Bütün ülke insanının bir ve bütün olarak arkasında durduğu ve Türkiye Cumhuriyeti´nin yanıbaşında açılan terör koridorunun uzun vadede doğrudan Türkiye Cumhuriyeti topraklarını hedef alan bir terör devletinin kurulmasına mani olacak Barış Pınarı harekâtı başarı ile sürerken biranda ABD ve RUSYA ile yapılan anlaşmalar ile durduruldu.
Bu anlaşmalarda terör örgütü PKK YPG mevzubahis sınır hatlarını boşaltacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu hatta güvenli bir bölge kuracaktı.
Ancak anlaşılan o ki durum hiç de öyle değil.
Hem Sayın Cumhurbaşkanı hemde Sayın Dışişleri Bakanı ABD ve RUSYA´nın tahhütlerini yerine getirmediğini defalarca beyan ettiler ve operasyon devam edecek dediler ancak Rusya dışişleri bakanı dün bu operasyonun yeniden başlamaması konusunda Türkiye´nin garanti verdiğini açıkladı.
Başarılı bir askeri hamlenin basarısız bir politika ve beceriksiz bir siyaset izlenerek nasıl başarısız hale geldiğini üzülerek görmekteyiz.
Neden başarısız peki diye sorarsanız;
- Hain Fetö darbe girişimi sonrası gücünü ve etkisini yitirdiği iddia edilen kahraman Türk ordusu sahada tam olarak güç gösterisi yaparken moraller ve özgüven en yükseklere çıkmışken hareket durduruldu ve o bölgede bir avuç terör yanlısı tarafından taşlanan, hakarete uğrayan ve anlaşmanın selameti için yutkunan bir hale gelmiştir
- Türk milleti iktidarı muhalefeti ile tam bir birliktelik havasına bürünmüşken ortaya çıkan bu durum yine ayrışmalara neden olmuştur.
- PKK YPG bölgede sadece ABD ile birlikte iken şuan müttefikleri arasına RUSYA ve Suriye rejimini de eklemiştir.
- PKK ve YPG ile bundan önce gayri meşru iş tutan ABD artık terörist başlarını dost ve müttefik generaller olarak alenen ilan eder hale gelmiştir.
- Başarıları yere göğe sığdırılmayan Sayın Erdoğan ve Trump tarafından yapılan görüşmede basın toplantısında ABD başkanı alenen tüm dünyaya Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve bir teröristi aynı statüde beraberce bölgede çalıştıkları bir ortakları olarak ilan ederek fiili bir meşruiyet kazandırmıştır.
- ABD ile Yüz milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşacağız diye atılan sevinç naralarında kim satıcı ? kim alıcı ? olacak belirtilme gereği dahi duyulmamıştır.
- Rusya ile büyük bir dik duruş gösterilerek avuç dolusu para vererek aldığımız S 400 lerin ABD ile barışmak adına kullanılmaması gibi bir durum ortaya çıkmıştır.
- Operasyonun yapıldığı ve sözde devriyeye çıktığımız bölgeden her gün saldırı haberleri gelmekte şehit ve yaralılar vermekteyiz. Bu şehitlerin sayıları tek,tek olunca pek de göze batmamakta ancak bu sayı her geçen gün malesef artmaktadır.
- Barış Pınarı harekâtı ile bölgeye yeniden dönecek denilen iki buçuk milyon Suriyeli göçmen den sadece üçyüz seksen bini geri dönebilmiştir.
Yani özetle sahada kazandığımız başarılar masada devam ettirilememiş hatta kazanımlarımız yavaş,yavaş kaybedilir hale gelmeye başlamıştır.
Bize de daha düne kadar binbir hakaret ve küfürler edip şeytan ve iblis ilan ettiğimiz ABD´nin ikiyüzlü başkanı Trump Efendi´nin Sayın Cumhurbaşkanımıza hayranmış bakın diye sevinmek ve gururlanmak kalmıştır!
Sinan KARAÇAY / İstanbul
