www.cildirgoyce.com

CEMAL ŞAFAK


OY KORONA KORONA...

TUNCAY ŞAFAK


                      OY KORONA… KORONA…

                    ZULMÜN ZULME BULANA…!

       Adı, Tuncay…  Yani sevilen, ilgi gören manalarındaki ayın turuncu renge bürünme halini yansıtan Tuncay… O’nu çok geç tanıdım. “Hayatımda onu tanımadan geçirdiğim yıllara hayıflanıyorum.” dersem abartmamış olurum. Yakın akrabalık bir yana yüreğindeki sıcaklığı, gönlündeki hoşgörüyü, gözlerindeki samimi bakışları insana, daha çok da dostlarına yansıtması onun takdire şayan bir özelliği olsa gerek. Ozan dilli bir ocakta yetişip gönül yivlerinden döne çıkardığı ve sedasına yansıttığı ezgiler gerçek karakterini de belirginleştiren çok önemli hasleti idi.

     Yaşadığı, doğup büyüdüğü topraklara olan tutkusunu anlatmak satırlara, sayfalara sığmayacak büyüklükte. Bin bir çiçekle bezeli toprağımız üzerine bağdaş kurarak dağlarımıza bakıp içindeki özlem duygularını ahenkle aksettirmesi, tadına doyum olmayan özel bir davranış biçimi olarak yansırdı. Omuzlarına çok ağır yükler alarak taşındığı gurbet eller bile kendi geçmişinden, kendi havasından ve toprağından koparamadı onu. Evlatlarına rahat bir gelecek hazırlamak amacıyla baba ocağını terk edip yad ellerde hayat mücadelesi vermeğe çalışan bu dünya iyisi can ne yazık ki can yüreğinden vurulup daha bir yıllık evli Zeynep adlı kızını ve torununu korona virüs belasından kaybetti.  İyi ahlak ve iffeti temsil eden insan anlamına gelen Zeynep ismi bu koca yürekli babanın gönül tellerinden süzülüp gelen ziynet anlamına da gelmekteydi. Ağır hasta olan annesi ve babasının acısıyla yanıp tutuşurken üstüne kızının bu talihsiz olayı onun pırlanta yüreğine bir kor gibi düştü.

   Ülkemizdeki insan hikayelerinin en dayanılmaz acı olayını yaşamak zorunda olan bu değerli ozanın sabrının o toprağına bağdaş kurarak hitap ettiği dağlar kadar sağlam olmasını diliyorum. Aydın dünya görüşü umarım bu bu sabrın sağlam bir çıkış yolu olacaktır. Kazak Türkü kardeşlerimin ölüm konusunda çok anlamlı bir sözü var. “Avırdı nar köteredi, ölümdü er köteredi.” Yani ağır yükü nar deve, ölümü de er kişi kaldırır. Umarım sen de bu dayanılmaz yaranı en kısa zamanda sabır ilacıyla iyileştirirsin.

   Sana, eşine, ailene ve Zeynep’i uzun yıllar hafızalarından çıkarmayacak olanlara senin dilinle aşağıdaki mısraları gönderiyorum. Bu güne kadar hiç kullanmadığım yüreğimden kopup gelen duygularla Akrostiş tarzı şiir türü duygularımı yansıtabildiğim tek sığınak noktam.

   Sabır kardeşim… Sabır…!

Zulüm oldu hayat bana

Elimden gittin gideli.

Yansımıyor ışığın bak

Ne dünyama ne yuvama.

Ey zifiri karanlıkları aydınlatan ZEYNEP,

Pare pare olan yüreğimle elimi tut ve çek.