Genel başkanlarını bırakın kendi ilçe başkanlarının bile uğramadığı "hayır çadırı"na Cumhurbaşkanı giriyor,
Diktatörlük var diyorlar ve Ona diktatör diyorlar.
"Diktatör" çadırın önüne geldiğinde onların göz bebekleri gülüyor.
İstedikleri Ters Kutup soruları çekinmeden soruyor ve cevap alıyorlar.
Yine yüzleri gülüyor... Ama yine "diktatör" diyorlar.
"Diktatör": Neyi beğenmiyorsanız, düzelteyim? diyor.
Yine gözlerinin içi gülüyor ve ona yine "diktatör" diyorlar.
"Cumhuriyet istiyoruz, Atatürk devrimleri istiyoruz" diyorlar,
O ise: "Anayasada aynen korunuyor" diyor, yüzleri yine gülüyor.
"Kadın haklarını istiyoruz" diyorlar.
O:"Kadın vekil sayısını 24´ten 81´e çıkardık" diyor.
"Pardon" diyorlar ve yüzleri yine gülüyor.
"Diktatör"ün yüzüne "Özgürce herşeyi söylemek istiyoruz" diyorlar...
O: "Söylüyorsunuz ya, söylemeye devam edin" diyor, gülümsüyorlar.
"Neyi yapamadınız da başkanlığı tercih ediyorsunuz" diyorlar...
O:"Gensoru ile parlamentonun işlevsiz kılınmasını ve halkın siyasi anlaşmazlıklara kurban edilmesini hazmedemiyorum" diyor. Yüzlerinde güller açıyor.
"Yavuz Selim isminin köprüye verilmesi alevileri üzdü" diyorlar.
O:"Tarihe saygısızlık olmaz" diyor, "Nevşehir´de üniversiteyi Hacı Bektaşi Veli olarak biz isimlendirdik" diye de ekliyor.
O´na "Diktatör" diyenler: "Köprüye sizin adınız verilebilirdi" diyorlar.
Bu defa biz gülümsüyoruz.
