M.Ahmet VURAL


ONLARA BARIŞI ÖĞRETİN

Puşkin´in 1833-1836 yılları arasında...


    Puşkin´in 1833-1836 yılları arasında yazdığı ve Yemelyan Bugaçov Ayaklanmasısırasında Rus bir subayın görev yaptığı kale komutanının kızına aşık olmasını anlatan"Yüzbaşının Kızı" adlı romanı Puşkin´e dair okuduğum ilk romandı. 

      "Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir" Puşkin ne kadar büyük bir cümle kurmuş değil mi? hayata ve yaşama dair ders alınması gereken iyi bir öğüt. 7,1 Milyar insan hergün çeşitli savaşlar veriyor.

    Kaliteli bir hayat yaşamak için, isteklerine ulaşmak isteyenler her sabah uyandığında mücadeleye başlıyor. Ekmek kaygısıyla yollara düşen milyonların yanı sıra, hiç doymak bilmeyen heşeye sahip olmaya çalışanların arzuları ne yazık ki ölümlerle sonuçlanıyor.

       Maden yataklarına sahip olmak isteyenler, Vadedilmiş topraklara ulaşmak isteyenler ve tabiki bütün gücü elinde bulundurma çapasında olanlar. 

       Peki bu istekler Milyonlarca insanın ölümü için yeterli sebep olabili mi ?

     10 kişiden 8´inin bir inanca sahip olduğu yeryüzünde dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 60´nı tek Tanrı´lı dinlere mensup olan insanlar oluşuturuyor. Her vatandaş doğduğu ülkenin dinini kabul ederek ülkesinde çoğunluğu oluşturuyor. Bütün din görevlileri mensup olduğunun dinin barışı emettiğini beyan ediyor. Buna karşılık  5 milyar yıldır dünya üzerinde savaşlar son bulmuyor. İnsanlık var olduğu günden bugüne kadar gelişim ve değişim göstersede savaşlara son veremiyor. İnsanların içindeki şiddet duygusu seçitli sebeplerle gün yüzüne çıkıyor ve dönüşü olmayan kötülükleride beraberinde getiriyor. 

    Semavi dinlerin kökenini oluşturan Ortadoğuda ise savaşlar hiç bitmemiştir. halen daha iç karışıklıklar devam etmekte çişitli terör örgütleri farklı amaçlar eşliğinde pervasızca ölümler gerçekleşmektedir.

     Semavi dinlerin öğretileriyle savaşların son bulması sağlanamadı ve 1945 yılında Birleşmiş milletler ve Ardından 1949 yılında Nato kuruldu. Bu iki küresel örgütün kuruluş amacı barış düzenini uluslararası güvenliği, sosyal gelişmeyi, üye ulusların özgürlüğünü korumaktı. 

   Peki neden başarılı olamadılar? Dünya üzerindeki savaşların çoğu bu ülkeler tarafından dogrudan yada dolaylı yollarla çıkarılmakla birlikte çoğu ülke terör örgütünün destekçisi konumunda bulunmaktadırlar.

    Siyasi yada ekonomik çıkarlar dini öğretiler bahane ederek savaşlara dönüşmektedir. Dünya üzerindeki en büyük yapılanmalar halk hareketleri sonucu ortaya çıkmıştır. 

    Halkların birlik içerisinde yaşama arzusu bir çok sorunun çözüm noktasında önemli etken oluşturmaktadır. 

     Bilinçli bireyler yetiştirmek gelecekte yaşanacak bir çok sorunada şimdiden önlem almak demektir. Okullar çoçuklarınıza bir çok öğretide bulunur lakin eğitim tamamiyle sizin elinizdedir. 

     Bugün yeterince özveri ile eğittiğiniz birey yarın sizin,ülkenizin hatta dünayanın gelişip dönüşmeswinde önemli rol olacaktır. Bugün çocuklaranızı öğrettiğiniz barış içinde yaşama olgusu yarın dünyanın daha yaşanılır bir hal almasına vesile olacaktır.

       Onlar bugün barışı öğretin ki yarın yaşamanın ne kadar kıymetli olduğunu anlaya bilsinler.