
SERHAT ARDAHAN SPOR KULÜBÜNE BAŞKAN DAYANMIYOR
Evet, spor hayatımızın gerçeği. Spor derken ülkemizde daha çok da futboldan söz etmek gerekiyor. Aslında spor yapmak birçok kötü alışkanlığın bertaraf edilmesine de ön ayak oluyor. Bunun çok örneklerini gördük.
Özellikle Ardahan gibi uç şehirde sporu teşvik etmek ve yaygınlaştırmak harika bir sosyal olgudur. Bu yazımda özellikle Serhat Ardahan Spordan bahsedeceğim. 2013 yılında kurulan bu takım şehrin en sosyal olaylarından birisiydi. Hatta biraz daha geriye gidersek küçük köy, ilçe ve il takımları amatörce spor faaliyetleri yapardı. Bizlerde bu faaliyetlerde yer almışızdır.
Serhat Ardahan Spor Kulübü kurulduğundan bu yana onlarca başkan değiştirdi. Hele ki son dönemde seçilen başkanlar üç beş ayı geçmeden başkanlığı bıraktılar. Neler oluyor bu kulübe kimse bir anlam veremiyor.
Evet bu kulübün yaşaması için maddi desteğe hatta maddi kaynağa gereksinimi var. Öyle dökme suyla değirmen dönmüyor. Kulübün önemli bir akara gereksinimi var. Ancak, ne hikmetse bu akar bir türlü sağlanamıyor. Sağlanamadığı için de kulüp sağlıklı olarak işlemiyor.
Kaynak nereden sağlanmaya çalışılıyor? Başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde ikamet eden Ardahanlı iş insanları ve Ardahanlı hemşerilerden sağlanmaya çalışılıyor. Aslında ana maddi omurgayı Ardahan yerelinin oluşturması ve desteklerinde Ardahan dışından sağlanması gerekmektedir. Fakat, tümden Ardahan dışı gelirlere yönelimle sıkıntı başlıyor. Özellikle Ardahan yerelinde bir akar sağlayıcı mekanizmanın Ardahan Valiliği ve Ardahan Belediyesinin katkılarıyla oluşturulması gerekmektedir.
Buralardan elde edilecek gelirlere takviye olarak da dışa açılım yapılacak. Bunun dışında hiçbir kaynak bu takımın yaşaması için yeterli olmayacaktır.
Ardahan dışında yaşayan hemşerilerimizden aldığımız geri dönütler şöyledir ki bunun da Ardahan yerelinin kulağına küpe olmasını isterim. Mesela şöyle bir durum söz konusudur: İstanbul’da bulunan hemşerilerimiz derler ki; Ardahan bizim ana vatanımız. Her şeyimizle bu ilin sorunlarına katkı sunmaya varız. Ancak, Ardahan yerelindeki hemşerilerimiz Ardahan dışındaki bizleri önemsemiyorlar. Kentimizin iç yönetim dinamiklerine müdahale etmeyin. Özellikle siyaset alanında şehirde yaşayanlar dışında kimse siyaset yapmak üzere gelmesin.
Şehir yerelinin dışında siyaset yapmak üzere şehre gelenlere ÇANTACI vb. yakıştırmalar yapılıyor ve bu bizleri yaralıyor. Sonuçta biz de bu kentin insanlarıyız. Ancak siyaset dışı işlere gelince spor, eğitim vb. başka her türlü işlerde İstanbul adres oluyor. Kaynağı buradan temin etmek istiyorlar. O halde bu durum bir tezat değil midir? Madem kent dışı insanları siyaset vb. alanlarda Ardahan’da istemiyorsunuz da spor ve eğitim gibi konularda neden her fırsatta İstanbul ve diğer büyük şehirlerdeki hemşerilerimize yöneliyorsunuz?
En son olarak Üzeyir Engin döneminde İstanbul yerelinden hatırı sayılır bir rakam ve yine İskender Alihanoğlu döneminde yine İstanbul’da bir kahvaltılı programda bir miktar destek sağlanmıştı.
Şimdi görüyoruz ki takım çok ciddi bir mali sıkıntı yaşamakta ve teknik heyet ve oyuncular alacaklarını alamadıkları için maça çıkmama kararı alabiliyorlar. Bu takımın el birliğiyle kurtarılması gerekmektedir.
Uzatmadan bu konu aslında kentin bir sosyal konusudur ve özellikle kent yereliyle çözümlenmesi ve dış desteklerle de büyütülmesi gerekmektedir, diye düşünüyorum.
Her ne olursa olsun bu takımın bir şekilde sürüdürülebilir bir politikayla yaşatılmasında yarar vardır.
Yaşar GELER




