SEN YÜRÜMEYİ DEĞİL, RÜZGARDA UÇMAYI DENE

SEN YÜRÜMEYİ DEĞİL, RÜZGARDA UÇMAYI DENE

Saadet Atalay'ın Kaleminden

Hedeflerin olmalı hayatta, kendin için ve tüm insanlık için. Mutlaka iz bırakacak bir şeyler yapmalı, çünkü insanlar, varlıklarıyla değil yaptıklarıyla, geride bıraktığı eserleriyle anılırlar,

Gerçek anlamda düşünebilmelisin…

Düşün ki; hayatta var olduğunu kanıtlayabilesin,

Düşün ki; farkına varabilesin yaşadığının, yaşattıklarının,

Ve düşün ki ;

İnsanlar vardır, yürüdüğü yolu asla değiştirmeyen, bedenen ve zihnen birilerine ya da bir şeylere körü körüne bağlı. Kendi kendine yaşayamayan bu insanlar, tüm maddi manevi ihtiyaçlarını başkalarının varlığından sağlar, kendi elinde ne varsa, zamanını ve maddiyatını bağımlı hale geldikleri insanların eline bırakırlar. Oldukça kolay bir hayat yaşadıklarını sanan bu insanların ortak bir varoluş mücadelesi şöyle dursun, çayırda çoğunluğu sağlayan yeşil bir ot parçası gibi sadece nefes almak, bir ömrü bir mevsim gibi yaşamaktan başka amaçları yoktur. Rüzgarda oldukları yerde salınır dururlar. Sen ki; düşünen, ne istediğini bilen, söyleyebilen, fikirler üretip hayata geçirebilen insansın, onlarla aranda olabilecek tek şey, gülümseyerek ördüğün bir duvardır. Durduğu yerde duran, üretmeyen insan çok ve boş konuşur, eleştirir ve asla beğenmez. Kendi varlığını herkesten üstün ve ayrıcalıklı görür. Üretmeye değil tüketmeye odaklı bu insanlar, hayatın çoğunluğu sağlamakla görevli figüranlarıdır ve geride hiçbir iz bırakmadan yok olup giderler.

Doğru adımlar

Doğru zamanlar

Doğru insanlar

Hedeflerin olmalı attığın adımlarla, doğru zamanlarda ve doğru insanlarla. Biliyoruz ki; Hedeflerine doğru yol alan insanlar yürürken çok ve boş konuşmazlar. Yürüyen kaç insanın yüksek sesle konuştuğunu gördünüz ki.. Çok düşünür az konuşurlar, risk almaktan çekinmezler...

Risk almak yaşamaksa, sen de düşün, sen de yaşa… Rüzgarda salınmak yerine, sen yürümeyi değil rüzgarda uçmayı dene…