https://cildirgoluseyahat.com.tr/

CEMAL ŞAFAK


AHMET ECRİN'E BİRŞEYLER SÖYLÜYOR

KURTLAR SOFRASINDA


                                                                   AHMET ECRİN’E BİRŞEYLER SÖYLÜYOR

            Son terör olaylarından sonra zihnimin ve gönlümün kaydığı bir eser olan “Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağı ve Bozgun” kitabındaki muhteşem satırlara yoğunlaştım.

            "Yedek subay" olarak çöllerde görev yapıp, geri çekilmeye tanıklık eden Falih Rıfkı Atay kitabının bir bölümünde şunları yazıyor:

            "Vagonlar, arabalar, kamyonlar hepsi ondan, Anadolu'dan utanır gibi... Hepsi İstanbul'a doğru perdelerini kapatmış, muşambalarını indirmiş, lambalarını söndürmüş, gizli ve çabuk geçiyor. Anadolu Ahmed'ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi O'nun pahasına kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan o ana kartalın gözlerinden okuyoruz.

            Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, Onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, O'nu övündürebilecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!"

           Beni bulunduğum dünyadan alıp dönemin içimi yakan yıllarına sevk eden bu cümleler adeta yüreğime saplanan bir hançer gibi oldu. Gerçekten biz Ahmetleri, Mehmetleri kumarda mı kaybettik? Bedevi çadırlarından üzerimize çullanan güruhu bu gözlemlerden ve içimizi burkan cümlelerden anlamıyorsak daha ne zaman anlayacağız? İlla ki ortamıza haince bırakılan ve canımızı alan bombalar mı bizi uyandıracak.

          Çok kirli oyunların yıllardır muhatabı olan bizler gerçekleri görmezsek soyumuzu ve ülkemizi bu kirli sulara kaptırır, boğulup gideriz.

          Kendimize gelelim ki, artık Ahmetlerimizin, Mehmetlerimizin anaları ağlamasın. 

          Dün toprağını ve insanını canımız pahasına koruduklarımız Ahmetlerimizi sırtından bıçaklayıp hayattan koparırken bugün daha bebek yaşında  “Ecrin” lerimizi, “Yağmur” larımızı hain bombalarıyla katlediyor.

          Yüreğimizi parça parça eden aşağıdaki diyalog umarım aklımızdan bir an olsun çıkmaz. Bu cefakar anamızın “Ahmed’imi gördünüz mü?”  sorusuna verilen cevap da gelecek nesillerimize bir hatırlama ve hatırlatma anıt cümlesi olarak kalır.

         “Geri çekilen askerlerin, yaralıların indiği tren istasyonunda Anadolu'muzun cefakar anası, "Benim Ahmed'imi gördünüz mü?" feryadını hatırlayan var mı? Ahmed’in anasına verilen: "Hayır! Hiçbirimiz Ahmed'i görmedik. Fakat Ahmed her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı, cehennemi gördü!.."

 

 

     

 

https://cildirgoluseyahat.com.tr/