SİNAN KARAÇAY


GEREKÇELİ KARAR ANALİZİ

YSK´nın açıkladığı...


    YSK´nın açıkladığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal eden 6 Mayıs tarihli kararın gerekçesi 212 sayfa olarak dün ilan edildi.

    Özetle ne dedi YSK´nın seçim iptal edilsin diyen üyeleri (Halkın anlayacağı dille);
1- Seçim Kanununda Sandık Kurulu Başkanları Devlet Memuru olacak denilmesine rağmen 754 adet sandıkta sandık başkanları devlet memurları içerisinden seçilmemiştir. Bu sandıklarda ise 212.276 oy kullanılmıştır. Seçimde iki aday arasındaki fark ise 13.729 olduğu için bu kanunsuzluk seçim sonuçlarını direkt olarak etkilemiştir.

BU MADDE HAKIKINDA GÖRÜŞÜM;
   Kanunda böyle bir madde olduğuna göre bu maddeye mutlak surette uyulmalı ve uyulmamış ise kanununa aykırı hareket edenler hakkında yasal işlem yapılmalıdır. Bu kurulları ilçe seçim kurulları teşkil ettiği için ve siyasi partilerin bu kurulun Başkan ve Yardımcısı ile ilgili bir tasarrufu olmadığından dolayı buradaki hataların tek sorumlusu da İlçe Seçim Kurullarıdır. Dolaysısı ile YSK´nın bir alt kurumunun yaptığı görev yanlışının sorumluluğu oy verenlere ve oy verdiği siyasi partilere yüklenmemelidir. Ortada bir kanunsuzluk varsa bunu yapan bizzat YSK´dır o nedenle cezalandırılması gereken görev kusuru işleyen YSK´nın bizzat kendisidir. Ancak bugüne kadar gözaltına alınan, tutuklanan ve hakkında dava açılan tek bir İlçe Seçim Kurulu Başkanı veya Sandık Kurulu Başkanı bulunmamaktadır.
    Bu konuda bir diğer konu ve en önemli olanı ise imzasız olduğu açıklanan 108 adet SAYIM DÖKÜM CETVELİ´nin olduğu sandıkların Sandık Kuru Başkanları bu yukarıda belirtilen 754 Devlet Memuru olmayan Başkanları mıdır?
Bu Gerekçeli kararda belirtilmemiş ve muallakta bırakılmış çok önemli bir husustur.

2- Sandık kurulu başkan ve üye listeleri siyasi partilere önceden verilmediği için siyasi partiler bu listeleri inceleyerek itiraz etme hakkına sahip olamamıştır.

BU MADDE HAKIKINDA GÖRÜŞÜM;
   Bu listeler siyasi partilerde olmadığı için itiraz haklarını kullanamamışlar diyen YSK bu listelerin aslında siyasi partilerin bu işte bir dahli olmadığını ve partilerin bu kanunsuzluk haline hiçbir etkisi ve katkısı olmadığını alenen kabul etmiştir. Ayrıca bu listeler eğer önceden siyasi partilere verilmiş olsa aslında o zaman sandıklara siyasi partiler müdahil olmuş olacağından bu uygulama şahsen doğru bir uygulamadır kanaatindeyim.

3- 108 Sandıkta SAYIM DÖKÜM CETVELİ imzasız ya da eksik imzalı olarak torbalara konulmuştur ve bu 108 sandıkta toplam 30.281 oy kullanıldığını ve farkın da 13.729 olması nedeni ile seçimin sonucunu direkt etkilediği için iptal kararı alınmıştır.

BU MADDE HAKIKINDA GÖRÜŞÜM;
   Devlet memuru olmasam da 4 dönem Sandık Kurulu Başkanlığı yapmış ve her Başkanlık yaptığım dönemde Ak Partinin kazandığı bir eski Sandık Kurulu Başkanı olarak imzasız SAYIM DÖKÜM CETVELİ denilen evrakın aslında sayım esnasında Başkanının oy pusulasını açtığında hangi partiye oyun ait olduğunun takibini yapmak için tüm siyasi parti üyelerinin işaretlemesi için verilen evrak olduğunu hatırlatmak isterim. Yani söz konusu SAYIM DÖKÜM CETVELLERİ seçim sonuç tutanağı değildir sadece bu tutanakta yazılan parti oy sayılarının tespitinde kullanılan üzerinde 1 den başlayan sayıların ve seçime giren siyasi partilerin tamamının isminin yazılabileceği kadar bölümü olan bir sayım takip evrakıdır. Hatta sayım devam ederken Başkan ara, ara üyeler arasında sayımda fark olup olmadığını kontrol etmek için bu cetveli tutan tüm siyasi parti iyelerinden sayıları alarak herkesteki sayıların aynı olup, olmadığını kontrol eder. Eğer varsa bir uyumsuzluk yani herhangi bir kişinin tuttuğu cetveldeki A partisinin sayısı 30 ise, diğer bir görevlinin tuttuğu cetvelde sayının da 30 olması gerektiğine bakar değil ise o ana kadar sayılan oyları yeniden sayar ki sandığın tamamını sonradan saymak zorunda kalmasın. İşte bu cetveller en sonunda tüm görevlilerdeki sayılar her parti için aynı ise SEÇİM SONUÇ TUTANAĞI´na işlenir ve Başkan ve tüm üyeler bu tutanağı imzalar her siyasi parti bir ıslak imzalı tutanaktan alır ve bir adet de oy kullanılan sınıfın kapısına asılır. Yani sözün kısası bir takip çetelesi olan SAYIM DÖKÜM CETVELLERİ´nin imzalanması hiçbir anlam ifade etmez zaten Başkan ve tüm üyeler bu cetvellerdeki partilerin oy sayılarında mutabık kalarak SONUÇ TUTANAĞINI zaten imza altına almış olduklarından bu sebebin adil ve geçerli olmadığı inancındayım. Şöyle bir durum daha var ki bir önceki seçimlerde bırakın cetvelleri imzasız olmasını mühürsüz oy pusulaları bile haklın iradesine engel olunmaması gayesi ile geçerli sayılmışken YSK´nın böyle bir kararın arkasına sığınmasının mantıklı ve vicdani bir izahı bulunmamaktadır.

   Genel olarak ise bu gerekçeli kararda Sandık Kurulunun teşkilindeki hata nedeni ile seçim iptal edilmiştir denilirken seçimdeki en temel şey sandık ve sandık kurulunun teşkili olmasına rağmen teşkilinin kanunsuz olduğu belirtilen sandıktaki 4 oydan birinin kabul edilmeyip diğer üçünün kabul edilmesi adeta içinde ateş yanan bir kutuya atılan 4 adet kâğıttan ne tesadüf ki tüm sandıklarda aynı kâğıdın yanarak kül olması diğerlerinin ise en ufak bir zarar görmemesi gibi akla ve mantığa aykırı bir durumdur.
   Bir diğer husus ise günlerce sahte ve taşıma seçmen var iddiası ile Küçükçekmece ve Beylikdüzü ilçesinde emniyet güçlerince tek, tek kapılara gidilerek yapılan işlemlerin neticesinde aslında böyle bir durumun olmadığı bunun sadece seçimin sonucunu saptırmak eğer saptıramıyor ise de açıklanmasını geciktirmek için yapılan bir gayret olduğu bu karar metininde bundan hiç bahsedilmeyerek ortaya çıkmış olduğudur. 
   Ayrıca Soyadından ve suratından seçmen tahlili gibi bir saçmalığın yaşanmadığı bu gerekçeli karar ile ilan edilmiş ve bu saçma ve akıl dışı bahanelere sığınanları milletin vicdanına havale etmiştir.

  Nihai sonuç olarak YSK bu seçimde iyi bir sınav verememiş , kendi görev kusurunu örtbas etmek uğruna kanunları ve bundan önceki içtihatlarını görmezden gelerek halkın büyük bir bölümünün vicdanında yara açan bir karara imza atarak seçimleri iptal etmekle kalmamış, bundan önceki yapılan seçimler ile ilgili de insanlarda ciddi hata ve şaibe olduğuna dair bir kanaatin uyanmasına neden olmuştur.
Bu vesile ile 23 Haziranda yapılacak seçimlerin 31 Mart seçimleri gibi Adalet, Demokrasi ve Vicdanları kanatacak şekilde bir sayım ve döküme neden olmadan dosdoğru oy kullanılıp, dosdoğru sayılarak sonucun aziz milletimizin huzuruna çıkartılmasını diliyorum.

Sinan KARAÇAY / İstanbul