Hayatın en büyük tecrübesi acılarıdır. Aldığımız nefesin kıymetini, ona en çok ihtiyaç duyduğumuz anda anlarız.
İşte bugün, yaşamla ölüm arasında bir solukluk mesafe bırakarak ayrılıyorsun aramızdan. Boğazımıza düğümlediğin hıçkırıklarla sus pus ettin yüreklerimizi. Ne acelen vardı bilmiyorum ki. Güzel yüzlü, deli gönüllü kardeşim bir nefes kadar hızlı geçtin aramızdan. İnanasım gelmiyor. Sanki hemen karşımızdaki evden, seni aramızdan ayıran o motorun üstünde yine gözükeceksin. Yüzündeki o tebessümle “sırma saçlım gel seni de götüreyim” diyeceksin.
Peki şimdi oldu mu yalnız gitmek. Bunca sevenini kendine hasret bırakarak ayrılmak, olmadı be kardeşim. Sen öyle çekip gidince bir yanımız yarım kalmadı mı sanıyorsun. Her ölüm erkendir derler, ama seninki çok zamansızdı.
Şimdi bakılan her yer, her şey sana benzeyecek. Gözler her yerde seni arayacak. Gündüzleri hayallerde, geceleri rüyalarda olacaksın. Birlikte gidilen yollar, gezilen yerler, söylenen sözler can yakacak. Zaman duracak, umut susacak, çareler biçare kalacak senin yokluğunda. Ancak sevenlerinin yüreğinde, aklında varlığın hiç eksilmeyecek. Güzel yüzlü kardeşim ne çok sevenin varmış senin, sende gördün. Bunca seveni olanın unutulması mümkünmüdür.
Hani herkes diyor ya ölüm sana yakışmadı diye. Bence ölüm bile sana çok yakıştı be kardeşim. Yüzündeki gülücük, bakışlarındaki duygusallık, üzerindeki kıyafetler gibi. Yüzlerce kişinin omuzlarında, dualarla uğurlandın son yolculuğuna. Gönüller sana çağladı, sığmadı yollara yüreği yaralı insanlar. Böylesi bir uğurlanma, böylesi bir kalabalık herkese nasip olmaz kardeşim.
Bundan emin ol ki sen yalancı dünyadaki imtihanını sevenlerinin gözünde başarı ile tamamladın. Güle güle kardeşim nurlar içinde yat. Kabrin güllerle dolsun, mekanın cennet olsun.