15 Temmuz; karanlık gecenin, aydınlık sabahında milletimizin birlik ve beraberliğiyle tarihe kazıdığı kahramanlık destanının adıdır. Tarihi şan ve şerefle dolu milletimiz 15 Temmuz gecesi Kahraman ordumuzun içine yuvalanmış işgalcilerin hainliklerine karşı namus ve şeref müdafaasını hiç çekinmeden ve korkmadan gerçekleştirmiştir. 15 Temmuz’da teslimiyete, bağımlılığa, boyunduruğa ve acziyete en cesur karşılık yüce milletimiz tarafından verilmiş; Bu çağ dışı darbe girişimine farklı düşünceden toplumun bütün kesimleri; siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, medya ve iş dünyası kararlılıkla karşı koymuşlardır.
Dün Gelibolu’da, Trablusgarp’ta, Sarıkamış’ta ve Sakarya’da İstiklal mücadelesi veren kahraman milletimiz; 15 Temmuz gecesi de aynı ruh ve aynı imanla bağımsızlık için göğsünü germiş, hainlere geçit vermemiştir. Türk Milletinin kutlu varlığına pranga vurmak için birbiriyle yarışan hainler o gece meydanlarda büyük bir ders almıştır. Şehitlerimiz bu aziz vatanın manevi zırhı, gazilerimiz geçilmez kaleleri olarak; bizlere üzerinde tahribat yapılmasına asla izin vermeyeceğimiz bir miras daha bırakmışlardır.
Zaferlerimizi gölgeleyip egemenlik haklarımızı engellemeye kalkışanlara 15 Temmuz şuuruyla, çelik gibi bir iradeyle ve misliyle mukabele edeceğimizi hiç kimse hatırından çıkarmamalıdır. Yüce Milletimizin varlığının en büyük güvencesi, milli birlik ve beraberlik ruhumuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle; aziz milletimizin sağduyusuyla perçinlediği 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzü kutluyor, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Cenab-ı Allah (C.C.) Türk milletine bir daha böyle karanlık geceler yaşatmasın.