Âşıklar diyarı Çıldır İlçesi Gölbelen (Urta) köyünden Âşık Çerkez´in ismine yazılı kaynaklarda rastlamaktayız. Yalnız âşık hakkında yeterince bilgi verilmemiştir. Yaptığımız kısa bir araştırmada aşığın İstanbul´da ikamet eden oğlu Âşık Selahattin Gölbaşı´ndan aşığa ait bilgileri ve şiirlerini aldık.
Âşık Çerkez 1916 yılında Çıldır ilçesinin Gölbelen (Urta) köyünde doğdu. Âşıklık geleneğine ilişkin ilk bilgileri yörenin tanınmış âşıklarındanÂşık Şenlik´in çırağı Âşık İbrahim´den aldı.Güzel bir gür sese sahip olan ÂşıkÇerkez on iki- on üç yaşlarında babasının aldığı sazı kendi kendine çalıp söyler. Âşıklığa olan merakını bilen köy halkı aşığın babasına oğlunun gelecekte iyi bir âşık olacağını bir usta aşığın yanına çırak vermesini isterler. Babası oğlunu onbeş yaşında Gülyüzü köyünden (Pehreşen) Âşık Şenlik´in çırağı Âşık İbrahim´in yanına götürür. Âşıkİbrahim çırağını kısa bir sınava tutar.Kendisinden ÂşıkŞenlik´e ait bir divanı çalıp söylemesini ister.
Kış günü tuttun yakamı koymadın yaza gönül
Giyindin zerri zerbabı döndün gülgeze gönül
Dolandım gurbet elleri bir sadık yar bulmadım
Geze geze men usandım sen kaldın taze gönül
Üç kıtalık bu divanı söyler. Âşık İbrahim (1875-1948) ve orada bulunan birkaç köylü sesini çokbeğenir.Yanına çırak alır yalnız bir şartı olur. Âşık Çerkez sazı solak çalardı.Bundan sonra sazı sağ el ile çalmasını ister.Kısa sürede sazı sağ el ile çalmaya başlar.Uzun süre Âşık İbrahim´in yanında çıraklık yaptıktan sonra ustasının icazeti ile yirmiiki (22) yaşlarında Çıldır-Arpaçay, Kars ve Artvin yöresinde köy düğünlerinde çalıp söylemeye başlar.İyi bir hikâye anlatma yeteneğine sahip.Âşık Çerkez Âşık Şenlik´in (1850-1913) üç hikâyesini(Latif Şah, Salman Bey, Sevdakâr Şah) ve diğer ustalara ait birçokhikâyeyi ezbere bilirdi.
Âşık Çerkez´in Âşıklık Mizacı ve Karakteri:Ustası Âşık İbrahim´in asabi karakterli ve kılı kırk yararcasına saza ve söze değer verdiğinden bahseden ÂşıkÇerkez´de aynıkaraktere sahipti.Lüzumsuz sözü ve sohbeti sevmezdi.Az konuşur, öz konuşurdu.
Âşık Çerkez Âşık meclislerinde ve düğünlerde Âşık Kasım (1872-1958), Âşık Gülistan Çobanlar (1900-1972), Âşık Nuri (1931-1951) Âşık İlhami Demir (1932-1987), Âşık Murat Karahanlı (1922-1993), Âşık İslam Erdener (1919-1995), birçok Âşık ile devran etmiştir.
Âşık Çerkez´in günümüze kadar gelen şiirlerini incelediğimizde, şiirlerinin konusu Allah, vatan, insan sevgisi ve gurbet içeriklidir.
1955 yılına kadar Âşıklık yapan Âşık Çerkez 1968 yılında İstanbul Kartal Yakacık semtine yerleşir.1970 yılında eşi Nargüzer Hanım ölünce 1970 yılında tekrar köyüne geri döner. Beş (5) yıl köyde kaldıktan sonra tekrar İstanbul´a geri dönen Âşık Çerkez 1978 yılında aramızdan ayrılır.
1974 Kıbrıs barış harekâtında Mehmetçik canı bahasına eşi görülmemiş kahramanlık örneği vermiş.Tarihe altın harflerle zafer yazmıştır. Çıldır´ lı Âşık Çerkez´in 1974 Kıbrıs zaferi için yazdığı şiir
Dünya takdir etti Türk´ün şanını
Vermez vatanını verir canını
Sel gibi akıttı düşman kanını
Bedenden kafaları üzen Türklerdir
Girişin savaşa din koçakları
Püskürtün mevziden o alçakları
Hedeften hedefe Türk uçakları
Sihirli bombaları düzen Türklerdir
Yunan bilir Mehmetçiğin zorunu
Bir anda kazandı Kıbrıs torunu
Fatihler evladı Yavuz torunu
Karada safına düzen Türklerdir.
Kanvez gönlüm yüzer aşkın gölünde
Kelime-i Şehadet Türk´ün dilinde
Taki baştanbaşa Kıbrıs elinde
Gururla yürüyüp, gezen Türklerdir.
Sıtkı ile sığındım perver diyara
Türkler her derdine bulurlar çare
Bin maşallah derim komandolara
Girdiği hedefi bozan Türklerdir.
Coşarsa İskender Seddine değer
Aslan pençelidir hep çelik giyer
Her âşık şanına bir destan diğer
Ecdadı evliya, ozan Türklerdir.
Çerkez feda olsun öz vatanına
Yığıldı Mehmetçikler harp meydanına
Çevirdi Kıbrıs´ı Nuh tufanına
Denizde mayınlar çözen Türklerdir.
(Âşık Çerkez´in oğlu Selahattin Gölbaşı 1974 yılında Ankara İnzibat taburunda asker iken gönüllü olarak Kıbrıs barış hareketinde 39. Piyade alayı 2.tbr 6.bölükte görev alır.)
GİTTİ
Felek beni cellatlara yoldurdu
Kuvet gitti takat gitti zor gitti
Tabipler bulamadı derdime çare
Hürü gitti, melek gitti, yar gitti
Felek perekene saldı yolumu
Yar yolunda sarf eyledim varımı
Çevirdi zindana benim yerimi
İnci gitti, mercan gitti, dür gitti
Ben Çerekez´em yana yana ağlarım
Günü bağrım aşk oduna dağlarım
Gurbet elde kime gönül bağlarım
Hendem gitti, sırdaş gitti, sır gitti.
(1970 Yılında hanımının ölümü üzerine yazdığı şiir)
Âşık Çerkez İstanbul´da olduğu dönem köyündeki dostlarına olan özlemini anlatır şiiri.
Aramazlar gurbet elde kalanı
Yaralarım göz göz sulanı
Bir senede iki bayram dolanı
Dostlar bayramınız mübarek olsun
Kısmeti ayıran takdiri kader
Meraklı gönlümü alıftır keder
Benim için çalışan ihtiyar peder
Peder bayramınız mübarek olsun
Gurbetlik sitemi kar etti cana
Sılada kalıftır gül yüzlü sona
Burnumda tüter sevgili ana
Ana bayramınız mübarek olsun
Gurbetlik sitemi zehirden acı
Gurbette hasta olanın kalmaz ilacı
Başına döndüğüm gül yüzlü bacı
Bacı bayramınız mübarek olsun
Doğruluğu sever her vatandaşı
Yanar yüreyimde aşkın ataşı
Gönül arzuluyarkoğumkardaşı
Kardaş bayramınız mibarek olsun
Çerkez´im inan sözleri böyle
Gözyaşım karıştı ummana sele
Benden selam olsun soran ele
Eller bayramınız mübarek olsun.
Eder
Feleğin elinden şikâyetim var
Kürreyi getirir güle bab eder,
Kimini endirir kimin kaldırır,
Kimini hakinan beraber eder
Daima böyledir feleğin feli
Kimin yeddi yerden bükülür beli
Lal eder duduyu, söylemez dili
Dil veriri garğaya her zekar eder
Sefil Çerkez serdan olumanım getmez
Her kime niyaz etsem destimden tutmaz
Asilzade yanında heç eylik itmez,
Namerde can versen hep inkâr eder
ZİKREDEK ( DUDAKDEĞMEZ)
Gel seninle arz eyliyek, hilal gaşı zikredek
Hak katında dayaksız olur, kalan daşı zikredek,
Genç yaşında dert çekenin neler gelir serine,
Yerde neler geçti, gitti gelen işi zikredek
Ezeli sen hece anla, ardından neler gelir,
Aşk ataşı alır canı, yerleşip ciğer delir
Leyla teki ağlayan yar, didasın nasıl siler.
Arz edek canı dilden, şehit işi zikredek
Çerkez der yar yarası, nasıl canlar dayanı
İsterse şad eyler, zarı hicran ağlayanı
Salsal´ınan cengi açan, hak aslanı Ali hanı
Her kişiye derler, ele kişi zikredek.
Kaynak Kişi
Âşık Selahattin Gölbaşı-İstanbul