www.cildirgoyce.com

YAŞAR GELER


GÖZÜNÜZÜ TOPRAK DOYURSUN!

Hani bir atasözü vardır ya...


   Hani bir atasözü vardır ya;´´ Allah´tan korkmuyorsun, bari kuldan utan.´´ Bu ve buna benzer atasözlerinin her biri bir deneyim ve ihtiyaç durumunda ortaya çıkmış ve halka mal olmuştur. Bu sözler deneyim ve bir o kadar da anlamlı sözlerdir. Fakat sanırım ülkemizde bu atasözlerinin kullanım süresi dolmuştur. Eskiden bu tür sözlere çok önem verilirdi. Hatta bu sözlerin gereği mutlaka yapılırdı.
    Bu türden atasözleri, geçmişte insanları terbiye etmek ve insanlara ders vermek amacıyla kullanılırdı. Kullanılırdı kullanılmasına da, peki şimdiki insanlar ders alıyorlar mı? Tabi ki hayır! Şimdi nerden çıkardın bunu diyeceksiniz, biliyorum. Şuradan çıkarıyorum: Bizim ülkemizde yaşayan bir grup açgözlü, insafsız ve kolay yoldan para kazanan insanlardan çıkarıyorum. Kısacası rantiyeci gıda trollerinden söz etmek istiyorum. Çünkü şu anda, ülkemizin en önemli sorunu gıda sorunudur. Ya da beslenme, aç kalmama sorunu! Ekonomik ve sağlık sorunudur. Sağlıklı olabilmek için, yeterli beslenmeye ve buna bağlı olarak da, bağışıklık sistemini güçlendirmeye çalışmak gerekiyor. Bağışıklık sisteminiz güçlü olduğunda KORONA belasını da kolayca def edebiliyorsunuz.
    Bu gıda trolleri, fırsatını buldukları an hemen saldırıya geçiyorlar ve inanın belki de KOVİD 19´dan daha güçlü bir şekilde sizin kanınızı emiyorlar. Adamların gözü senin cebinde! Özellikle de gariban ve dar gelirli insanların cebinde. Zaten yok olan ya da iki üç kuruşu olan bir insanın her şeyini alacak kadar saldırgan ve acımasız oluyorlar. Yani fırsatını buldukları an insanların canına okuyorlar. Bir liralık bir ürün bir bakıyorsunuz beş lira olmuş. Sürekli TV yayınlarında ya da sosyal medya iletişimlerinde izleyip görüyoruz, kasap, bakkal, market, özellikle büyük market alışverişlerinde bire bir yaşıyoruz.
    Özellikle şu KORONA VİRÜS yasaklarının başladığı günlerden itibaren, insanların da korku ve panikle stok yapma gibi saçma sapan bir alış veriş çılgınlığıyla ilişkilendirilerek, fiyatlar yükseldikçe yükseliyor. Hâlbuki yaklaşık bir-bir buçuk aydır ülke dışına tüm bağlantılar kesilmiş, ithalat ve ihracat durmuşken, hatta üreticiler mal satamaz haldeyken bu gıda teröristleri, troller ve stokçular tüm gıdaları toplamış olacaklar ki, fiyatların şişmesine neden olmaktadırlar. Az önce bir TV kanalında yapılan bir haberde kilogramı kırk lira olan zencefilin, kilo gramının yüz liradan satıldığını ibretle izledik. Kendi alışverişimden biliyorum, kilogramı otuz lira olan sarımsağın -ki, insanlar ilaç niyetine alıyorlar sarımsağı- kilogramını seksen liradan aldığımızı biliyorum. Ve neredeyse diğer tüm gıda ürünlerinde durum aynı! E ne oldu şimdi? Hani ürünlerimiz dış pazara gidemiyordu. Elde kalıp çürüyecekken, sen hala fiyat artırarak iç piyasanın canına okuyorsun. Ne oldu da fiyatlar bu kadar yükselişe geçti?
    Yani şunu anladık artık: ?´kuldan utanmıyorsunuz, bari Allah´tan korkun´´ diyeceğim ama zaten Allah´tan da korkuyor olsaydınız; en azından şu sıkıntılı ve zor günlerde halkın yüzde altmışının paraya muhtaç olduğu günlerde bari bu kadar açgözlü, insafsız, merhametsiz ve zalim olmazdınız.
   Ne diyelim, yine bir atasözüyle son sözümüzü söyleyerek bitirelim. Yine de gözünüz doymayacak ama ?´Gözünüzü toprak doyursun!´´
Yaşar GELER / İstanbul