Yazı dizisi birinci bölüm:
Ailede ahlak ve eğitim, bir bebeğin dünyaya gelmesiyle başlar ve okul hayatına geçeceği güne kadar kesintisiz sürer. Okul çağına gelmiş bir çocuğun ahlak eğitimleri ise okulla birlikte yine ailenin sorumluluğunda devam eder. Hatta ailenin bu sorumluluğu yasalarımıza göre çocuk on sekiz yaşına gelinceye kadar sürmektedir.
Yani buradan şunu anlamalıyız ki, bir insanın doğumuyla birlikte başlayan yaşam süreci on sekiz yaşını tamamlayıncaya kadar kesintisiz olarak ailenin, okul evrelerinde ise ek olarak okulun sorumluluğundadır.
Aile ya da bulunduğu okullar sorumluluğunu bir kenara bıraktığında çocukta ister istemez iyiye ya da kötüye doğru sapmalar başlar.
Ahlak, manevi değerler bütünü olup eğitimlerle şekil alan, vücut bulan davranışlara dönüşür. Kötüye evrilen bir çocuk, iyi bir ahlak eğitimi almamış, aile tarafından ilgisiz kalmış, sorumluluk duygularının uzağında bulunmuş demektir. İyiye evrilen bir çocuk ta yine aile ve okulun olumlu ve iyi yaklaşımları sonucunda sorunsuz ve iyi ahlaklı bir birey olarak karşımıza çıkacakmış olacaktır.
İyi ahlaktan kastımız da ailede ahlak ve eğitim, bir bebeğin dünyaya gelmesiyle başlar ve okul hayatına geçeceği güne kadar kesintisiz sürer. Sadece dini duygularla terbiye edilmiş bireylerin oluşması değil, çevreye zarar vermeyecek tarzda yetişmiş, olumlu tavır ve davranışlar sergilemesini bilen kişiliklerin ortaya çıkması demektir.
ÇÖZÜM:
Ahlak eğitimleri öncelikle aile içerisinde başlamalı. Bu konuda aile bireyleri mutlak uzman kadrolar tarafından desteklenmeli ve eğitilmelidir. Eğitimli ailelerden de iyi yetişmiş çocuklar çıkar.
Ahlaklı bir ailede yetişmemiş her birey aile olma aşamasına geldiği anda da edinmiş olduğu davranışsal ve bilişsel fikirlerin esiri olacağı için ahlaken düzelmemiş bir aile ve buna bağlı olarak da ahlaksız bir topluma evrilmiş oluruz. Bu nedenle mutlak aile eğitimlerine yer verilmelidir. Bu da devlet eliyle, uzmanlarca ve devlet kontrollü yapılmalıdır.