Çıldır´ın turizmine değinmek istiyorum. Her ne kadar ülkemizin uç noktasında da olsa, fazla gelişememiş de olsa çok şirindir bizim ilçemiz. En az altı ay karla kaplı kalsa da, ulaşımında, yaşamında sıkıntılar çekilse bile çok güzeldir bizim ilçemiz. Yazları çok sıcak bir o kadar da yağmur ve çamurla boğuşsak ta yine de çok güzeldir bizim ilçemiz.
Şenliği babanın bile bir köyden geçerken çamura saplanan atını çıkarabilmek için çeşme başında bulunan genç kızlara ?´ Deh deyin gızlar, menim atıma deh deyin.´´ Sözünü bile hatırlatmaya yetiyor bu doğa zorlukları. Ancak bu zorluklar içinde bile güzeldir bizim ilçemiz.
Türkiye´ nin en önemli tatlı suyuna sahip, Doğu Anadolu´ ya elektrik enerjisi üreten ve Doğu Anadolu´ nun ikinci büyük gölü olan Çıldır Gölü tam bir turizm cennetidir. Aynı zaman da kuş cennetidir. Sit alanı olması nedeniyle doğal özelliği ve güzelliğini hala koruyabilmekte ve yıl içerisinde yazın ?´ Göl Festivali´´ kışın ?´Kar-Buz Festivali´´adı altında üzerinde ve kıyısında yapılan etkinliklerle canlı kalabilmektedir Çıldır Gölü. Ancak ne var ki,tüm bu etkinlikler sadece ve sadece yerli Ardahan ve Kars halkına hizmet verebilmektedir. Son yıllarda değişik etkinliklere de yer vermiyor değil. Oysa yaz aylarında İstanbul Yelken Kulübü orada bir etkinlik yapsa, hatta yarışmalarını Çıldır Gölü üzerinde yapsa fena mı olur? Kayak kulüpleri kış aylarında yaptıkları etkinliklerin bir bölümünü Çıldır Gölü üzerinde yapsa harika olmaz mı? Çıldır bir o kadar tanınıp, gelişmez mi?
Hele M.Ö. 1000´li yıllarda Urartulardan kalma Şeytan Kalesi gezilip görülmeye değer bir eski çağ eserlerinden en önemli yapıdır. Eskiden bizler çocukluğumuzda sarp ve dar patika yollardan geçerek gidebildiğimiz kaleye şimdi, korkuluklu ve parke taşlı yollardan rahatça gidebilme imkanı olmasına rağmen, hala ne yazık ki turist kafilelerini götüremiyoruz.
Ayrıca Kür Vadisi çevresinde ve Kura nehri üzerinde bulunan iki yakası yemyeşil doğası ve organik- doğal meyve bahçeleriyle kaplı Kurtkale Vadisi görmezden gelinir mi? Turizme en iyi hizmet verecek olan bu vadiden TURİZM anlamında neden hiç yararlanılmaz ki? Ya Övündü (Vaşlop) köyünün yakınlarında bulunan yedi katlı mağaraların Kapadokya bölgesinde ki sürünerek girilen mağaralardan tarihsel olarak ne farkı var acaba? Neden biz bu mağaraları turizme kazandıramıyoruz? Yine bu mağaralara yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bulunan ve aynı zamanda Gürcistan sınırına bitişik olan Kurtkalesi´ de yine gezilip görülmeye değer yerlerden birisidir. Ve bunlara benzer nice yerler?
Sonuç olarak şunu söylemek gerekiyor: Çıldır için, Çıldır´ın tanıtımı için ve Çıldır´ ın turizm potansiyelini ülke geneline ve uluslar arası turizm hareketlerine duyurabilmek ve tanıtabilmek için ?´Acil Turizm Eylem Planları´´ oluşturulmalı, etkin tanıtımlarla ve turizm şirketleri ve tur operatörleri ile ortak çalışmalar yapılarak Çıldır, hem ülke turizmine kazandırılır, hem de ekonomik yönden bir gelişim ve atılım içine girebilir.
Hani bir şarkı sözü var ya; ?´Haydi eller havaya´´. Şimdi biz diyelim: ?´Haydi Çıldırlılar tanıtıma.´´
Yaşar GELER
Uzman Eğitimci-Yazar
