Çaldılarla başlayıp 800 bin farkla kaybedilen bir seçim sonrası AK Partinin kendini sorgulaması ve özeleştiri yapması kaçınılmaz olmuştur. Alınan yenilgi küçük veya büyük bir farklada olsa halk tarafından verilen mesaj çok önemli.
Durumun sıkıntılı olduğu aşikardı ki son dakika Terörist başı ile görüşmeler, teröristleri devlet kanallarına çıkarıp konuşturmalar, ekonomik sebepler, vs vs gibi birçok sebepten dolayı çok fazla çalışmak İstanbulda yaşayanları ikna etmek gerekiyordu.
İstanbul dışından İstanbula davet edilen seçilmişlere büyük iş düşüyordu. 80 vilayet İstanbula akın ettirildi. Hemşerileri ile buluşup Cumhurittifakı adayımız Binali bey destek vermeleri sağlanmalı ve sandığa yansıması için çaba sarf edilmeliydi.
Bu konuda ne kadar başarı olduk sonuç ortada.
Dün sosyal meyda hesabımdan bir paylaşım yaparak Ardahanlı seçilmişler Ardahanlıların yoğun olarak yaşadığı bölgelere neden başarısız oldular gibi bir paylaşımda bulundum. Tabi bu paylaşım bir kesimi rahatsız ettiği gibi bir kesimde yazılacakları sabırsızlıkla bekledilerini ifade ettiler.
Gelelim Ardahanın seçilmişlerinin İstanbula gidiş ve çalışmalarına. Vekil ve vekil adaylarından, belediye başkanlarına, il ve ilçe başkanlarından il genel meclis üyelerine, kadın kollarından gençlik kollarına kadar varan geniş bir ekip. İlk sorgulanması gereken bunlardan kaç tanesi istanbula gitti ? Esenyurtta, Esenlerde, Bağçılarda, Beykozda, Sultanbeylide, Pendikte ve Ardahanlıların yoğun yaşadığı bölgelerde kimler görevlendirilmişti ? Hangi programlara katıldırlar ? Kaç tane ev ve işyeri ziyareti gerçekleştirdiler? Nasıl raporlar tuttular ? Vatandaşın tepkisi varsa bunu genel merkeze raporladılarmı ?
Buna benzer birçok soru ile bu durum sorgulanabilir, ama bizlerin gerek sosyal medyadan gerekse İstanbulda yaşayanlarla yapmış olduğumuz görüşmelerden edindiğim fikir şuydu, Ardahandan gelen ekip sahada yoktu. Hemşeri ziyaretlerinin ötesinde Müze ziyareti, 2-3 tane, AK Parti teşkilatlarının açmış olduğu stantlarda verilen pozlar, yatıya kaldığı akrabının evinden çekilen fotoğrafın ötesine gitmeyen bir durum. 1-2 tane dernek başkanı ile verilen pozlar ki AK Parti için oy istenip istenmediği de meçhul. Tabii bu durum 800 bin oy farkla kaybedilen İstanbul seçimlerinin alınmasına çokta etki edecek bir olay değil. Ama Ülke genelinde aynı durumlar cereyan etmişse kaybetmede etki büyüktür diye düşünüyorum. Bu arada İstanbul Bağçılar ilçe teşkilatında görevli Nihat Ağdemir abimin çalışmalarından ve emeklerinden dolayı kendisini teşekkür ediyorum.
İstanbulda tatil gibi bir seçim çalışması sürerken peki Ardahanda nasıl bir çalışma vardı. Kaç kişiyi İstanbula gönderebildik ? Birde işin bu yönü vardı. Ticaretimin bir kısmı olan x otobüs firmasının yazıhanesine bakmaktayım, yaklaşık 1 aydır İstanbuldan ilçemize dönüşte yer bulunmuyor 4 otobüs kalktığı halde. Gelen kesim yaşlı olduğu kadar AK Parti ile bağları olan insanlardı. Bu gelenlerden benım yanıma uğrayıp İstanbula gitmek isteyen çok fazla kişiyi yönlendirdiğim ilçe binasının kapısının büyük bir kilitle kapalı olduğu kimsenin ilgilenmediğini beyan etmeleri ise 5 yıl görev yaptığım parti adına üzdü beni.
Sözleri çok uzatmak istemiyorum ülkedeki genel sorunla birlikte mevcut seçilmişlerin bu işe dört elle sarılmamaları seçimi kaybetmemize sebep olmuştur. Akp li olmakta AK Partili olmak arasında ki farkın tekrar açığa çıkması için Cumhurbaşkanımız elini yeniden taşın altına koyması ve fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor. Düne kadar liyakat sahibi kişilerle çıkılan yollar bügün sadece koltuk sevdası olan kişilere teslim edilmiş durumdadır. 2023 hedefinden sonra 2053 ve 2071 hedeflerine kazasız varmak için fabrika ayarı şarttır.
Yazacak çok şey var lakin bu başlangıç diyelim, Kalın sağlıcakla?.
Not : Yazımda isim belirtmedim, sizler bunları biliyorsunuz. Bilmeyenlerde bu yazıdan sonra kim çıkıp kendini aklamaya çalışıp bağırıp çağırıyorsa bilinki asıl suçlu onlardır.
