SİNAN KARAÇAY


DEVLET AKLI

Bir seçim daha bitti ardında yüzlerce...


    Bir seçim daha bitti ardında yüzlerce hikâye bırakarak, yorumlanması gerekli onlarca rakam ve oranlar bırakarak. Her seçim tarihidir çünkü her seçim geleceğin şekillendirilmesi ve milleti yönetme yetkisinin verilmesi  anlamına gelmektedir. 24 Haziran seçimleri ise Cumhuriyet tarihinde ilk kez yeni bir yönetim sistemine geçişte ülkeyi yönetecek ve bu yeni sistemin ilk uygulayıcılarını belirlemesi açısından belki de en tarihi seçimlerdi.

    Ülkemizde 2002 den beridir tek başına iktidar olan bir partinin kendi üst yönetiminin bile itiraf ettiği yorgunluğu, ana muhalefetin ilk kez kendini bir seçime götüren yeni bir liderle seçim meydanlarına çıkması, siyaset sahnemize çıkan yeni bir partinin seçimlere katılması, cezaevinden seçimlere giren bir siyasi parti başkanının olması ve ülkenin milliyetçi kanadının temsilcisi olan MHP´nin acaba parçalanıyor ve yok oluyor mu söylemleri ve en önemlisi  ittifaklarların olduğu bir seçimi geride bıraktık.

    Çok mühim ve üzerinde çok düşünülmesi gerek sonuçlar ortaya çıkardı yukarıda izah etmeye çalıştığım havada ve şartlarda yapılan seçimler.

Şimdi parti, parti analiz yapmaya çalışalım isterseniz dilimiz döndükçe;

    AK PARTİ; Türkiye´ye tek parti iktidarında yönetilme alışkanlığı getiren Ak Parti başında kendinden daha fazla kişisel oy potansiyeline sahip olan tartışmasız Türk siyasi hayatının son 20 yılının en etkili ve başarılı lideri olduğu sürece seçimlerde ikinci sırayı göremeyeceğini adeta bu seçim ile ilan etmiş oldu. Recep Tayyip Erdoğan faktörü bir kez daha kendini gösterirken, seçimlere de ağırlığını koyarak AK Partinin ilk sıradaki koltuğunu kimseye kaptırmamasını sağladı.  Sevenlerinin adeta ölümüne sevdiği bir o kadar da sevmeyenlerinin de en az o kadar güçlü duygular ile sevmediği bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan sonucun yine en belirleyici faktörü oldu.  Yalnız bu seçimde AK Parti kanadının alması gereken çok ciddi mesajlarda halk tarafından verildi. Partinin oy oranı birçok yerde düşme eğiliminde olduğu, metal yorgunluğu nedeni ile yapılan değişimlerin de beklenen toparlamayı yapamadığı ortaya çıkmış oldu. Artık zirveye tek başına çıkacak gücün Ak Partide olmadığı destek olmadan ilk sıranın onlara ait olacağı ama yönetme hakkının ise kendilerinde olmayacağı gerçeğini çok daha iyi anlamış olmaları gerçeği ile yüzleşmek durumunda kaldılar.  Ak Parti yönetimi bu durumun farkında ve durum değerlendirmesini belki de en hızlı yapan parti onlar oldular.

    CUMHURİYET HALK PARTİSİ; Genel başkanının Cumhurbaşkanı adayı olmak yerine son iki kurultayda kendine rakip olan muhalif kanadın başını çeken Muharrem İnce´yi aday yapan CHP yönetimi seçimi kazanamayacaklarının farkındaydı ancak Muharrem İnce´nin partiden daha çok oy alması ve 41 yıldır geçilemeyen  %30 oy oranını geçeceğini belki de hesap edememişlerdi. Bu sonuç CHP de ileriki günlerde çok mühim gelişmelere neden olacaktır. Tabi ki bu gelişmeler yaşanırken Kemal Kılıçtaroğlu´nun da koltuğunu bırakmamak için vereceği mücadeleyi de göz ardı etmemek gerekiyor. Seçim propagandası sırasında yaşanan ?Gel Muharrem´, ?Afrin Kahramanı komutanın apoletini sökme ve Demirtaş´ında içinde bulunduğu rakiplere yardımcılık teklifi yapmak gibi ciddi yanlışlar CHP´nin hanesine eksi yazılan puanlar oldu. Asıl ciddi sorun ise HDP´ye alenen verilen %3,5´luk destek oldu ki bu destek HDP´ye barajı geçme şansı verdi ve toplumda HDP´yi meclise sokan konumuna düşürülen CHP bunun acılarını sanırım bundan sonraki seçimlerde çok bariz bir şekilde yaşayacaktır. Bir Oyum CHP´ye Bir Oyum HDP´ye sloganı ile başlayan bu süreç HDP´yi meclise sokarken öte yandan da AK Partiyi 301 sandalyenin altına iterek diğer yandan MHP´ye çok önemli bir fırsat kazandırmış oldu. Bu gelişmeler mutlaka parti içerisinde ve seçmenler arasında uzun ve sert tartışmalar neden olacak sonuçlarını da kısa bir sürede gösterecek gibi görünmektedir.

    HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ; Hâkim oldukları doğu ve güneydoğuda birinciliklerini korumakla beraber buralardaki oy oranlarında düşüşler görülen HDP batıda kendilerine verilen kiralık CHP oyları ile güçlenerek %8 olan gerçek oy oranını 11,6´ lara çıkararak meclise hatırı sayılır bir vekil sayısı ile girdiler. Ancak bu partinin PKK´nın güdümünden çıkmadan ülkeye dair bir proje üretme şansı olmadığı gibi dün olduğu gibi bugün de Türkiye karşıtları ve Türkiye ile hesaplaşma amacı ile yaşayanların bir araya geldiği bir parti olmaktan öteye gidemeyeceği kesindir. Ayrıca bu vekil sayısını koruma şanslarını da pek görmüyorum bugün yarın teröre ve teröristlere yardım ve yataklık yapmaktan birçoğunun mahkeme koridorlarını dolduracağına olan inancım da tamdır.

       İYİ PARTİ; Herkesin çok şey beklediği ama hiçbir şey yapamayan parti olarak seçimlerden çıktı. Birçok kişi yeni olan bir partinin aldığı bu oy oranı ve vekil sayısının başarı olduğunu savunsa da kendisine verilen medya ve siyasal destek göz önüne alındığında bu kadar buluttan bu kadarcık yağmur mu yağar diye soramadan geçemiyor insan. Bu partinin de içerisinde lider sorgulanmaya başladı ve parti içerisinde siyasetin tecrübeli isimleri ilerleyen günlerde ciddi bir kurultay sürecine doğru partiyi itecek ve partide ciddi bir liderlik savaşı yaşanacağa benzemektedir. Şahsi kanaatim bu partiden yakında MHP´ye geçişler olur ise kimse şaşırmasın.

          MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ; Belki de üzerine en çok siyasi loto oynanan parti oldu MHP. Partide yaşanan lider ile çekişmeler sonucunda partinin içerisinden yeni bir parti çıkınca ve partinin birçok ağır topu partinden ayrılıp ya da parti yönetimince uzaklaştırılınca iyiden iyiye güç kaybeden bir parti konumuna düştü MHP.  15 Temmuz sonrasına Ak Parti ile yakınlaşma hatta beraber hareket etmeye başlayan partiye ve liderine yapılan ağır eleştiriler içinde boğulan MHP, öte yandan siyasetin tüm akışının değiştiren ve siyasetin gündemini belirleyen parti olmayı da başarmış oldu. Büyük medya kuruluşları ve meşhur algı mühendisi olan yazar tarafından ´Baraj Altı´ ?Meclis Dışı´ ?Kapısına Kilit Vurulan Parti´ olarak ilan edilen MHP seçimlerde belki de en çok şaşırtan parti oldu. Aldığı oy oranı ile bunca sıkıntıya rağmen gücünü yitirmediğini gösteren parti, öte yandan CHP´li bir gurubun HDP hamlesi ile mecliste tek başına kanun çıkartacak çoğunluğu Ak Partinin kaybetmesi ile beraber kilit parti durumuna geçerek kâğıt üzerinde olmasa da fiiliyat da ülke yönetiminin kararlarında söz sahibi haline geldi.  Parti üst yönetiminin Ak Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı´nın kararları alacak tek makam olduğunu nazikçe dile getirse de meclis aritmetiği bu nazik tavrın aksine MHP´ye sen bu işlerin dışında kalamazsın demektedir. Böylelikle Devlet Bahçelinin Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ve ülkeyi erken seçime götüren süreçteki oynadığı başrol seçim sonuçları ile adeta yönetimde var olma durumu ile taçlanmış olmaktadır. MHP artık Ak Partiye karar alma konusunda bir yol arkadaşı olarak millet tarafından görevlendirilmiş uzun zamandır süregelen birliktelik halk tarafından da onaylanmak sureti ile kimseye tek başına istediğini yapma yetkisi verilmediği millet tarafından verilen oylar ile ilan edilmiştir. Ak Parti ve MHP´nin liderlerinin de uyum içerisinde bu süreyi geçireceklerini düşünüyor ve Devlet Aklının her şeyin üstünde olacağı günlerin bizi beklediği kanaatini taşıyorum.

           Bu vesile ile yapılan seçimlerden sonra ortaya çıkan durumun tüm ülkemize hayırlı ve kıymetli hizmetler üretmesini bekliyor, sonuçların 81 milyona hayırlı olmasını diliyorum.

Sinan Karaçay / İstanbul