YAŞAR GELER

Tarih: 21.05.2024 21:21

Yumuşama mı Yumuşatma mı?

Facebook Twitter Linked-in

Evet, son günlerin en çok konuşulan ve irdelenen konusu “Siyasette yumuşama” dönemine girilmesi olmuştur. Mantık ve duygu bağlamında çok iyi gelen bir durum diyebiliriz. Ancak, bizim Anadolu’da bir söz vardır “Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü.”. Bu atasözleri o kadar makul, mantıklı ve deneyimler sonucunda çıkmıştı ki yüz yıllardır değişmeden süregeliyor. 

Neyse biz konumuza dönelim. 

     Makul ve mantıklı düşünebilen hiçbir akıl bunun yumuşama olmadığını, bunun bir yumuşatma operasyonu olduğunu anlamış olması gerekir. 

     Şimdi yumuşama ve yumuşatma terimlerinin anlamlarına bir göz atalım:

     Yumuşama, özellikle siyasi ilişkilerin sözlü iletişim yoluyla gerilimlerin azaltılması anlamına gelen bir diplomasi terimidir. 

 

    Yumuşatma tavlaması, malzemelerin istenilen yapısal, mekanik ve fiziksel özellikleri elde etmek, talaşlı imalat veya plastik şekil vermeyi kolaylaştırmak için belirli sıcaklıklara kadar ısıtılıp bu sıcaklıklarda bekletilip sonradan yavaşça soğutulması işlemine yumuşatma tavı denilmektedir.

    Şimdi bu yumuşama döneminden benim anladığım; siyasette yumuşama değil, siyaseten yumuşatma eylemleri gerçekleşiyor diye düşünüyorum. Çünkü bu vakayı rahmetli Deniz Baykal zamanında da görmüştük. İkinci bir Özgür Özel Vakası olarak da yaşamak istemiyoruz. Ancak, buna bağlı olarak ta saraya çıkan muhalefet liderinin yumuşama eğiliminde olduğunu hatta bayağı bir yumuşadığını da hissediyorum.

 

Yumuşama istiyorsak eğer;

    Yumuşama ve yumuşatma taraflarının da bu ilkelere bağlı yön ve yöntem geliştirmelerini bekliyoruz. Yoksa bu ülkeyi kimin yönettiğinin hiçbir önemi kalmayacaktır.

    Vaat değil, icraat bekliyoruz. Atın adımlarınızı, görelim samimiyetinizi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —