YAŞAR GELER


MUTLU OLMAK ELİNİZDE!

Bu konuyu irdeleyebilmek için


     Sevgili okurlarım, bu yazımda biraz farklı bir konuya değinmek istiyorum. Öyle ki toplumumuzun da sanırım buna ihtiyacı var. Hayat hikayeleri, enerji, pozitif olmak, negatif olmak, kendini tanımak ya da tanıyamamak gibi… Özellikle de tüm dünyayı kasıp kavuran şu COVİD 19 belasının olduğu ve insanları karamsarlığa ittiği günlerde.

        Bu konuyu irdeleyebilmek için doğal olarak bazı tanımlar ve kavramlar üzerinde durmak gerek. Örneğin; enerji. Enerji, genel anlamda maddi bir unsur olarak karşımızda durur. Onunla hareket edersin, onunla üretirsin, onunla tüketirsin vb.… Oysa enerji sadece maddi anlamda kalmamalı. Manevi olarak da enerji kavramını bilmemiz gerekir. Eğer ki düşüncelerin olumlu ise, kendini daha bir enerjik hissedersin. Pozitif insanların ürettiği enerji karşısındaki insanları da olumlu etkiler ve onları pozitif düşünmeye ve olumlu davranış ve düşünceler üretmeye yönlendirir. Pozitif Düşüncem” adlı sitede bir yazı okumuştum. Yazı da şöyle diyordu:” İki şey sizi tanımlar. Elinizde hiçbir şey olmadığı zamanki sabrınız ve her şeye sahip olduğunuz zamanki tavrınız.” Yorumlamaya çalıştığınızda pozitif olmanın ve pozitif düşünmenin önemini gayet güzel açıklıyor bu söz. Siz yokluk içerisinde iken sabredebiliyorsanız ve varlık içerisinde iken olumlu davranabiliyorsanız işte pozitif insan olmaya adaysınız. Zaten bu düşünce ve tavrı da ancak pozitif düşünceye sahip insanlar sergileyebilirler.

Negatif olmak ve sonuçlarını irdeleyecek olursak, bununla birlikte kendimizi de sorgulamış olacağız. Negatif olmak hem kendi hem karşındaki insanlar için olumsuz duygu, düşünce ve tavır içerisinde olmak demektir. Bu durumda da hem kendine hem çevrene zarar vereceksin. Negatif insanların beyni her zaman kötülüğe, yalana, sahtekarlığa, zarar verici davranışlara çalışır. Anca bu kanalda fikirler üretir. Bu da hem kendisini hem çevresini zarara uğratır. Böylece de toplum içerisinde karşımızda savaşılması gereken bir güç topluluğu oluşur. Zaten devletin oluşturduğu kolluk kuvvetleri de bu tip düşünceye sahip kişi ve gruplarla mücadele etmek için değil midir? Psikologlar, psikiyatrlar bu işin üstesinden gelmek ve bu tip olaylarla mücadele etmiyorlar mı? Bu tip durumları olumluya, pozitife doğru çevirmek için çırpınmıyorlar mı?

Kendini tanımak, insanın kendini analiz edebilmesi, yeri geldiğinde eleştirel düşünebilmesi ve öz eleştiri yapabilmesidir. Bunu da anca kendini tanıyabilme olanağına sahip olmuş insanlardan bekleyebilirsiniz. Örneğin, Tuncel Kurtiz Usta bir sözünde şöyle diyor: “Bugün paranız yoktur, yarın olabilir. Mevkiiniz yoktur, yarın olabilir. Lakin, şerefiniz yoksa, yarında olmaz.” Bu düşünce ancak kendini tanıyabilen insanlar özgü bir düşüncedir. Yine geliyoruz, pozitif düşüncenin önemine. Pozitif insanlar kendilerini doğru tanırlar. Eleştirel düşünebilirler. Öz eleştiri yapabilirler. Ayrıca da şerefli ve haysiyetli olurlar. Çünkü, şeref ve haysiyet parayla, pulla satın alınabilecek maddi bir meta değildir. Bu bir ahlak ve onur kavramıdır.

Kendini tanımak ve pozitif düşünmek, biraz da fedakârlık yapmak gerektirir diye düşünüyorum. Pozitif insanlar hep kendileri için değil de biraz da toplum için varlardır. İnsanlık için mücadele ederler. Zaten toplum mutlu olduğunda kendisinin de mutlu olacağını bilirler. Bu durumu açıklayan en iyi örnek de sanırım yine bir ustanın sözlerinde gizlidir. Bakalım ne diyor Nazım Usta: “Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile göremediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel ve en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde…” İşte bu sözlerden de çıkarabiliyoruz ki; insanlık adına çalışan insanlar pozitif düşünen, mutlu insanlardır. Karşılıksız, ön yargısız, toplum için…

O halde hadi gelin bir gün olsun, ömrümüzde bir gün olsun kendimiz için değil toplum için, insanlık için, mutlu olmak için, pozitif olmak ve beynimizi olumlu çalıştırabilmek için çalışalım. Pozitif insanlar belki çok önemsenmezler, belki çok kazanç elde etmezler ama mutluluğu yakalayabilirler. Yaşamları boyunca hep mutlu olurlar çevrelerini de mutlu ederler.

İlkelerimiz:

Sorun değil, çözüm ol.

Kavga etme, barışık ol.

Negatif olma, pozitif ol.

Savaşma, seviş.

Yalancı değil, doğru ol.

Çalma, çalışarak kazan.

İyi düşün, iyi gör.

Sonuç: Mutluluk elinde, sen de kendini tanı, pozitif düşün ve mutlu ol!