CEMAL ŞAFAK


ÜLKEME VE ÜLKÜME YAKIŞAN EN İYİ SİSTEM

CUMHURİYET


ÜLKEME VE ÜLKÜME  EN ÇOK YAKIŞAN SİSTEM

        Çok değerli bir yazarımız 98. Yılını kutladığımız Cumhuriyet kavramı hakkında şu cümlelerle bizlere seslenmiş. Ne kadar da etkili değil mi? Okuyun hak vereceksiniz.

“Bu topraklarda bağımsızlığa, ulusal birlik ve bütünlüğe, çağdaşlığa, laikliğe, akla ve bilime, özgürlüklere, fırsat eşitliğine, liyakate, kadın haklarına, meclisin ve hukukun üstünlüğüne, barışa ve demokrasiye sahip çıkmak Cumhuriyete sahip çıkmakla başlar.”

   Büyük Atatürk Cumhuriyeti anlayışını, bir siyasal rejim olmanın yanında,  yeni bir devlet düzeni, yeni bir dünya görüşü olarak daha geniş anlamlarıyla da kullanmıştır. Mesela bir keresinde şu veciz cümleyi aktarmıştır muhatabı olan kesimlere:  “Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asil fikirlerle ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla, büsbütün yepyeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.”

Başka bir konuşmasında da “Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesidir” demişti. Hele aşağıdaki cumhuriyetle ilgili şu cümlesi beyinlerimize mıh gibi çakılan çok anlamlı bir vecizesidir. “Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır…”

Atatürk'e göre “Cumhuriyet imkân demektir. Cumhuriyet, yalnızca adıyla bile fert hürriyetini aşılayan sihirli bir aşıdır. Cumhuriyet imkânları olan her memleket hürriyet davasında er geç muvaffak olacaktır. Cumhuriyet kendisine bağlı olanları en ileri zirvelere götüren imkânları verir. Bağımsızlık ve hürriyetine sahip olan milletler ilerleme yolunda imkânlara sahip demektirler. O halde cumhuriyet, her alanda ilerlemenin de en belirgin teminatıdır.”

    Bu cümleleri okurken yıllar önce yolculuk yaptığım Kars-Erzurum arasındaki otobüs seyahatimi hatırladım. Bugünlerde yaklaşık 1.5 saatte kat ettiğimiz yolu o günlerde yani 1970 li yıllarda Sarıkamış ormanları içerisinden geçerek anca 3 saatte tamamlardık. Günümüzde bir saatte biçtiğimiz tarlayı o zamanlar günlerce çalışarak ancak kol gücüyle biçebiliyorduk. Eter koklatarak uyutulan hastaların yapılan ameliyatları artık narkozla çok kısa sürede tamamlanıyor. Uzaklardaki bir yakınımızla telefon görüşmesi için posta hanelerde saatlerce bekledikten sonra şansımız yaver giderse eğer ancak birkaç dakika konuşabiliyorduk. Günümüzde ise saniyeler içinde dünyanın her köşesindeki insanlarla iletişim kurabiliyoruz. Bilgiye ulaşmak için artık saatlerce kütüphanelerde vakit öldürmüyor. Elimizin altındaki bilgisayarlarla anında ulaşabiliyoruz. Bu ve buna benzer insan hayatını rahata kavuşturan gelişmelerle, aklı ve bilimi esas alan sistemin adı cumhuriyettir. Bu yazdıklarım ne partilerle, ne kişilerle ve ne de siyasetle ilgilidir. 1900 lü yılların başındaki Türkiye şartları 2000 li yıllardan farklı, o yıllar ise günümüz Türkiye’sindeki şartlarla karşılaştırılmayacak kadar farklıdır. Çıra ile evlerimizi aydınlattığımız günlerden elektrikle her yanı ışıl ışıl ettiğimiz günlere kavuşmamızda elbette ki cumhuriyetin çok önemli payı vardır. Gelişimin tarihi seyrini takip edersek gerçeklerle daha açık bir şekilde karşılaşırız. Onurlu bir hayat için, insan için gerekli olan sistem elbette ki içinde yaşadığımız cumhuriyet rejimidir. Yediden yetmişe her kesimin takdirle yad ettiği Atamız ve bu sistemi Türk Milletine benimseten değerli büyüklerimize, cumhuriyete sıkı sıkıya bağlı siyasi önderlerimize minnet ve şükran duyuyoruz.

     Nice 98 yıllara…!