CEMAL ŞAFAK


Çıldır Haberleri BİZİM EL… BİZİM DİL…1

İsterseniz bu yazımızda yöresel dilimizde


    İsterseniz bu yazımızda yöresel dilimizde yaşatarak uzun yıllardır kullanılıp günümüze ulaştırdığımız kelime farklılıkları üzerinde seyre çıkalım. Yöresel olarak Çıldır yöresindeki konuşma ağzında bulunan ve hâlâ kullanılmakta olan bazı kelime ya da sözleri hatırlatalım. Hafızamıza katacağımız lezzetli derlememizden transkripsiyonunu da yapmış olduğum bazı kesitlerin birinci bölümünü sunayım. Ne dersiniz?

 

Lağ ḕleme-: Alay etme, dalga geçme,

Vayıña oturḕm: Ölünce yanına oturup ağıt yakayım, (Gargış sözü)

Torpaḫ başıña: Ölüm bedduası, (Gargış sözü)

Ağlar ġal: Yüzün hiç gülmesin, (Gargış sözü)

Yaḫşılık ḕle-: İyilik etmek,

Yaman güne tüşeseñ: Kötü gün yaşayasın, (Gargış sözü)

Başıña yappa ġalağı uçsun: Kış yakacağı için kurulan hayvan dışkısı kulesinin insanın başına yıkılması. (Gargış söz)

Ġorbaġor gḕt: İmansız, duasız öl, (Gargış sözü)

Yappa yapḕrem: Yakacak için büyük baş hayvan dışkısını taş ve kayalarda kurutarak kışa hazırlamak,

Teten toplḕrem: Açık havada kışa hazırlık için kurumuş büyük baş hayvan dışkısı toplamak,

Ġalaḫ ġurḕrem: Isınma amaçlı kışa hazırlık olarak kesilip, serilerek kurutulan hayvan dışkısının kule gibi bir yere toplanması,

Basma kesḕrem: Kıştan yere serili ve üzerine baskı yapılarak düzleştirilen hayvan dışkısının (tezek) düz kürekle kesilmesi,

Ḫırman (harman) döyḕrem:  Bir çift at ya da öküze koşulup altı küçük taşlarla kaplı gem denen aletle arpa veya buğday sapının tanelerini ayırma işi,

Tığ soyurḕrem : Harman sonrası toplanan ürünün rüzgarlı bir günde yaba denen aletle savrularak arpa ya da buğday tanelerinin sapından ayrılmasını sağlamak,

Bir ġod Arpa: Eskiden kullanılan, yaklaşık 16 kg olan bir ağırlık ölçü birimi,

Yasdılıḫ yiyḕrem: Ramazan ayında Sahur yemeği yemek,

Ġatıḫ çalḕrem: Yoğurt mayalamak,

Andır ġalsın: İşe yaramaz halde kalsın, (Gargış sözü)

Cırıḫ paltar: Yırtık giyim,

Cındır geyim: Üzerindeki giyimi çok eski veya yırtık,

Mahnı ġoşḕrem: Mani yakmak,

Ḫoravel söylḕrem: Eski yıllarda en az 5,6 çift öküzle yapılan saban sırasında yaşları küçük çocukların öküzlerin çekimini kolaylaştırmak için söyledikleri maniler,

Hodaḫlık ḕlḕrem:  Eski yıllarda en az 5,6 çift öküzle yapılan saban sırasında yaşları küçük çocukların bu öküzlerin boyunlarında onları idare etmeleri,

Haġosa gel: Sabanın açtığı derin çukur izine gel, (Yola gelmek anlamında da kullanılır.)

Majġal tutḕrem: Kotan denilen sabanın en merkezinde olan bölüm,

Hörüh öküzü: Kotan denile sabanın en ön kısmında bulunan çift öküz,

Ġoşat çatḕrem: Ahşap ev çatısının kalın ağaçlar üzerine çatılması,

Çeyil yığḕrem: Biçilecek ya da saban yapılacak tarla taşlarının bir yere toplanması,

Ġız isdḕrem: Erkeklerin sevgilisi için kullandıkları söz,

Ġız yanına gḕtdim: Nişanlıyken kız evine saklı olarak gitmek,

Papağa gel-:: Düğünlerde gelin getirirken yapılan at yarışışında damat evine ilk olarak gelenler için kullanılan söz, bunlara ödül olarak da “müjde yastığı” denen bir kaz tüyü yastık verilirdi.

Ġarnıñ cırılsın: Karnın patlasın, yarılsın(Gargış sözü),

Üreğiñ yansın: Çok üzülmesini istediği kişiler için kullanılan bir söz, (Gargış sözü)

Kel başa şimşir daraḫ: Herkesin layık olduğu harekete maruz kalması için kullanılan söz,

Arḫacıñda su dursun: Geceleri dağ yamaçlarında bulunan hayvan barınağına yağmur suyunun toplanması, (Gargış sözü)

Emşeye gelmek: Kuzuların annelerini emmek için buluşması,

Ġoç ġatımı: Güz aylarında koçların koyunlarla çiftleşme anları,

Naḫır yolu: Büyük baş hayvanların köylere gidip gelme yolları,

Damnan çıḫma: Bir yaşını geçmiş büyük baş hayvan,

Yoz mal: Henüz doğum yapmamış ama bir yaşını geçmiş hayvan topluluğu,

Ayağ yoluna gḕt-: Tuvalete gitmek,

Yorğa gidḕr: Atın en güzel koşu şekli,

Tırıs gidḕr: Atın rahatsız edici bir koşu şekli,

Cırıt atḕr: At ve eşek gibi hayvanların tekme atması,

Tesif çek- (tutmak): Birisini korumak, kollamak, yanında olmak,

İtiñ ġudursun: Komik bir şey anlatanlar için söylenen söz,

Motal basḕrem: Deri tulum içine kışa hazırlık için çeçil ve beyaz peynir yerleştirmek,

Yayıḫ yayḕrem: Tereyağı yapmak için ağaçtan bir yayık içine kaymak konularak iki tarafından asılı halde hareket ettirmek,

İt el çekḕr motal el çekmḕr: Tulum derisinin baş kısmından köpeğin deri içinde kalan peyniri yemek için sokmasından sonra kafasını deriden çıkarmakta zorlanması. Bir anlaşmazlıkta haklı olan tarafın vazgeçmesine rağmen haksız olanın davayı üstelemesi, devam ettirmesi,

Badaḫ at-: Çelme takmak, birisini aldatmak,

Hündür ġaya: Yüksek kaya,

Gödek tepe: Alçak tepe,

Geceñ ḫeyre ġalsın: Geceniz hayırlara vesile olsun,

Murazıñ  ġara  gelsin: Muradına ulaşamayasın, (Gargış sözü)

İtin ḫetiri yoḫ sahavının ḫetiri var: Daha çok küçük yaştaki çocukların büyüklere karşı yaptıkları saygısızlık için kullanılan bir söz,

Ḫızana gel-: Hayvanların çiftleşme vakitleri,

Ömrü gödek: Ömrü kısa… Genellikle genç yaşta ölenler için kullanılan bir söz.

Ḫap kesildi: İmece usulüyle verilen süt sırasının bitmesi,

Müjde yasdığı: Gelin getirirken atlılardan birinin damat evine en erken gelmesi sırasında bu atlıya hediye edilen yastık,

Şah beze-: Düğünlerde damat ya da kız evinden birbirlerinin evine törenle gönderilmek üzere ağaçtan yapılmış aletin süslenmesi,

Şah gel-: Düğünlerde kız ya da damat evinden süslenerek gönderilen şah. Genellikle beklenen bir yolcunun gideceği adrese çok geç varması,

Gelin attandır-: Gelinin baba evinden çıkarken davul zurna ile çalınan bir ezgi,

Tehnede çimḕrem: Ağaçtan yapılmış ve içerisinde çamaşır yıkanıp banyo yapılan küvet,

Ağzımı yamsılama: Benim konuşmamı taklit etme,

Emeğim puça gḕtdi: Bütün emeğim boşa gitti,

Gıgıdımı çıḫartdı: Zayıflatacak seviyede çok çalıştırdı,

Gıgılığımı gurutdu:: Bütün varımı yoğumu elde etti. (Genelde kumar kayıpları için kullanılan söz.)

Cıcığımı çıḫardı: Çok yordu, halsiz bıraktı, soydu soğana çevirdi,

Cıbılın gabadayısı: Yoksul olmasına rağmen kabadayılık taslamak,

Ġuzu attırdı: Koyunların  düşük yapması.  (Çok ekşi yiyecekler için söylenir,)

Ġudüyün balası: Köpeğin yavrusu (Çocukla için kullanılır.)

Fırtılığı aḫ-: Sümüğün akması,

Yamşağın altından göz ḕle-: Ağzı, yüzü ve gözü kapatmak için kullanılan yaşmak altından göz etmek. (Daha çok sinsi duyguları yansıtmak için kullanılan bir tabir),

Ḫaḫın göyerçinneri taḫla atḕr havada, bizimkiler ġırılıf ġalıf yuvada: Evde bulunan aile bireylerinin tembellik edip çalışmamaları için kullanılan bir söz,

Damba dumbudu…Damba dumbudu… Men Allah’a nḕynedim: Evlenmek isteyip de evlenemeyen yaşı geçmiş bir kızın düğün sesini duyduğunda söylediği söz,

Şafġan mıḫda asılı ġalsın: Ölmesini istediği birisine söylenen bir söz, (Gargış sözü)

Mırıḫ: Dişsiz, dişleri dökülmüş,

Kaftar: Yaşlanmış canlı,

Aşıḫ ḕneke: Aşık oyununda kullanılan bir tabir, her oyuna katılan çocuğun elinde bulunan ve bununla oyuna katılan en gözde aşık,

Tap, toḫan, cik, alçı: Çocukların aşık oyununda kullandıkları; koyun, koç ve keçi gibi hayvanların arka bacaklarında bulunan dört yüzlü bir kemiğin bu yüzleri için kullanılan sözler, “Orta Asya’da kullanılan “Aşığım alçıya düştü.” Yani bu oyunda, savaşta, yarışta kazançlı çıktım anlamında kullanılan bir sözdür,

Gel gucuma hoppa gḕdek: Kucağıma gel gezmeğe gidelim. (Kucakta taşınabilen çocuklara yönelik kullanılan bir söz.)

Gulağıma pıçıldadı: Kulağıma fısıldadı,

Ḫoralı: Cilt rahatsızlığı olup sürekli kaşınan kişiler için kullanılan söz,

Ġotur tüşsün başıña: Uyuz gibi kaşıntılı cilt hastalığına yakalanasın. (Gargış sözü)

Cıcıḫlı gḕyim (Cıncıklı): Süslü giyim, (Kadınlar için kullanılan bir söz, bazen boncuk türü süs aletlerini çok kullanan kadınlar için de kullanılır.)

Babayıň ġoru: Rahmetli babanın hatırı için,

Ġatığım (ḫamırım) ġıjġırdı: Yoğurdum ya da hamurum ekşidi,

Ġada belañ alım: Dert  ve belan bana gelsin,

Cemdeğiñ şoşda ġalsın: Öl, naaşın yolda kalsın. (Beddua- Gargış sözü)

Ġımışmaḫ: Yakınlaşmaya çalışmak. (Genellikle kızların erkeklere yakınlaşmaya çalışması için kullanılır.)

Oğurramaḫ: Çalmak, hırsızlık yapmak,

Budarramaḫ: Dövmek

Ġıjanmaḫ: Kavga etmek için üzerine yürümeye ya da vurmaya çalışmak.

Salaḫana: Kapı kapı gezen köpekler için kullanılan bir söz. Çok gezen insanlar için de kullanılır.

Ḫortda-: Ölen birinin dirilmesi, hortlama

Başım herrenḕr: Başım dönüyor.

Ḫıbar taş: Küçük taşlar

Ḫırda bala: Küçük çocuk,

Yiyeñ ölsün: Sahibin ölsün,(Gargış sözü)

Yiyesiz ġalasañ: Sahipsiz kalasın (Gargış sözü)

Ḫoncuḫla-: At ve eşek gibi büyük baş hayvanlar ya da yavrularının yerinde zıplaması, gereksiz yere aniden sinirlenen kişiler için de bu söz kullanılır.

Layla de-: Ninni söylemek,

Vḕcine döyül: Aldırış etmiyor, dikkate almıyor,

Cığız: Her şeye itiraz eden, kural tanımayan,

Budarraştıḫ: Kavga ettik. Birbirimize vurduk.

Gözü götürmḕr: Kıskanıyor,

İkiye cırḕr: Birşeyi ikiye bölmek,yırtmak, “beni tahrik ediyor.” anlamında bir söz,

Mennen peşen olmasın: Benimle uğraşma, beni takip etme.

Kerti eppek: Bayat ekmek,

Mabalımı alma: Günahımı alma, beni haksız yere suçlama, bana iftira atma.

Kom: Sadece keçi ve koyunların barındığı ahıra benzer yer,

Keş: Alkolik, içki alışkanlığı olan,

Çora tüşeseñ: Öksürükten kurtulmayasın.(Gargış söz),

Meccene ver: Bedava ver.

Çermik: Ilıca, kaplıca

Gıcala barmaḫ: Serçe parmağı,

Beh götür-: Kız veya erkek tarafının aileleri evlilik hazırlıkları içinde karşılıklı hediyeler sunarak ilişkileri sağlamlaştırmaları, (günümüzdeki nişan götürme geleneğinin o dönemdeki adı)

Cele kur-: Kuş yakalama tuzağı hazırlamak,

Celekesen: Çok yaramaz çocuklar için kullanılan bir söz.

 

Kaynak kişiler:

Celal Şafak: Yöre halkından, (D.1933-Ö. 2005)

Hurigüzel Şafak: Halk hikayecisi, (D.1915-Ö.1985)

Kurbanali Şafak: Yöre halkından.

Makbule Şafak: Yöre halkından. Özellikle bitki ve yemek adları konusunda kaynak kişi,

Sait Koca: Yöre halkından. Araştırmacı, yazar…

Süleyman Şafak: Eğitimci, yöre halkından,

Şakir Tintaş: Yöre halkından

 

Önemli Not: Uzun bir süredir üzerinde titizlikle çalıştığım bu yöresel sözler Çıldır ilçesi, Aşık Şenlik köyü ve çevresindeki kaynak kişiler ve halk ağzından tarafımca derlenmiştir. Kaynak kişilerin bazılarının hayatta olmaması elbette üzücü ama elimizdeki bu söz hazinesinin gelecek nesillere aktarılması çok daha önemli.