CEMAL ŞAFAK


ÖĞRETMENİM KAZIM DURAK

KAZIM DURAK


                                                        ÖĞRETMENİM KÂZIM DURAK

Öğretmenler gününe binaen bu yazımda kendim ve Türk eğitim camiası için önemli bir şahsiyet olarak kabul ettiğim rahmetli Kazım Durak hocamı tanıtmak istiyorum.

Onu orta okul yıllarımda Kars’ta tanımıştım. Gerek öğretmenlik formasyonu açısından gerekse insani yaklaşımlarındaki samimiyetinden dolayı beni çok etkilemiş olacak ki, kendi eğitim hayatımda örnek aldığım ender şahsiyetlerden biriydi. 

Çıldır ilçesinin o dönemlerde yani 1940 lı yıllarda eğitime çok büyük ağırlık veren eski adıyla “Suhara”, sonraki adlarıyla “Yakınsu” ve “Aşık Şenlik” olan bir köyde eğitim hayatına başlayan Kazım Durak ailesinin ağır ekonomik sıkıntılar içinde olmasına rağmen eğitim çizgisini aksatmadan ve başarıyla devam ettirerek askeri okul sınavını kazanıp harbiye eğitimine başladı. Gençlik yıllarında başlayan Türk tarihine ilgisini hiç ama hiçbir zaman kaybetmedi. Askeri sahadaki mecburi emekliliği sonrası eğitim hayatına atılan Kazım Durak kendi yöresindeki gençlerin eğitimine katkı sunmak için önce Kars Merkez ortaokulunda öğretmenlik ve idarecilik daha sonraları ise Kars Milli Eğitim Müdürlüğünde Müdür yardımcısı olarak verimli çalışmalar içinde bulunmuştur. Almış olduğu askeri eğitim vesilesiyle olacak ki çok titiz bir disiplin anlayışı içinde görevini sürdürmeye gayret etmiştir. Kısa zamanda gerek yöredeki halkın gerekse milli eğitim camiasının taktirle bahsettiği bir kişilik olarak dikkat çekmiştir.

Ailece tanıştığımız bu değerli şahsiyetin bana ve babam Celal Şafak’a olan yakınlığını önceleri akraba yakınlığından dolayı düşünsem de bana kendisinin de mesleki alanı içinde bulunan tarih ve coğrafya derslerine olan alakamı artırmak, öğrencilik yıllarımı belli disiplin anlayışıyla sürdürmeme katkıda bulunmak amacıyla yaptığını fark etmiştim.

Kars’ta o dönemdeki gençlerinin dolaşmakta büyük haz aldıkları, “sevgi yolu” olarak da bilinen ve soğuk iklimlerde bile samimi aşk saatlerinin yaşandığı, adına şiirlerin yazıldığı “Kayabaşı” semti adeta şehrin sembolü olarak bilinirdi. Hocamın bu semtte ailesiyle ikamet ettiği ev de gerçek bir tarihi yapıda evdi. Milli ve manevi düşüncelerine eşdeğer fiziki yapıdaki böyle bir evin varlığı ne kadar da yakışıyordu hocama…!

Hitabet gücünün yüksek seviyede olması kişisel bir yetenek ve almış olduğu askeri eğitimden dolayıydı. Bu özelliğini doyumsuz bir sohbet ortamına taşıması da ayrıca taktir edilecek bir hasletti.

Eğitim sahasındaki başarısının altında yatan önemli gerçek buydu. Bilgilerini, tecrübelerini öğrencilerine ve dinleyenlere aktarmadaki en büyük pay bilgisinin yanında güçlü hitabeti olsa gerek.

Çok uzun yıllar onun başarılarla dolu eğitim hayatını takip ederken aynı zamanda da dünya ve çevresi ile barışık bir yapıda olduğunu gıpta ile izledik. 

O dönemlerde sayısız genç ismin yetişip ülkemize faydalı çalışmalar yapmasına vesile olan bu muhterem şahsiyeti saygı ile anarken onun hakkında çok önemli gözlemlerini dile getiren yazar, şair ve gazeteci Sırrı Yüksel Cebeci’nin aşağıdaki satırlarını paylaşmaktan da onur duyuyorum.

Cennet otağına selam olsun değerli hocam…!