TÜRK’ÜM NE MUTLU BANA...!
Daha önceki bir yazımda paylaştığım Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun 20 Mart 1922’de “Çağlayanlar” kitabında yazdığı aşağıdaki cümleleri kutlayacağımız ve aynı zamanda kayıplarımız için anacağımız TÜRKÇÜLER GÜNÜ için yeniden hatırlatmak isabetli olacak kanısındayım. Bu kadar zaman geçmesine rağmen acaba günümüzle bir benzerlik taşıyor mu diye de kendi kendime sormuyor değilim.
“Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir ya kimsenin!.. Ey yurttaşım; senin boynuna geçirilmek istenen esaret halkası ne bir gem ne de bir tasmadır. Boyunduruk altında olduğun halde sen üşürken düşman ocakları için sana odunlar, sen açken düşman sofraları için sana buğdaylar taşıtacaklar. Gençleri kanda, tazeleri gözyaşlarında boğmak istiyorlar.”
Aradan geçen yüz yıl bazı gerçekleri değiştirmemiş. Gel gör ki ülkenin yönetimini ve eğitimini yönlendiren devlet ve siyaset adamları ne yazık ki bu tehlikeli durumu görmüyor ya da görmemezlikten geliyor. Herkes bir dünya düzenine kendisini kaptırıp gidiyor. Küçücük dünyalarına yapmacık gündemler yaratıp hayatlarını devam ettiriyor. Daha doğrusu kulaklarının üstüne yatıyorlar.
Ülkemin dünya ekonomisi içerisinde yeri nedir?
Ülkemin eğitim düzeyi hangi safhadadır?
İnsanlarımız hangi sıkıntılar yaşıyor, gençlerimizi gelecekte ne gibi ağır sorunlar bekliyor?
Soruları ne kendine ve ne de muhataplarına sormuyor.
Bu soruların bahse konu idareci konumunda olan yetkililerce cevaplanması ve onların tehlikelerden uzak bir ülke yaratmak için çaba göstermeleri en büyük dileğimizdir.
Türk Milletinin Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine çok kısa zamanda kavuşacağı umuduyla TÜRK GÜNÜ kutlu olsun…!
