Yazımın başlığını okuyup içeriğini okumayan, Aç bırakılmış cümlesini gören arkadaşlar bir sürü senaryo üretecek belki kızacak belki hak verecek. Ama ben yazımı okumanızı tavsiye ediyorum. Okuyunca bana hak vereceğinize inancım tam.
Ardahan 1992 yılında il olunca herkes sevinmiş ve ilimizin büyüyüp gelişip göçün yaşanmadığı bir konuma geleceğini hayal etmişti. Tabii gelişme konusunda bir ilerleme kaydedilse de eğitimde sonucu olmaya devam ediyoruz. İstihdam konusu hala en büyük sorun, çünkü göç vermeye çok hızlı bir şekilde yürüyoruz.
Kısa bir Ardahan analizinden sonra asıl konumuz olan AÇ’lık konusuna gelmek istiyorum. Çok şükür memleketimizde evine ekmek götüremeyen kişi neredeyse yok, olsa dahi bu duruma gerek yetkili kurumlar gerekse vicdanlı halkımız yardımlarını esirgemiyor.
Kısa bir süre önce 6 tane genel başkan ilimizi ziyaret etti. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Fatih Erbakan, Öztürk Yılmaz, Mustafa Destici ve son olarak ta Meral Akşener hanım efendi. İktidar yani AK Parti ve MHP den ise uzun süredir gelen yok, olsa dahi Valilik ve kısa süre teşkilat ziyareti sonrası ilden ayrılışlarını okuyoruz basından.
30 yıllık il olan ilimizde yaklaşık son 10 yıldır muhalefet liderlerine gösterilen ilgi alaka şuan had safhada. Öyle ki ziyarete gelen her lider hiç planda olmayan bir kalabalıkla karşılanıyor. İnsanlar konuşmak, derdini anlatmak için bir birleriyle yarışıyor. Bunun son örneğini Meral Akşener’in ziyaretinde görüp şahit olduk. Ardahan’ın o geç saatlerinde toplanan kalabalık ve onun ötesinde 10 yıldır AK Partinin kalesi olan Gölede oluşan izdiham ve devamında Arpaçay ve Kars ilinde yaşanan insan seli bölgedeki siyasi AÇ lığı ortaya koyuyor. Bölge insanımız derdini anlatacak siyasetçi bulamamanın Açlığını dışa vuruyor artık. Dün bölgemize gelen muhalefetteki siyasileri görmezden gelen vatandaş şimdi dört gözle onları bekleyip derdini sorununu anlatmak istiyor.
Nasıl geldik acaba bu duruma, kimler ilk sorumlular bunları benim bildiğim gibi halkta çok iyi biliyor. Saffet Kaya ve Ensar Öğütten sonra dert dinleyen, telefonlara cevap verip halkın sorunuyla ilgilenen, çözemese bile vatandaşın gönlünü alan siyasetçinin olmaması vatandaşı muhalefete çok hızlı bir şekilde itiyor.
Halk kime oy verir vermez orasını bilmem ama bir gerçek var ki halk kendisini dinleyen siyasetçiye AÇ ve HASRET kalmış durumda. İktidar tarafı halktan gelecek tepkileri dinleyip çözüp üretmek veya vatandaşı rahatlamak yerine kısa kurum ziyaretleriyle günü geçiriyorlar ve halkta bunları sosyal medyadan takip ediyor.
Bu durum ise ilimizde yaşanan sıkıntıları çözmediği gibi vatandaşı da iktidardan yana soğutuyor. Durum daha da ciddi bir duruma gelmeden birileri halktan alacağı tepkilere rağmen vatandaşı dinlemek için sahaya inmelidir.
Unutulmamalıdır ki hiç birşey artık eskisi gibi değildir. Vatandaş ilgi alaka istiyor. Çocuğuna çıkmayacak İş Kur için el etek öpmek istemiyor. Kendisine dokunulmasını istiyor vesselam.
Umarım yazımla sizleri sıkmadığım gibi düşüncemi de sizlere doğru bir şekilde aktarabilmişimdir. Dostça kalın.