FERDİ GÜNGÖR


KURTULUN ŞU YARGILARINIZDAN

Önyargılarınızdan


  Önyargılarınızdan kurtulun artık... Türkiye Cumhuriyeti´nin 2 kurtarıcısı var. İkisi de Başkomutan... İkisi de Cumhurun Başı... Onların dışında da yine bu ülke için can vermiş binlerce vatansever var... Yüzbinlerce... Onlar en kıymetlimiz... Lakin elini kolunu bacağını ve psikolojisini de kaybeden var... Gazilerimiz çok daha kıymetlimiz...

 Şimdi...

   İki kurtarımızdan birisi yaşıyor. Onun emeklerini kabul etmek demek, kurucusu olduğu partiye tabi olmak demek değil... Onun emeklerini övmek demek, yolu AK Parti´den geçmek demek değil...

Diğer hayatta olmayan kurtarıcımızı övmek de CHP´li olmayı şart koşmuyor.

Mecbur değiliz AK Partili ya da CHP´li olmaya...

Mecbur değiliz bir siyasi partiye ait olmaya...

Ancak bir ideolojinin sahibi olmaya mecburuz.

Ve bu ideolojimiz her ne olursa olsun, doğruya doğru ve yanlışa da yanlış demeye mecburuz.

Zor bir süreçten geçtik. Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden önce 40 yıllık süreçte kimsenin farkedemediği bir şeyi farketti ve hiçbirisinin cesaret edemediği bir şekilde de üstlerine gitti.

Onun hataları ve yanlışları olmadı mı? Oldu...

Mustafa Kemalin hataları ve yanlışları olmadı mı? Olmuştur... O zamanda yaşamadık ama olmuştur.

Ancak şu bir gerçek:

Mustafa Kemal Atatürk´ün hatalarını bilmek ve düzeltmek için şansımız ne yazık ki yok... Ama Recep Tayyip Erdoğan´ın hatalarını bilebilir ve düzeltebiliriz. Bunu başarabiliriz. Ondan sonrası için de ülkeyi sağlama alacak bir sistemin kurulması için el ele verebiliriz. Erdoğan´ın enerjisinden ve toplumdaki etkisinden yararlanabiliriz.

Eğer niyetimiz üzüm yemekse hepimiz üzümden yiyebiliriz. Ancak bağcıyı dövmekse niyetimiz, bu noktada zorlanabiliriz. Birlikteliğimiz de kuşkusuz sekteye uğrar.

Biz AK Parti´nin kimi uyanıklarının yaratmaya çalıştığı havaya uyup da Erdoğan ve AK Parti´yi bir bütün olarak değerlendirirsek yazık ederiz...

AK Partili bazı şovenistlerin yaptığı yanlış olan Hükümet ve Devlet kavramlarını içiçe geçirirsek ve buna da göz yumarsak, onarılması güç zorluklarla karşılaşabiliriz.

Daha fazla düşünmeye ve daha zor konuşmaya ihtiyacımız var. Biz nedense kolay konuşuyor ve zor düşünüyoruz.

Etmeyin...

Belki yazdıklarım kimseyi sevindirmeyecek ama bilmelisiniz ki gelecekte tarih bunları yazacak.

Tarihi değiştirmek ise bizim elimizde...

Lütfen art niyetlilerimizi ve yalakalarımızı kenara çekelim. Babamızın oğlu olsa kesinlikle aptallığa prim vermeyelim.