Ülkemizin büyük bir gurur ile kendi uzay mekiği ve kendi insanı ile uzaya gitmeyi planladığı bu günlerde dile kolay 2021 yılında çok uzakta değil İstanbul’da Zeytinburnu semtinde yaşları 25-26 olan gencecik çiftin çektikleri yokluk ve yoksulluğa dayanamayarak bir ana babanın bakmaya bile kıyamayacağı 1,5 yaşındaki evlatlarını bir yakınlarına bırakarak canlarına kıymasının ülkenin ana akım medyasında tek satır bile yer bulamadığını görmek en az bu olay kadar canımı yakıp kavurdu.
Ey adına gazeteciyim, haberciyim diye ortada dolaşan güç ile ters gitme ve aldığı imtiyazları kaybetme korkusu ile insanlığını, merhametini ve vicdanını kaybedenler yazıklar olsun size.
Kör olan gözleriniz, kararan yürekleriniz ve maddiyatın esiri olan vicdanlarınız kahrolsun emi.
Şimdi utanıp sıkılmadan en ufak bir haya etmeden birbirilerinize Cuma mesajları atacaksınız ve öğlen saatinde Allah’ın evine koşup sözüm ona Cuma namazı kılıp rabbinizden af ve mağfiret talep edeceksiniz öyle mi ?
Her şeyi gören yarattıklarının yüreklerinin içlerini gören Alemlerin Rabbinin gören körleri, vicdanı kaybolmuş yaşayan ölüleri yani sizleri bağışlayacağını sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Alemlere rahmet olan sevgililer sevgilisi Hz. Muhammet (s.a.v.) size şefaat edecek diye bekliyorsanız yanılıyorsunuz. O sevgililer sevgilisi ki bugün evladını bırakıp canına kıyanlar için gözyaşı döken gözleri ile size bakmayacak, affedilsinler diye sürekli dua ettiği müminler arasına sizi katmayacaktır buna emin olun.
Biliyoruz ümmetine komşusu aç yatarken kendi tok yatan bizden değildir diyen iki cihan güneşimiz bizi sancağı altına almayacak ve öksüz bırakacaktır. Öyle yalnız bırakacak ki bugün yaşadığımız yokluğu, yoksulluğu, öksüzlüğü ve yalnızlığı mumla arayacağız.
Fırat kenarında bir kurdun kaptığı kuzudan kendini mesul tutan dünyada adalete ve mesuliyete timsal olan Hz. Ömer sizden ve bu acı karşısında hiçbir sorumluluk duymayan ve oralı dahi olmayan, görmeyen ve görülmesini istemeyen bizlerden davacı olacaktır.
Gözümüzün önünde yaşanan bu insanlık dramı karşısında dilini yutan, bakıp göremeyen, vicdanlarında bu acıyı hissedemeyenler için ne af ve mağfiret kapısı açılacak ne de cumaları mübarek olacaktır.
Sen bizleri hesap gününde gözümüzün önünde hayatı kayıp giden bu garipler ile onların geride bıraktığı yavrucakla yüzleştirme yarabbi ne bu gariplerin karşısında çıkacak yüzümüz ne de onlara verecek bir cevabımız var sen bizi affet yarabbi.
Sinan KARAÇAY
Gazeteci Yazar
