https://cildirgoluseyahat.com.tr/

CEMAL ŞAFAK


İÇİMİZDEN BİRİ: İSMET ŞAFAK

ÇILDIR, AŞIKŞENLİK KÖYÜ


                                    İÇİMİZDEN BİRİ: İSMET ŞAFAK

Aramızda nice yaşayanlar vardır ki, varlıklarından çoğumuzun haberi bile olmaz ama hayatımızda derin izler bırakıp bu dünyadan göçmüşlerdir. İşte bu sağlam karakteriyle yüreğimizde yer eden büyüğümüz İsmet Şafak da ebedi aleme göçerken arkasındaki çok insan ahlar vahlar içinde yüreği buruk kalakaldı.

Her insanın kendine özgü hasletleri vardır ki, anlatmaya çalışacağım bu değerli yakınımızın insani özellikleri de çevresindeki bizleri her yönüyle etkilemişti.

O, yapacağı işin zorluk derecesine bakmadan gayreti ile çalışan bir fertti. Yani çok ama çok çalışkandı.

O, hiçbirimizin hissedemediği tarzda insan, çevre ve dünya sevgisini duygularıyla yaşayan, yaşatan bir kişilikti.

O, İnsanlara samimi duygularla yaklaşıp dokunan, doğru ve güzel olanı her fırsatta yansıtan ender şahsiyetlerden biriydi.

O, gerektiğinde etkili ve ikna edici özellikte konuşan, gerektiğinde ise susmasını bilen vakur yapıda biriydi.

Yukarıdaki belirgin özelliklerine ek olarak şunu da vurgulamam gerek ki, o, çok yardımsever, hatır-gönül bilen, büyük ve küçük ayırt edebilen, kararlı, özü sözü dürüst, tanıdıklarını, aile fertlerini her yerde ve her zaman koruyan ve kollayan bir insandı.

Şahsi olarak benim bu aile büyüğümüzle yaşadığım ve hafızamda her zaman canlı olarak kalan iki örnek verirsem onun ne kadar değerli bir yapıda kişi olduğunu daha iyi anlayacaksınızdır.

1973 yılıydı. Daha sonraları “Hurigüzel’in Dilinden” adıyla kitap olarak yayınlattığım üniversite son sınıf bitirme tezimi yazmak için Çıldır ilçesine geldiğimde Aşık Şenlik köyüne gidecek vasıta bulamadığım için kalakaldım.  Rahmetli dedem haberdar olduğu için İsmet amcamı Çıldır’a göndermiş. Onu karşımda at kızağı ile görünce sevincimden havalara uçacaktım neredeyse. Hava soğuk mu soğuk. Hani “soluğumuz donuyor” tasvirine tam bir örnek… O dondurucu soğukta üzerindeki giysilerle beni sarıp sarmaladıktan sonra yol boyu dilinden düşmeyen “ağarmayın a saçlarım amandı” türküsünü mırıldanıp titreye titreye beni eve ulaştırmasını,

Birlikte yayladan getirdiğimiz ot arabasının devrilmesi sonucu baygın düşen beni uyandırmak için yaklaşık 300-400 metre uzaklıktaki dereden avuçlarıyla su getirip beni uyandırması,

Buna benzer onlarca örnek hafızamda saklı ki fırsat buldukça sizlerle paylaşacağım. 

Hele çok yakın bir tanıdığımızın onunla ilgili söylediği şu cümle gönlümüm en hassas ve ücra köşesinde altın kaplama bir değer olarak saklı duruyor:

“Sohbet edeceksen onunla, yola gideceksen onunla, çalışacaksan onunla ve iştahla yemek istersen yine onunla yani İsmet’le ol. Hayatın güzelliklerini daha iyi anlarsın.”

Ruhun şad olsun adı gönlümüzde bir pırlanta gibi saklı amcam…!

 

https://cildirgoluseyahat.com.tr/