M.Ahmet VURAL


TEZEK FİYATLARINDA ARTIŞ

Sevinçlerimizi yada üzüntülerimizi...


   Sevinçlerimizi yada üzüntülerimizi nasıl dile getireceğimiz konusunda bir denge oluşturamıyoruz. Ayarsız davranışlarımız toplum dengesindede çeşitli hasarlar meydana getiriyor. 

     Zafer kazanınca abarttığımız sevinçlerimiz rakiplerimizi artık aşağılama ve hakaret boyutuna ulaşırken, hüzünlerimiz ise vandallığa dönüştürmeye başlıyor.

       Günlik hayatımızda yada ülkemizde meydana gelen olaylarla ilgili olarak empati kurmak yeri dalgaya alma boyutunda ilerliyoruz.

   Uzak krizinden sonra Rusya ile yaşanan gerginlikleri bile dalga ya alacak kadar küçümsüyoruz. Korkusuzluğumuzla dünyaya nam salmış millet olsakta artık meydan muharebelerinin kalmadığı hiç aklımızın ucunda bile geçmiyor. Cesaret ancak akıldan gelirse cesaret olur, bilgisizlikten gelirse cahillik olur.

    Büyük Hun İmparatorluğundan(M.Ö 246), Göktürk Kağanlığına (M.S.546), Karahanlı Devletinden (M.S. 1042) Gazze Devletin´den  (M. S. 1042) Büyük Selçuklu Devletine (M.S. 1194), Osmanlı Devletinden (1922) Türkiye Cumhuriyetine (1923) dünya üzerinde sayısız devlet kuran ve yıkan bir ulusun evlatları olarak cesaretimizi akıl yoluyla birleştirerek Global dünyada yerimizi almamız gerekmektedir.

      Bugün yaşanan uçak kriziyle beraber Rusya Global dünyanın gerektirdiği gibi davranarak olası bir savaş için ekonomik anlamada ülkemizi zayıflarmak için çeşitli yaptırımlar uygulama kararı alarak doğalgaz, yaş meyve ve tahıl ürünlerine sınırlama getirme kararlarını uygulamaya koyarken bizler bu yaptırımları dalga konusu ediyoruz.

      Doğalgaz vermezlerse Tezek yakarız gibi saçma sapan cümlelerle eğlenmeye çalışıyoruz. Bir sorunun çözümü elde olan değerlerden vazgeçmekle değil, farklı çözüm yolları bulmaktan geçer.

    Tarih boyunca başkasının egemenlik altına girmeyen, mülteci olmayan bir karış toprağını canı vermek  uğruna terk etmeyen Türk ulusu olası bir savaş halindede bu görevden kaçmayarak canını vatanına siper edecektir.

    Lakin bugün özellikle sosyal payklaşım sitelerinde olduğu gibi cahil cesaretiyle yola çıkmak belkide tarih boyunca yıkılmayan Türk Ulusunun sonu hazırlama noktasında düşmanlarımız için doğmuş en büyük fırsat olacaktır.

    Cesaretimizi ancak akıl yoluyla birleştirerek bugünün ve yarının şartlarını göz önünde bulundurarak davranmamız gerekmektedir. Aksi halde böyle devam ettiğimiz başardığımız tek şey Tezeğe rabeti arttırıp fiyat yükseltmekten başka bir işe yaramayacaktır.

     Savaşlar artık meydanlarda değil masa başında kazanılmaktadır. Bugün Ülkemizin üreteceği alternatif ticaret yolları ile Rusya´ya çeşitli darbeler vurabiliriz.

     Bugün dünya üzerinde gerçekleşen savaşlarda sadece insanlar ölür ve kentler harabe haline gelir ve silah tüccarlarına para kazandırmaktan başka işe yaramaz.

     Glabol düzende savaşlar teknolojiyle yapılır. Dış ülkelerde üretilen ve satışına sunulan her bir teklonojik malzemeyi  satın alırken hem paranızı hemde özgürlüğünüzü kaybedersiniz.

    Elinizden düşürmediğiniz telefonunuz herhangi bir savaş durumda bir anda kayıt dışı bırakılırsa iletişiminizi nasıl sağlayıpta düşmana karşı hangi koldan yürüyeceksiniz ?  

      Savaş´ın bize katacağı hiçbir iyi husus yoktur. Eğer savaşlar toplumların huzu ve refahını arttırsaydı. Bir savaş dahisi olan Ulu Önder ? Yurtta Sulh, Dünya´da Sulh? gibi bir mirası bırakmazdı bizlere?