Nihat AĞDEMİR


DENKLEM BOZAN 3 ANLAŞMA VE 3´LÜ SALDIRI

3 kritik ülke..


3 kritik ülke ile anlaşma noktasına gelmemiz, başarılı diplomatik manevralarımız, 3 dev projedeki ısrarımız karşısında malun odaklar Türkiye´de 3 canlı bomba emrini verdiler. 
Mesaj net: ?Gelişmeyin, büyümeyin, liderleşmeyin ve etki alanlarımızdan elinizi çekin. Denklemimizi bozmayın?.

 

Rusya, İsrail ve Mısır ile yakınlaşma terör ve terör hamilerini harekete geçirdi. 
Mesaj çok net:?Türkiye´de bombaları patlattık. Anlaşmayın, kaosa devam edin. Aksi halde; önce İsrail, sonra Rusya ve nihayetinde Mısır´da da bombaları patlatırız?

Patlatırlar mı? Evet. 
Ne zaman? Yakında.
Nerelerde? İsrail´e mesaj için önce Gazze´de Türkiye´nin inşaa ettiği projelerde ve sonra İsrail´in kalbinde?
Rusya´ya mesaj için Moskova´da ve Mısır için Kahire´de.

Önce haberci arkadaşlarıma önemli bir uyarı?
Terörist saldırılarda ve terör eylemlerinde şehit sayıları verilirken lütfen artık bilanço kelimesini kullanmayın. Bilanço kar-zarar hesaplamalarında kullanılır, ekonomi tabiridir. Ulusal kanalların ve ulusal yayınların tamamında aynı hata. Habercilik yapıyorsanız ?bilanço ağır? demeyin? ?Şehit sayısı üzücü boyutlarda? deyin. Lütfen.

Gelelim detaylara?
Buna terör saldırısı demek, işi basit yoldan savsaklamaktır. Diplomasi bilmezliktir.
Bir örgütün üstlenmesine yapışmak, malum örgütün ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmez.
Bu bir dosyadır, batıl bir intikamdır ve milli bir meseledir.
Bu saldırı, artık Türkiye´nin uluslararası bir saldırı altında olduğunun göstergesidir.
Mekan ve verilen mesajlar bunun en açık göstergesidir.Bu saldırı terör görüntüsü altında ülkemize ve uluslararası partnerlerine karşı yapılmış savaş ilanıdır.

Bir önceki yazımızda ifade etmiştik.
?Bir tiyatro sahnelenecek ve başrol uzun bacaklıya verilecek? demiştik.
Arife sözün tamamı söylenir mi? 
Yine aynı yazıda ?Birliklerin dağıtılacağını ve yeni birliklerin yolunun açılacağını? anlatmıştım. Startı İngiltere üzerinden verdiklerine vurgu yapmıştım.

Devamında yeni birlikler peşinde olan ve lider ülke konumuna yükselen Türkiye´nin önünün kesilmek isteneceğini ifade etmiştim.

Yani: ?Eski denklemi biz bozduk, yeni denklemi biz kuruyoruz, siz de kim oluyorsunuz?? deniliyor.

Bir güç; Türkiye´yi hizaya getirmeye, sabitlemeye ve teslim almaya çalışıyor. Bunu iç ihanet şebekeleri ile yapmaya kalktılar olmadı. Şimdi işi dış şebekelere ihale ediyorlar, mesele bu. Aynı güç Türkiye´nin partnerlerine de el altından aynı mesajları gönderiyor.

Bundan sonra dengeyi bozanlar ve denklemi değiştirmeye kalkanlar aynı ceza ile cezalandırılmaya kalkacaktır. 
Biliyoruz. Peki teslim olacak mıyız? Elbette ki hayır.

Bu saldırı Büyük Türkiye ile Rusya´yı birbirine düşürenlerin planladığı saldırıdan başka bir şey değildir.
Bunun için; Türkiye ve oyunu fark eden Rusya´nın buna karşı kendi aralarında yaptıkları barış manevrası düğmeye basılmasına yetmiştir.

Yine İsrail ile yapılan anlaşmalar ile hem batının, hem Esad´ın hem de İran´ın şah-mat oyunları boşa çıkarılıyor. İran´ın Akdeniz hayalleri, Akdeniz sularına gömülüyor. Bu da dördüncü perde. Dördüncü hedef.

Diplomatik oyunlar devam ediyor. Diplomaside ülkeler için her projenin ve her manevranın anlamı var.

Bakın, Rusya Türkiye ile barış konumuna gelmesine rağmen bile ?Barıştık? diyemiyor?
Yumuşak bir üslupla Türkiye´nin gönderdiği mektuba teşekkür ettik, diyor. İşte bu diplomasi.

Türkiye´yi Suriyelileştirmek isteyenler, Rusya´yı ve Mısır´ı parçalamaktan başka bir şeyin peşinde değillerdir.

Terörün ayak izlerini bulmak isteyenler, İran, Londra ve Washington eksenine dikkat kesilsinler yeter.

Katili bulmak için örgütlere değil, devletlere bakın.