Reşat VURAL


SUNi TOHUM UYGULAMASINDAKİ YANLIŞLIKLAR

Ülkemizde, tüm dünyada ...


   Ülkemizde, tüm dünyada olduğu gibi sığırların gebe bırakılmasında metot olarak suni tohumlama uygulanmaktadır. Günümüze kadar birçok farklı suni tohumlama tekniği uygulanmıştır; intraservikal serviks pensi-spekulum yöntemi, basit vajinal tohumlama yöntemi gibi. Fakat eski tekniklere oranla; çok daha etkili bir teşhise imkan vermesi, enfeksiyon tehlikesinin minimum olması ve çok daha az sayıda alet ve uygulayıcının yeterli olması gibi nedenlerle günümüzde en etkili ve sağlıklı yöntem olar  ak ?Rekto-vajinal Yolla Suni Tohumlama? kabul edilmiştir ve tüm dünyada en yaygın kullanılan teknik olmuştur.
Teknik kısaca şu şekildedir:
   Öncelikle bölgedeki dışkı temizlendikten sonra rektal palpasyon yolu ile yapılan uterus, ovaryum muayenelerinden ve inspeksiyon ile yapılan vulva-vajina muayenelerinden sonra suni tohumlamanın yapılması gerektiğine karar verilir. Bu muayenelerde ovaryumlarda olgun bir graaf folikülü, uterusta uygun bir tonosite, vulva ve vajinada hiperemi olduğu görülmelidir. Bu muayenelere ek olarak; hayvanın dış östrus semptomlarının (huzursuz olması, sütünün azalması, hareketliliğinin artması, bağırması, başka hayvanların üzerine atlaması ve kendi üzerine atlanmasına izin vermesi vb.) da hafif ya da yoğun şekilde gözlenmesi gerekir. Esasen suni tohumlama zamanının doğru olarak belirlenmesi, başlı başına bir konudur.Muayene edilen ineğin tohumlanması kararı verildikten sonra; donmuş sperma içeren payet (genelde 0,25 mL hacminde), usulüne uygun olarak çözdürülür/eritilir ve suni tohumlama pistolesi hazırlanır. Vulva bölgesinin temizliği yapıldıktan sonra pistole 45° açı ile vajinaya sokulur. Daha sonra diğer elle rektuma girilir, serviks kontrol altına alınır ve pistole serviksten geçirilerek sperma tekniğe uygun olarak dişi genital kanala bırakılır.
Bu teknikte yapılanları tek tek anlatmanın önemli bir sebebi var
    Ülkemizdeki suni tohumlama uygulaması; son olarak 28136 sayı ve 08 Aralık 2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan ?SUNİ TOHUMLAMA, TABİİ TOHUMLAMA VE EMBRİYO TRANSFERİ FAALİYETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK? ile düzenlenmiştir.Bu yönetmeliğe göre; Türkiye Cumhuriyet´inde sığırlarda suni tohumlamayı, SADECE uygun sertifikayı alan ?Serbest Veteriner Hekimler ve onlarla birlikte çalışan Veteriner Sağlık Teknisyenleri? yapabilir.Zaman zaman bu sınırlandırmanın doğru olmadığı yönünde eleştiriler yapılmakta, dünyadan örnekler verilmektedir. Bazı ülkelerde bu sınırlamanın olmadığı doğrudur.Ancak; yukarıda suni tohumlamanın uygulanabilmesi için; gerek hayvanda yapılan rektal muayene ile gerekse dıştan yapılan inspeksiyon (gözlem) muayenelerindeki birçok bulgunun, hekim tarafından tohumlama yapmaya uygun bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Bununla birlikte hayvanda olası bir anormalliğin, patolojik bir olgunun da yapılan muayenelerde ayırt edilmesi gerekmektedir. Üstüne üstlük tüm bu kararların birkaç dakika içerisinde alınması, işin doğası nedeniyle bir gerekliliktir. Özetle suni tohumlama uygulaması; hayvanın anatomik, fizyolojik ve patolojik yapısı hakkında bilgi birikimine sahip, konu ile ilgili biyo-teknolojik bilgilere haiz veteriner hekimler ve teknisyenler tarafından yapılmak zorundadır.Bu iki meslek grubuna mensup olmayan kişilerin yapacağı herhangi bir uygulama; hem hayvan sahibinin devlet tarafından sağlanan desteklemelerden yararlanamamasına neden olur, hem de yapan kişi için cezai yaptırıma tabidir.Yazımızın başlığı ile çok alakalı görünmemesine rağmen, ülkemizde bu konuda özellikle bazı bölgelerde ciddi bir bilinçlenmeye ihtiyaç vardır.Suni tohumlamalarda, kızgınlıkların başta yanlış tespit edilmesi ve tekniğin özensiz uygulanması başlıca eksiklikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kızgınlıkların Yanlış Tespiti
    Kızgınlıkların tespit edilmesinde yapılan hatalar, çoğumuzu şaşırtacak orandadır. Dünya genelinde yapılan araştırmalarda kızgınlıkların, %13´den %48´lere varan oranda yanlış tespit edildiği rapor edilmektedir. Ülkemizde yapılan bir araştırmada ise bu oranın %45´e kadar çıktığı bildirilmiştir. Bu bilgi veteriner hekimlerin; olguların yarısında, yanlış kızgınlık ihbarı ile çağrıldığını göstermektedir. Kızgınlık tespiti üzerine yapılan tüm çalışmalar, en büyük sebebin bilgi eksikliği olduğu konusunda birleşiyor. Dolayısıyla hayvan sahibi ile yakın ilişki içinde olan konusunun uzmanı veteriner hekimlerin, ineklerdeki dış kızgınlık belirtilerini üreticiye çok iyi anlatması gerekmektedir. Başlıca dış belirtiler; geçici iştahsızlık, süt veriminde azalma, meraklı bakış, huzursuzluk, diğer hayvanlara ve bakıcıya karşı ilgi artışı, uzun süre ayakta kalma ve daha fazla yürüme, bel bölgesine masaj yapıldığında kuyruğunu kaldırması, şeffaf-yumurta akı görünümünde ve kıvamında uzayan akıntı (Çara), ferçte şişme ve kızarıklık artışı, diğer hayvanların üzerine atlama (genelde kızgınlığın ilk evresinde) ve hayvanların kendi üstüne atlamasına müsaade etme (özellikle kızgınlığın son döneminde) olarak özetlenebilir..
Bilgi eksikliği dışında;> Belirtilerin büyük çoğunluğunun; Akşam 18:00 ? Sabah 06:00 arasında görülmesi,> Sessiz kızgınlık (yukarıda yazılan belirtilerin çok zayıf ve kısa süreli görülmesi),> Gözlem eksikliği ve> Kişisel hatalar da kızgınlık tespitini zorlaştırmaktadır.Süt ineklerinde; yıllar içinde gittikçe artan süt verimlerine bağlı olarak, kızgınlık sürelerinde azalma görülmektedir. Normalde 18 saat süren kızgınlık, 4 saate kadar düşmektedir. Bununla birlikte atlama ve üzerine atlanmasına izin verme hareketlerinde de bir azalma olmaktadır. Bazı ineklerde bu hareketler; günde 1-2 kereye kadar düşebilmektedir.Bu bilgiler ışında; özellikle 18:00 ile sabah 06:00 arasına dikkat edilmek üzere, günde 3-4 kez 30 dakikalık kızgınlık takibi en başarılı sonucu vermektedir.
Derleyen : A. Reşat Vural