CEMAL ŞAFAK


SIRIM BATIR

OZAN VE KAHRAMAN


Uzun süredir yazmayı düşündüğüm Kazak Türklerinden bir edebi şahsiyeti seçerek kısa da olsa sizlere tanıtmak istedim. Kazakistan’daki nahoş olayları takibim sırasında dikkatimi çeken “kişi cüz” le ilgili bir kahraman olan Sırım Batır’ın kısa tanıtımı umarım sizlerin de ilgisini çekecektir. M.Emin Yurdakul'un:

"Bırak beni haykırayım,

Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,

Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir." 

mısralarını yazıyı okuyunca da hatırlayacaksınız.         

                   

                           BİR KAZAK KAHRAMANI VE HATİBİ:

                                                  SIRIM BATIR

     

     Sırım Datulı,1712-1802 yılları arasında yaşayan Kazak Türklerinin tarihi bir şahsiyeti, kahraman bir eri ve hatibidir. Kişi cüzün(1)[1]  Nurali, Erali, Esim Hanlara karşı milli, bağımsızlık hareketleriyle ilgilidir onun adı.

     Rusya’da Emelyan Pugaçev başkanlığındaki baskıya karşı köylülerin isyanı, Çar sömürgecilerinin baskısı altında bulunan “Esir Halkların” da gözlerini açıp onları ayağa kaldırdı. Başkurt,Tatar köylüleri gibi Kazak işçileri de iki taraflı baskıya dayanamayıp Sırım Batır başkanlığında 1783 tarihinde Nurali Han’a karşı açıkça mücadeleye başladı. Bu mücadele 1797 yılına kadar sürdü. İsyancılar Sırım’ın başkanlığında Nurali’yi tahttan indirip onun çocuğu olan Esim Han’ı öldürdü.Rusya’daki sınır kalelerine saldırıp buralardaki askeri grupları yok ettiler. Ama bu hareketler askeri bir zaferle sonuçlanamadı. Bozguna uğradılar. Hareketin başındaki Sırım Batır Hive’ye gidip saklanırken 1802 yılında öldü.

      Sırım Batır isyanın sadece cesur lideri değil aynı zamanda bu başkaldırıya ruh veren hatibi de olmuştur. Halkın ağzında onun adıyla ilgili olarak günümüze kadar korunarak getirilen efsane ve hatiplik sözleri oldukça fazladır. İşte onlardan birkaçı:

 

                       ODUN GANİMET SU BEREKET

 

   Sırım Batır on beş yaşındayken bir kucak dolusu odunu alıp Nurali Hanın evinin kenarından geçerken omzunda kaftanı bulunan han karşısına çıkar. Çocuğa hitaben:

-Ev içindeki eksiklik yok. Odun ve su yeterli. Köyün dışından odun çalıp çocuk aklını neden kaybedersin ki?

 Der.

-Han’ım, bozkırın odunu ganimet, suyu bereket…Sizin gibi milletin hakkını yemek de hırsızlık.

Diyerek oradan uzaklaşır.

 

                       GAMSIZ HAN SEMİZ

 

    Sırım Batır yeni yeni ata bindiği gençlik çağında Nurali Han’ı görmek için sarayına gelir. “Kimsin sen?” diyen Han’a “Sırımım” diye cevap verir. Han:

  • “Sırım… Sırım…” denen adın çok ünlüymüş ama kendin küçücük,zayıf bir çocukmuşsun ya! Der. O zaman Sırım:
  • Evet ben zayıfım. Çünkü Çar ve senin gibi hanlar Kazakları öz yerlerinden ayırıp çöle sürdü.Güzel ve verimli yerleri de Ruslara verdi.Kazakların yerini nasıl geri alabilirim diye bir gecede dokuz kere uyanıp,dokuz kere düşünüp çok zayıfladım.Atalarımızın sözü vardır ya:

“Ölenli(2)[2] yerde öküz semiz,

Ölümlü yerde molla semiz,

Karalısında(3) kadın semiz,

Gamsızken de Han semiz.” Diye

Sen gamsız Hansın ,

Ben yaralı avım.

Ben zayıf olmayayım da kim zayıf olsun? Diyerek oradan uzaklaşır

       

                SIRIM’IN  ÜRGENİŞ ŞEŞEN (OZAN) İLE ATIŞMASI

 

   Sırım Batır, Ürgeniş bölgesinin Hanına varıp görüşmek ister. Han bu durumu fırsat bilerek kendi bölgesinin ozanıyla Sırım’ı atıştırmak ister. Atışma şöyle gelişir:

   Ürgeniş Şeşen (ozan):

 

     -Söz anası ne?

       Su anası ne?

       Yol anası ne?

Diye sorar. Sırım şöyle cevap verir:

  

     -Söz anası kulak,

      Su anası bulak,

      Yol anası tırnak.

 

   Ürgeniş Şeşen yine sorar:

    -Dav(a) muradı ne?

     Savda (ticaret) muradı ne?

     Kız muradı ne?

     Yol muradı ne?

    Sırım Batır cevap verir:

    -Dava muradı: Bitirmek,

      Savda muradı: Kazanmak,

      Kız muradı: Gitmek,

      Yol muradı: Yetmek.

……

 

 

 

 

[1]. Kişi cüz:Soy bakımından Kazak Türklerini oluşturan üç ana koldan biri (Ulu cüz,orta cüz,kişi cüz…)

[2]. Ölenli yer: Yararlı ot çeşidi

3.Karalısında: Zengin evinde