Bazen yazdıklarınızı izah etme gereği hasıl oluyor her ne kadar elimden geldiğince ikinci bir izahata gerek kalmayan yazılar yazmaya çalışsam da bazen bir şekilde yazdıklarımızın izahatını da yapamaya mecbur kalmıyor değiliz.
Geçen hafta KAZ GECESİ MEVSİMİ BAŞLADI başlıklı bir yazımı sizlerin taktirine sunmuş ve kış aylarında yapılmasına alışık olduğumuz gecelerimiz ile ilgili birkaç hususu sizlerin dikkatine sunarak hep birlikte nasıl bu gecelerin verimini ve değerini arttırabiliriz diye bir fikir alışverişi yapalım demiştim.
Yazımın genel olarak yazılış manası ve gayesi çok büyük bir kesim tarafından anlaşılmış olsa da bazı kesimler ve şahıslar nezdinde anlaşılabilmesi için yeniden izah edilmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Öncelikle belirtmek isterim ki her yazılan yazıyı herkesin beğenmesi ya da beğenmemesi gibi bir durum olmaz önemli olan çoğunluğun beğenisini kazanmak ve beğenmeyenlerin de eleştirilerini alıp konuya dair kendimizi geliştirmek en doğru olan tavırdır ve bu tavrın gereği olarak beğenen çoğunluğa beğenileri beğenmeyen veya yazıdaki görüşlere katılmayan dostlarımıza da nazik eleştirileri için yürekten teşekkür ederim.
Ancak eleştirmek yerine aşağılayıcı bir tavır ve içinde bolca iftira olan yorumların sahiplerine de gerekli cevapları vermek onların değimi ile de hadlerini bildirmek benim nefsi müdafaa hakkımın bir gereği olsa diye düşünüyorum.
1- Bugüne kadar yazılarım için yapılan içerisinde küfür, hakaret ve tehdit olmayan hiçbir olumsuz yorumu silmedim sildiğimi iddia eden arkadaşın bunu ispatlaması gerekir iddiasını ispatlamayan MÜFTERİDİR (Sözlük anlamı; ‘’ kara çalan, iftira eden (kimse).
2- Ben asla ve asla Derneklerimiz gece yapmasın demedim aksine derneklerimizin bin bir zorluk ve birkaç kişinin gayretleri ile yapılan gecelerinin adlarının daha anlamlı ve içeriklerinin daha bir zengin olması konusundaki fikrimi beyan ettim.
3- Ben yazımın hiçbir yerinde böyle gecelere katılmadım ya da katılmam diye bir şey demedim aksine bu gecelere katılmış ancak katılırken de tamamına bilet ücreti ödeyerek katılmış biri olarak yaptığım gözlemlere istinaden bu önerileri dile getirdim.
4- Yine bu gecelerde ikram edilen KAZ ETİ YEMEĞİ’nin yöremize özel bir lezzet olması nedeni ile yöremizden tedarik edilmesini eğer bu tedarik ile ilgili sorunlar var ise bunların tespiti ve çözümüne dair yapılması gerekenleri hep birlikte tartışmamız gerektiğini ve bu lezzetin bozulmaması ya da bu lezzeti bilmeyip ilk kez tadına bakacaklara doğru olarak tanıtılması adına usulüne uygun pişirilip servis edilmesinin önemli olduğunu beyan ettim.
5- Çok ciddi yanlış anlaşılan KAZ GİBİ YOLUNMA işine gelince malumunuz büyük şehirde sayısı çok fazla olmayan iş insanlarımız var ve bölgeye vefaları nedeni ile bu iş insanlarımızdan tüm derneklerimiz destek beklemekte ancak sayısı oldukça az olan iş insanlarımızın sayısı oldukça fazla olan derneklerimiz tarafından çok fazla şekilde yük altına sokulmamasını aksine bu gecenin giderlerini daha çok insanımıza bilet vermek sureti ile genele yaymanın daha doğru olduğunu vurgulamaya çalıştım ama demek ki cümleler eksik kalmış.
6- Dernekler gecelerin sonunda şeffaf olarak üyelerine hesap versin ki yöremizde bazıları tarafından adeta bir ata sporu gibi yapılan dedikoduların önüne geçilsin onca emek verdikten sonra dernek yönetimleri bir de yolsuzluk ile itham edilmesin dedim bu konuda bence dernek başkan ve yönetimleri mutlu olmalı diye düşünüyorum mutlu olmayan ya da kendilerine dair bir itham olduğunu düşünenler var ise futbol değimi ile golü yedikten sonra ofsayt’ı bozan futbolcu gibi ellerini kaldıranlar olduğunu düşünüyorum.
7- Bir de şu her geceye neredeyse eksiksiz katılan arkadaşlara bir çift laf etmiştim ki bence bu ekonomik kriz döneminde hafta iki geceye gitmenin yol dahil masrafı üç dört bin lira iken zor olmuyor mu demiştim ki dernek yönetici arkadaşlar aslında bu ekibin pek de bilet parası ödemeden bu gecelere katıldıklarını bilirler kuytuda bu konudan dert yakınırlar da iş açıktan konuşmaya gelince nezaketen susuyorlar diye onların adına ben iç sesleri olarak konuştum!
Şimdi gelelim şu bolca aşağılama cümlesi kurup, burnundan gelsin seni seçimlerde aday olunca destekledik ama sende olumlu yorumları saklayıp olumsuz yorumları silen iki yüzlü bir adamsın demeye getiren ama ne hikmetse yaptığı yoruma satır, satır cevap vermişken yorumunu silip tüyen arkadaşa;
Öncelikle hiçbir dernek özelinde olmayan ve hiçbir dernek veya başkanını hedef almayan genel bir yazıyı iki yüze yakın dernek içerisinde kendisine hitaben yazılmış sayarak gocunan arkadaşım sen niye bu kadar alındın ki?
Yaralarının en kısa sürede iyileşmesini diliyorum.
Beni yorum silmekle itham edip cevaplarını da alınca da yorumunu silmen ne perhiz oldu ne de lahana turşusu değil mi?
Gelelim kendinden önceki yönetim ile olan sorunlarını benim üzerimden halletme çabana eski başkan ve başkan vekiliniz çok sevdiğim kardeşlerimdir ve beni davet ettikleri 2 geceye katıldım her ikisinde de davetiye ücretini ödedim ve son katıldığım geceniz de depremzedeler için yardım toplanan mevlit okutulan geceydi oraya katıldım kuran-ı kerim dinleyip yardımımı yapıp teşekkür ederek geceden ayrıldım.
Seçimlerde sizden destek gördüğümü onu da unuttuğumu söylemiştiniz o destek için sizlere her halde on ayrı platformda uzun, uzun teşekkür ettiğimi sizde biliyorsunuz da işinize gelmiyor ama unuttuysanız yeniden teşekkür ederim.
Ha bu arada o adaylıktaki gayemizde insanımızın temsili noktasında bir söz hakkımız, çalacak bir kapımız olsun diyeydi olmadı ama bu olmayacak anlamına gelmiyor ve günün birinde olursa eğer sizin gibi sizden başkasına desteğimiz var demiyorum tüm hemşerilerimin yeri başımın üzeridir sevgili Başkan.
Umarım amaç hasıl olmuş gerekli mesajlar sahiplerine ulaşmıştır yok gene olmadıysa herkeste telefon numaram var buyursun arasınlar sözlü de izah ederim yok gene anlamazlarsa peluş oyuncakla da anlatmaktan çekinemem.
Selametle,
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar