www.cildirgoyce.com

SİNAN KARAÇAY


BÜYÜK VEBAL ALIYORSUNUZ EFENDİLER!

Bu satırları...


    Bu satırları amatör bir yazardan daha çok canı yanan bir baba olarak yazıyorum ve testi kırılmadan ilgilileri tüm samimiyetimle uyarıyorum BÜYÜK VEBAL ALIYORSUNUZ?.
    Yaklaşık iki senedir gece gündüz demeden çalışıyor benim ilk göz ağrım, şahidim yeri geliyor uyumuyor, yeri geliyor yemek yemeden çalışıyor benim cefakâr kızım. Ahdetmiş babasının mezun olduğu üniversitenin Tıp Fakültesinin kapısından içeri girmeye bizi gururlandırıp dünyanın en mutlu ailesi yapmaya. Sadece istemedi benim güzel kızım istediği için gecesini gündüzüne kattı daha düne kadar da katmaya da devam ediyordu. Kendisi gibi olan milyonlarca babanın ve annenin canını dişine takan cefakâr evlatları gibi.
    Gençler üniversite hayali kurarken, aileler bu uğurda tüm maddi güçlerini seferber ederken bir anda her şey adeta tepe taklak oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir gazetecinin TEOG sınavları hakkında sorduğu soruya TEOG kaldırılmalı çıkışı ile başladı bu tersine rüzgâr. Bir yanda Ankara da TEOG için soru hazırlamak gayesi ile toplanan kurullar çalışırken bir gecede TEOG kalktı diye haber merkezlerine haber evlere de bomba düştü. İlk Öğretimden Orta Öğretime geçen çocuklar ve aileleri şaşkınlık içinde iken YÖK Üniversiteye giriş sınavlarında bir değişiklik yok açıklaması yaptı. Daha bu açıklamanın mürekkebi kurumadan Sayın Cumhurbaşkanımızın iki dudağının arasından çıkan bir talimat ile Üniversite sınavı giriş sisteminin de değiştiği haberi ülkenin her yerinde yankılandı. Dün TEOG ailelerinin evindeki şaşkınlık ve tedirginlik bu sefer Üniversite adayı olan evlerde yaşanmaya başladı. 
    TEOG´un yerine uygulanacak sistem daha bu güne kadar belli değilken YÖK Üniversite Sınavının yeni halini açıklayıverdi hemencecik. Gençler ilk şoku atlatıp vakit kaybetmeden bu sistemi araştırmaya başlarken, öğretmenler olabildiğince hızla öğrencilerini bu değişimin şokundan çıkartıp yeni sisteme göre hazırlıklara hemen başladılar. Üstelik daha kendileri bile bu sistemi bilmeden hazırlık dahi yapmadan. Bu esnada sınava dair umutsuzluğa düşen gençlerin sayısının hatırı sayılır olduğunu bizzat gözlemledim. 
   Sınav sistemleri doğru muydu? HAYIR. Ama bu kadar genci ilgilendiren bu kadar ciddi bir konuda hiçbir alt yapı çalışması yapılmadan bu kadar radikal değişikliği iki günde talimat ile yapmak ise bu sistemlerin yanlışlığından çok daha büyük bir YANLIŞ ve HATAYDI.
   Hele bu denli bir değişikliğin bu konuda uzman olmayan bir siyasi tarafından sıradan bir siyasi açıklama gibi yapılan iki cümlelik açıklama ile yapılması olayı çok daha vahim ve dramatik bir hale getirmektedir. 
    Neyse her şeye rağmen bizim evde bu sarsıntıyı atlattı derken dün gece yine biz yataklarımızda uyurken, hayalleri uğruna uykularını, zevklerini adeta gençliğinin en güzel günlerini feda eden kızım da harıl, harıl ders çalışırken bir uyanıyoruz ki sabah YÖK İKİNCİ KEZ ÜNİVERSİTE SINAV SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRMİŞ. 
   Daha son değişikliği uygulamadan üzerinden iki hafta geçmeden değiştirilen sistemde değişmiş. 
    Bu akılsızca, fikirsizce, duygusuzca ve tamamen acemice yapılan değişiklik ile adeta sınava giren çocukları nakavt edecek son yumruk da atılmış oldu. Girecekleri yarışta kurallar değişmişken ve bu değişimi daha yeni, yeni, sindirmişken değişen kuralları bir daha değiştirmek en basit değim ile geçlerin ruhlarına yapılan kezzaplı bir saldırıdır. 
    İşte bu andan itibaren bizim evde üniversite hazırlığı son bulurken, aklımızda kalan iki yıllık boşa giden emek, dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız binlerce liralık dershane ve doküman ücretinin cebimizi yakan ve içimizi burkan acısı oldu. 
   Ha birde bunların hepsinden önemlisi düne kadar ders çalışmaktan kızaran kızımın gözlerinin bu sefer biten umutları için yaşlara boğulduğunu görmek ve çaresizce onu teselli etmeye gayret eden bizlerin nafile çırpınışları oldu. Bizim olmayan bir kabahati ve düşüncesizliği savunmaktan başka elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Kulaklarımda çınlayan sabahlara kadar çalışan kızımın sabaha kadar ağlayan, hayalleri elinden alınan kızımın acı, acı feryadı oldu BABA BİZİ YAKTILAR diyebildi sadece. 
    Bu sahne dün geceden beri milyonlarca evde yaşandı ve milyonlarca gencecik yürek ve o yüreklere kendini adamış anne ve babanın AHLARI yükseldi göğe.
     Yapmayın efendiler bu gençleri bu kadar ağır yüklerin altına sokmayın, onlar makine değiller etten ve kandan insanlar hem de daha fikri gelişimlerini tamamlamamış çocuklar bunlar. Bu derin tramvayı yaratarak kazanacağınız ya da düzelteceğiniz hiçbir şey olmayacaktır ALACAĞINIZ AHLARDAN ve YÜKLENECEĞİNİZ BÜYÜK VEBALDEN BAŞKA?..