Reşat VURAL


KOYUN HASTALIKLARI

İnsanlara da bulaşan..


ŞARBON (Dalak, Kara çıban, Kabarcık, Kasap çıbanı)
İnsanlara da bulaşan önemli hastalıktır. Evcil hayvanların hepsinde görülebilir.
Sıcak, rutubetli ve bataklık bölgelerde daha fazla görülür. Açlık, yorgunluk, aşırı sıcak ve soğuk, kötü bakım ve beslenme, şap hastalığı, iç parazitler, hastalığın çıkmasına ve yayılmasına yardımcı olur.
Mikrop; toprakta, sularda ve merada 50 ? 60 yıl yaşayabilir. Şarbondan ölen hayvanın parçalanması ile mikrop bulaşan yağmur ve sel suları, hastalığı çok uzaklara taşır. Onun için, ölen hayvan asla açılmadan, iki metre derine gömülmelidir.
Hastalık Nasıl Bulaşır?
Hasta hayvan, ölmeden 1-2 gün önce mikrop çıkarmaya başlar. Sütü mikropludur, dışkısı mikropludur, idrarı mikropludur. Ölenlerin ağzından, burnundan gelen kanlarla da mikrop çıkar. Bu mikroplar havaya, suya, ahırdaki malzemelere bulaşır. Oradan diğer hayvanlara.
Kan emici sineklerde şarbon mikrobunun taşınıp, yayılmasında önemli rol oynarlar.
Hastalığın Belirtileri Nelerdir?
Hayvan halsizdir. Sendeler, ayakta duramaz, titrer. Kasılmalar gösterir. Ateşi yükselmiştir. Nefes almada zorluk çeker. Kabızlık ve sonra kanlı ishal görülür. İdrarı kanlıdır, koyu kırmızı renktedir. Boğaz altında, vücutta şişkinlikler oluşur. Hayvan birden bire düşüp ölür.
Koyunlar, halsizleşip, titreyip, nefes almada zorlanıp, kan işeyerek pat diye ölüveriyorlarsa, işte şarbon!
Ölenler: Hayvanlar katılaşmaz. Yani ölüm sertliği oluşmaz veya az oluşur.
Kan koyu renktedir, pıhtılaşmaz. Dalak 4-5 misli büyümüştür. Karaciğer ve böbrekler şişmiştir. Bağırsaklar parlak kırmızı renkli kanlı bir sıvı ile doludur.
Nasıl Tedavi Edilir?
Hastalık çok çabuk geliştiği için, tedavisi zordur. Antibiyotiklerle ve serum ile tedavi yapılabilir. Ancak bu çok pahalı bir metottur.
Hastalık Çıkışı Nasıl Engellenir?
Hastalıkla uğraşmaktansa, hastalığı kapıya uğratmamak daha doğrudur. Bu da aşı ile olur. İki aylıktan büyük hayvanlara ilkbaharda aşı yapılmalıdır. Yakınlarda bir yerde hastalık çıktığı duyulursa, hemen aşı yapılmalıdır. Aşılamadan 2 hafta sonra hayvanlar bağışıklık kazanır.
Hastalığın çıkışı meradan ise, hayvanlar meraya çıkarılmaz. Şüpheli otlar, samanlar yakılır, yok edilir. Ölen hayvanlar, 2 metre derine, üzerine sönmüş kireç dökülüp gömülür.
Hastalık ağılda çıkmış ise, sağlam hayvanlar ayrılarak aşılanır.
Hastalık şüphesi bile olsa, hemen Veteriner Hekime haber verilmelidir.
Şarbon insanlara da geçer. Deride, sinir sisteminde veya akciğerlerde yerleşir. Akciğer şarbonu insanı öldürebilir. Şarbondan insanları da korumalıyız.
KOYUNLARDA ÖNEMLİ BAKTERİYEL HASTALIKLAR
BRUSELLOSİS (Brusella, Koyunların Bulaşıcı Yavru Atma Hastalığı- Düşük, Bırakma, Sıkıt, Mal Hastalığı)
Koyunlarda yavru atımına sebep olan Brusella mikroplarının meydana getirdiği bulaşıcı bir hastalıktır. Brusella mikropları hayvanlarda hastalık yaptıktan sonra meme ve üreme organlarına yerleşir.
Brusella, hastalıklı hayvanların çiğ sütlerini içen ve bu sütlerden yapılan krema, tereyağı, kaymak, taze peynir yiyen insanlara da bulaşır. İnsanlarda Malta humması veya Akdeniz humması, dalgalı humma isimlerini alırlar. Brusella mikropları atık yavru, yavru zarı, vajen akıntısı, süt, idrar ve çeşitli vücut akıntıları ile yem ve sulara bulaşır.
Koyunlar hastalığı daha çok brusella mikropları ile bulaşık yem ve sulardan alırlar. Hastalık tüm evcil ve yabani hayvan türlerinde görülür.
Brusella mikrobunu alan gebe hayvanların durumları normaldir. Herhangi bir bozukluk görülmez. Sonra bir gün yavrusunu atar. Bu durum çoğunlukla gebeliğin üçüncü ve dördüncü aylarında ortaya çıkar. Bazen yavru atmadan sonra, yavru zarları içeride kalabilir. Hayvandan bir akıntı gelmeye başlar.
Sürüde ard arda yavru atmalar görülüyorsa brusella aklımıza gelmelidir. Hastalık başlarsa sürüdeki gebe hayvanlardan yarısına yakını yavru atabilir. Bazen yarıyı bile geçer. Bir koyundan yavru alamamak, süt alamamak büyük bir kayıp. Öyle ise hastalığın yayılmasını en kısa zamanda önlemek gerek.
Hastalığın yayılması nasıl önlenir?
İlk iş tecrittir. Yani yavru atan hasta hayvanları ayırmaktır. Yavru atanlar, ağıldan uzak bir yere alınır. En az 3-4 hafta sağlamlardan ayrı tutulur. Sonra ağılın ve çevrenin temizliği gelir. Atık yapan koyun-keçilerin yavrusu, yavru zarı, akıntısı, idrarı, gübresi neyi varsa güzelce toplanır. Ya yakılır ya da derin çukurlara konularak üzerine sönmemiş kireç dökülür.
Ardından dezenfeksiyon gelir.Ağılda ve çevrede tüm temizlik işlemleri yapılır. Her yer tertemiz olduktan sonra, mikrop öldürücü ilaçlarla dezenfekte edilir. Ağıl 10-15 gün boş bırakılır, sonra bir kez daha dezenfekte edilir.
Hastalığın kesin teşhisi, atık yavrunun ve yavru zarlarının laboratuvarda muayenesi ile olur. Atık yapan hayvanlardan alınan kanın muayenesi ile de kesin teşhis yapılabilir.
Hastalığa yakalanmış hayvanlar tedavi edilmezler. O bakımdan, hastalık çıkmadan önce koruyucu olarak aşı yaptırılmalıdır.
Brusella hastalığının aşısı vardır. Dişi kuzularla, oğlaklara 3-5 aylık iken Brusella aşısı yaptırılmalıdır. Aşılanan hayvanlar hastalığa karşı 4-5 yıl korunmuş olurlar.
Hastalıkla mücadelede hayvanlara aşı yaptırmak yetmez. Bunun yanında ağılın ve çevrenin temiz tutulması her şeyden önce gelir, temizlik asla ihmal edilmemelidir. Birde sürüye hayvan katarken dikkatli olmalı ve muayeneden geçirilmelidir. Hastalık taşıyan koçlar ve bunların sperması asla kullanılmamalıdır.
Brusella hastalığı insanlara da bulaşır, hastalıklı hayvanların çiğ sütlerini içen veya bu mikroplu sütlerden yapılan taze peynir, krema ve tereyağı gibi gıdaların yenilmesi ile insanlara geçer. İnsanlarda dalgalı ateş, terleme, halsizlik, uykusuzluk, iştahsızlık, baş ve eklem ağrıları görülür.

 

Derleyen : A. Reşat Vural