www.cildirgoyce.com

Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ


COĞRAFYA KADERDİR

Coğrafyanın kader...


  Coğrafyanın kader olduğuna inanan bir anlayışla kurulan Kafkasya Üniversiteler Birliği (KÜNİB), bölge ülke üniversitelerinin imkanlarını birleştirerek ortak bir gelecek vizyonu belirlemeyi ve bu ortak vizyonla, oluşacak bölgesel ve küresel sorunların çözümüne akademik anlamda katkı sunmayı amaçlamaktadır.
    Bu misyon doğrultusunda;Türk-Gürcü İlişkileri: Tarih ve Çağdaşlık adlı çok değerli bir kitap yayınlandı. 
   Türk Tarih Kurumu, Samtskhe -Cavakheti Devlet Üniversitesi ve KÜNİB´in ortaklaşa; 21-24 Nisan 2016 tarihinde Akhltskikhe (Ahıska)´de düzenlediği Türk-Gürcü İlişkileri Çalıştayına katılan bilim insanlarının sunduğu bildirilerin toplandığı kitap, önemli tarihî bilgiler içermektedir.
Türk-Gürcü ilişkilerinin gelişmesi, bölge barışına ve huzuruna stratejik anlamda büyük katkı sağlayacaktır. Nitekim Türkiye´nin KKTC´nin dışında kimlik kartı ile sınırlarını açtığı tek ülke Gürcistan´dır. 
  Tarihi İpek Yolunun yeniden doğuşu olarak görülen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin tamamlanmış olması, Sadece Kafkasya için değil Bütün bir Avrasya için devrim niteliğinde tarihi bir gelişmedir. Bölgesel dayanışma ve kalkınmanın en iyi örneğini veren Türkiye, Gürcistan ve Azerbeycan´ın bu işbirliği; bizim hayalini kurduğumuz Birleşik Kafkasya idealinin de çekirdeğini oluşturmuştur. Dünya birleşerek büyürken ve birlikten doğan sinerjiyi; huzura, refaha ve barışa çevirerken; Kafkasya hatta bütün Avrasya neden bundan geri kalsın... 
   Dünyada yaşamsal kaynakları üreten ülkeler ile bombaları üreten ülkeler arasında ironik ve paradoksal bir değiş-tokuş var. Bölgemizi cehenneme çeviren emperyalizme karşı komşularımızla; dost ve kardeş ülkelerle ilişkilerimizi her alanda geliştirmeliyiz. 
Bizler, üzerinde yaşadığınız toprakların bilgisine sahip olmadan toprakların kendisine de sahip olamayacağımızı bilmeliyiz. 
   Bölge ülkeleri olarak; üzerinde yaşadığınız toprakların bilgisine sahip olamaz ve ona uygun politikalar/ ilişkiler geliştiremez ve sorunlara kendilik çözümlerimizi bulamaz isek, emperyalizmin masasında meze olma ihtimalini düşünmeliyiz. Bütün bu endişeler doğrultusunda; küçük ayrıntıları, öfkeleri ve tarihsel hataların gadrini bir tarafa bırakıp çocuklarımızın ve dünyamızın geleceği için birleşmeliyiz.
   Hayatın idame etmesi için kaynakları üreten ülkelerin çocukları ölmesin; bu bir kader değildir...

 

     (Türk Gürcü İlişkileri Çalıştayına verdiği katkıdan dolayı Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik TURAN´a, Samtskhe-Cavakheti Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Merab BERİDZE´ye; kitabın yayın editörlüğünü yapan değerli araştırmacı yazarlar Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU ve Prof. Dr. ´nden KAVRELİŞVİLİ´ye teşekkür ediyorum.)