CEMAL ŞAFAK


YUSUF BALASAGUN VE NASİHATNAMEDEN BİR ÖRNEK

YUSUF HAS HACİP


YUSUF BALASAGUN VE “NASİHATNAME”DEN BİR ÖRNEK

Біздің ең үлкен қателігіміз - бізді ұйықтататын адамды жақсы көріп, оятатын адамды жек көру.

Және

Біз ойнатқан адамды жақсы көреміз бізді ойландыратын адамды жек көреміз.

 

 “Bizim en büyük hatamız bizi uyutan adamı iyi görüp, uyandıran adamı kötü görmemiz,

ve

Oynatan adamı iyi görüp, (oylatkan) düşündüren adamı kötü görmemiz.”

Yusuf Balasagun

 

Türk Dünyası’nın seçkin sanatçılarından biri olan Майя Борисовна Маслова-Исмаилова (Maya İsmailova)’nın sayfasından aldığım büyük Türk düşünürü Yusuf Balasagun’a (Yusuf Has Hacip) ait yukarıdaki vecizenin tarihi değerini öne çıkarmak için birkaç satır da ben düşüncemi yazayım dedim.

Asırlar öncesinden seslenen bu büyük Türk Bilgini sanki günümüz insanlığına öğütler verir gibi çok anlamlı cümleleri yansıtmış günümüze. Alim dediğin budur, öngörü dediğin budur işte.

Yüzyıllar öncesinde yaşadığı hayat tecrübesini gelecek nesillere nakledebilen bilgin elbette tarihe de, insanlığa da büyük değerler katan varlıktır. Bu değerleri anlamak ve dersler çıkarmak için de mutlaka ve mutlaka okumak gerektiğinin elbette farkındayız. 

İnsanoğlunun kainattaki tek düşünen varlık olduğu gerçeğinden hareketle; okumanın, araştırmanın, gözlemlediklerimizi yazıya dökmenin birinci ve önemli vazifemiz olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. 

Yaşadığı çok büyük olumsuzluklara rağmen yazdıklarını gözünün akı-karası gibi koruyup, fedakar davranışlarla okuyucuya yani düşünen varlık olarak bizlere aktarabilen ne aydın şahsiyetlerin var olduğunu unutmamalıyız. Onların gayretleri sonucu geçmişi daha iyi tahlil edebiliyor ve de geçmiş ve gelecek köprüsünden rahatlıkla geçebiliyoruz. Düşünsenize bizden neredeyse bin yıl önce yaşamış bir büyük Türk alimi günümüz insanına ders olabilecek sözleri aktarabiliyorsa varın onda bulunan öngörü kabiliyetinin üstünlüğünü tasavvur edin. Alimlerin ilmi halkın yolunu aydınlatıyorsa o alimin eserlerini de baş tacı etmeliyiz. Tıpkı yukarıda kısacık bir örnekle anlatmaya çalıştığım Yusuf Has Hacip’in nasihatlarını konu alan “Siyasetname” eserini günümüze ulaştırdığı gibi biz de yüz yıllar sonrası nesillerimize aktarmakta imtina etmemeliyiz.

Bir önemli konu dikkatimizi çekiyor ki o da şudur: Bir alimin ilmi diğer alimlerin ilminden farklı olabiliyor. Mesela tıp ilmi sahibi alimler hastaları tedavi eder. Astronomlar ise yılların ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de insanlık için çok faydalıdır. Alimler halkın önünde meşale tutan değerlerdir. Onların aydınlattığı yoldan giderek çok değerli mesafeler katederiz.

Sonuç olarak, “Siyasetname” ya da “Nasihatname” olarak nitelendirilen “Kutatgu Bilig” eseri de Yusuf Has Hacip’in insanlık için kaleme aldığı ve bizleri aydınlatan önemli bir eser olduğunu vurgulamakta fayda var.

Çağları delip günümüze ulaşan böyle şahsiyetlerin ilmi anlayışlarını taktir etmeli ve eserlerini emanetimiz olan sonraki kuşaklara aktarmalıyız.