TDK Sözlük anlamına göre ‘’Abad ‘’kelimesinin anlamı kalkınmak ve gelişmek olarak geçerken, ‘’Malamat Olmak’’ deyiminin anlamı rezil olmak, dile düşmek olarak geçer ayrıca ‘’Malamat Olmak’’ deyimi Adana ilimize ait bir deyim olup eski Türkçeden gelmektedir.
Yukarıda kitaplarda yazan anlamlarını yazdığım kelime ve deyimlerin tamda birebir karşılığı bugün ülkemizdeki sınıfsal gurupların son durumlarını en iyi anlatan kelime ve deyimler olarak karşımıza çıkmaktadır.
2002 yılı öncesinde çok kötü yönetilen ülke ekonomisinde devletin reel politika faizi %46’ya çıkarken enflasyon üç haneli rakamları görmüş ve devlet bankaları adeta yağma Hasan’ın böreği gibi iktidar yandaşlarınca yağmalanırken millet adeta fakru zaruret içerisinde yaşamaya mahkûm edilmişti.
İşte bu kötü gidişe dur demek için bundan önce İBB’nin başına geçen ve burada kıymetli hizmetleri olan ve sonrasında okuduğu bir şiir ile apar topar hapishaneye yollanan bu hapishaneye gidişin mağduriyeti ile milletin yüreğine dokunan bir siyasi lider adeta bir Mücahit gibi ortaya çıkarak zaten çaresiz ve umutsuz olan millete umut olmuştu.
Ne diyordu bu Mücahitler; ‘’ Bu faiz oranı ile ülke büyümez’’ , ‘’Bu enflasyon oranı ile fakir açlığa mahkum olur’’, ‘’ Fakir çalışkan olmadığı için değil iyi çalamadığı için fakirdir ‘’, ‘’ Hırsızlık oğuldan babaya değil babadan oğula geçer ‘’ , ‘’Ahlak olmayan bir toplum yok olmaya mahkumdur’’ , ‘’ Rant ekonomisi değil üretim ekonomisi şarttır.’’ Vs.vs… o günün kulaklara çalındığında geleceğe umut veren onlarca slogandı bunlar.
Çaresiz millet ve bu etkili sloganlar ile Mücahitleri el birliği ile yüksek bir oy alarak tek başına iktidar koltuğuna oturtuldu ve geçen 22 yıla yakın süre sonunda ise dünün Mücahitleri bugünün Müteahhitleri oldu, içerisinde Ahlak olmayan sadece şekilden ve görüntüden ibaret yeni bir İslam anlayışı ilmek, ilmek toplumun içine işlendi , İnanç ve Vatan Sevgisi kavramları kullanılmaktan imtina edilmesi gereken siyasi arenanın adeta sıradan bir malzemesi haline geldi , yerine göre inanç üzerinden politikalar üretilirken gerek görüldüğünde bunun hata olduğu beyan edildi, milliyetçilik bir ayaklar altına alındı bir baş tacı yapıldı yani velhasıl dünün Mücahitleri bugünün Müteahhitleri nasıl uygun gördüyse bu kavramları o renge boyadılar o rengin albenisi bitince üzerine astar bile çekme gereği duymadan başka bir renge boyayıp, boyayıp kullandılar.
Peki şimdi ne oldu; Dün Nas var diye dünya yükseltirken faizleri tam aksine indirdiler bugün ise dünya indirirken onlar Nas’ı bir daha vakti gelince kullanmak üzere koydular bir kenara şimdi ise tam gaz yükseltmeye başladılar. Yani herkes gitti Mersin’e biz nereye gidiyoruz bilen yok.
Artan faiz herkese zarar mı? Yok tabi evi, arabası, bankada parası ve dövizi olan %10’luk kesim için bulunmaz bir nimet şöyle açık bir örnek vereyim beş milyon lira paranız var bankaya koyuyorsunuz size ayda ikiyiz elli bin lira faiz getiriyor yani zengin için yemede yanında yat.
Peki geri kalan %90 ; orada durumlar karışık kiradaysanız, sabit gelirliyseniz, işçi ve emekli iseniz hele de birde borcunuz da varsa işte tam da başlıkta olduğu gibi sizler Malamat olan grubun bir üyesisiniz demektir.
Yani kıymetli dostlar dün yola Mücahit diye çıkan sonradan Müteahhitliğe everilen bugünkü hükümet o gün kötü durumun sebebi olarak kullandığı ne kadar kötü politikalar var ise bunun en az iki katını kendileri uyguladılar, o gün o politikaları uygulayanlar için kullanılan tüm sıfatların ve betimlemelerinde en az iki katını bugün aklı selim olan herkes onlar için kullanır hale geldiler.
Siyasiler böyle de toplum ne durumda derseniz onun durumu siyasilerden de vahim neden mi? eskiden en azından ‘’Hırsıza Hırsız diyerek yaptığının kötü olduğunu söyleyen toplumun yarısından fazlası bugün ‘’Çalıyorlar ama yapıyorlar’’ gibi akıl almaz bir hırsızlık meşrulaştırma fikrinin esiri durumundalar.
Eskiden ayağı camiye adım atmayan, alnı secde göremeyen Hırsızlar vardı maalesef bugün ise ayağı camiden çıkmayan, alnı secdeden kalkmayan Hırsızlar türedi. (Elbette samimi inançlı insanlarımızı tenzih ediyoruz).
Eskiden cemaat ve tarikatlar çok azdı az olanlarda din ve diyanet işleri ile meşguldü şimdilerde ise her köşe başında bir cemaat her kamu kurumunda bir tarikat adı anılır hale geldi üstelik bu cemaat ve tarikatlar din ve diyanet işinden çok türlü rezalet ve ballı ticaret ile servetleri ile anılır hale gelmiş durumdalar.
Ez cümle gelinen noktada Mücahit kardeşlerimiz Besmele ile geldiler, hızla Müteahhitliğe evrildiler, milletten kopup farklı bir fikriyata büründüler, onların bu şekilden ibaret ve amaca giden yerde her şeyi argüman yapmaktan çekinmeyen siyaseti bizlere üretenin değil de bankada parası olanın daha çok kazanarak ABAD, alın teri ile çalışanlar ve emekli olanların da MALAMAT olduğu günleri iliklerimize kadar yaşatmak sureti ile milletin haline El Fatiha diye bitirdiler.