CEMAL ŞAFAK


BOĞAZIMDAKİ KİNDAR PARMAK İZİNE

Bu gün


                     BOĞAZIMDAKİ KİNDAR PARMAK İZİNE...!
       Bu gün basında boğazı sıkılan kızımızın fotoğrafını görünce içim yandı. Daha doğrusu beynim yandı. Bu neyin inadı? Hangi karanlık düşüncenin, hangi bencillik duygusunun son yüksek noktası, Hangi çürümüş, köhnemiş insani anlayışın boğaz sıkan canavarı. Yeter artık… Bu çocuklar bizim canlarımız. Bazıları ışıksız, havasız, her yanı küflenmiş duvar diplerine konan derme çatma masa sandalyelerde yarı aç, yarı tok bir hazırlığın içinden çıkıp, hedefindeki noktalara ulaşmayı başarmış pırlantalar… Yapmayın ne olur. Yazık bu toz-pembe dünyalarında kendilerine yol bulmaya çalışan iradesi sağlam karakterlere. Binlerce genç mi değerli yoksa kendini siyasetin kirli havuzunda debelenen tek bir Bulu’mu değerli. Nedir bu inat? Nedir bu kin? Nedir bu burnu kaf dağındaki siyasi yobazlık. Günah bu çocuklara. Bunlar bizim soframızdan kalkan, ekmeğimizi, aşımızı paylaştığımız, geleceğimizi emanet edeceğimiz değerler. Ellerinden tutup üç beş adım atma mutluluğu yaşayacağımız, “Yavrum şu sokağın karşısına geçmeme yardım eder misin,  bankamatikten paramı çekmeme yardım eder misin? Telefondan mesaj göndermeme yardım eder misin?  Şu dizlerimdeki ağrıya bir çare bul evladım. Düştüğüm yerden kalkamıyorum. Yardım et evladım. Şu tapu resmini linke yükle… vs. Diye yardım isteyeceğimiz değerler. Etmeyin ne olur. Bu geleceğimizle inatlaşmayın.  Melih Bulular çok bu memlekette. İnanın her siyaset havuzunun içinde bulabileceğimiz karakterler oldukça fazla. Ya bu gençler… Bu boğazını nefretle sıkıp, topluma kin ve nefretin yansıması olarak hedef aldığımız bu gençleri bir daha bulabilecek miyiz? Bu çocuklar yarın ülkemizin bir köşesinde makam, mevki elde ettikten sonra bu topluma bakış açılarının nasıl olacağına akıl yoran birileri var mı? Bu çocuklar boğazındaki ve vicdanlarındaki o parmak izlerini unutabilecekler mi? Eğer bu çocuklar sizlerin açtığınız intikam yolundan yürüyüp de yaptıklarınızın öcünü almaya kalkarlarsa o zaman bu toplumun, bu ülkenin hali ne olur? Bu gün yaptığımız acımasız davranışların karşılığını ödetmeye kalkarlarsa yarın titreyen elimizden kim tutacak? Bakın onlar ne soruyor bize: “Boğazımdaki parmak izi kimin? Ruhumu parçalayan, benliğimi yaralayan, kişiliğimi zaafiyete uğratan o eli de o üzerime çullanan üç kişiyi de unutmayacağım.  Bu ülkeye hizmet etmek, bu toplumun insani değerlerini korumaktan başka bir amacım yok. Boğazıma uzanan o elleri de o yok farz ettiğim kindar düşünceyi de kendi vakur duruşumla yok edeceğim. Nefesimi bu ülke için ve bu millet için harcayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.

     Eyyy Bulu ve onun kirli siyaset anlayışı, biraz olsun şerefin varsa gece yatağa uzanırken boğazımdaki bu parmak izini ve ağırlığımın 4,5 katı olarak üzerime çullanan o kindar nefesleri biraz düşün ve çek git. Aylardır ezdiğin bu şahsiyetin manevi gücü bir gün seni de boğacaktır unutma.

        Boğazımdaki kindar parmak izine duyurulur!