CEMAL ŞAFAK


“ÖLÜLER ZANNEDİYOR Kİ, DİRİLER HELVA YİYOR”

Bugün köşemi  Kars’ımızın değerli ..


        Bugün köşemi  Kars’ımızın değerli bir siyaset ve devlet adamı sayın Gürcan DAĞDAŞ Bey’in kaleme alıp bizlerle paylaştığı bir yazısına bırakıyorum. Ülkemizin ve yöremizin kıymetli bir kaleminden çıkan yazı umarım sizlerin de beğenisini kazanır. Çok önemli tespitler…

 

               “ÖLÜLER ZANNEDİYOR Kİ, DİRİLER  HELVA YİYOR”

                                                                                   Gürcan DAĞDAŞ

 

      Ortaokul yıllarının yaz tatillerinde, Kars’ta günlük olarak çıkan Nesip Varkır'a ait gazetede mürettip olarak çalışıyordum. Hafta sonları, Nesip Bey haftalık ücretimizi ödemek için elini cebine attığında, birlikte çalıştığımız arkadaşlardan bazıları haftalığının dışında avans talep ederlerdi. Nesip Bey de veremeyeceğini bir tekerlemeyle anlatmaya çalışırdı. "Ölüler zannediyor ki, diriler helva yiyor!" Nesip Bey, avans talep eden arkadaşımıza, imkanının olmadığını anlatmakta zorlandığında da "Haftalığınızı aldığınıza şükredin, dışarıda kar var boran var" derdi!

 

      Yaşadığımız dünyayı, hiç rakamları dikkate alarak görmeye çalıştınız mı? Eğer yapmadıysanız, gelin şimdi birlikte dünyanın sakinleri olarak rakamların gerçekleriyle tanışalım!

 

     Dünya nüfusunu, mevcut halkların oranlarını muhafaza ederek, 100 kişilik

bir köy kadar küçültebilseydik, bu köy şöyle olacaktı:

 

57 Asyalı,

21 Avrupalı,

14 Amerikalı(kuzey, orta, güney)

8 Afrikalı.

 

Bunların 52'si kadın, 48'i erkek olacaktı.

30 beyaz, 70 beyaz olmayan,

11 homoseksüel,

6 kişi, bütün köyün servetinin %59'una sahip olacaktı ve bunların hepsi ABD

kökenli olacaktı.

80 kişi, kötü evlerde yaşayacaktı,

70 kişi, okuma yazma bilmeyecekti,

1'i ölmek üzere, 1'i de doğmak üzere olacaktı.

1 kişi bilgisayar sahibi, 1 kişi de (evet sadece 1 kişi) üniversite mezunu

olacaktı.

 

    Şimdi şunları göz önünde bulundurun:

 

    Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyanmış iseniz, bir hafta sonrasını

göremeyecek olan 1 milyon insandan daha şanslısınız.

 

   Bir harp tehlikesiyle, işkence görme ihtimaliyle ya da aç kalma korkusuyla

karşı karşıya değilseniz, 500 milyon insandan daha iyi durumdasınız.

 

   Buzdolabınızda yiyeceğiniz, üzerinizde elbiseniz ve başınızı sokup

uyuyabileceğiniz bir eviniz varsa, dünyadaki insanların %75'inden daha

zenginsiniz.

 

    Bankada ve cüzdanınızda para varsa, dünyanın en imtiyazlı %8'i arasındasınız.

 

   Anneniz ve babanız sağ ise, siz bu dünyanın nadir kişilerinden birisiniz.

   Okuma ve yazma biliyorsanız, okuma yazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri değilsiniz.

 

   İnsanlık tarihinin sayısal gerçeklerine bakınca, insanlığın var olduğundan

günümüze kadar toplam nüfusu ile şimdiki nüfusu hemen hemen aynı rakamlara

tekabül etmektedir. Yani binlerce yılda yaşayan toplam 8 milyar insan kadar

büyüklükte bir nüfusu barındıran ve hızla kaynakları tükenen bir dünya.

 

   Nesip Varkır Bey'in tekerlemesinde vurguladığı gibi, dirilerin helva yemediği

bir dünyada yaşıyoruz.

 

   Rakamların ortaya koyduğu gerçekler bunlar, acı ama gerçek!

Cemal Şafak / İstanbul