www.cildirgoyce.com

M.Ahmet VURAL


BİR TAS ÜZÜM HOŞAFINA VAR MISINIZ ?

BİR TAS ÜZÜM HOŞAFINA VAR MISINIZ ?


Çok sevdiğim bir abim hatırlattı uzun zamandır köşe yazısı yazmadığımı ve başka bir gazeteci arkdaşım yazısı tekrar vesil oldu bilgisayar başına haber yazmak için değil sadece köşem için bişeyler karalamaya…

Sabah: Üzüm hoşafı

Öğle: Yok

Akşam: Yok

(Ekmek: Yarım)

  Askerliğini yapmış herkes hatırlar bu menüyü (Bedelliler Hariç) askeri yemek hanelerde asılıdır. Her öğünde karşınızda durur ve hangi şartlar altında nasıl bir zafer kazanıldığı anlatır her baktığımızda bizlere.

    Kaç kişinin yüreğini sızlatır bu menü bilinmez ama resmi kayıtlara göre Çanakkale Savaşı yemek menüsü. Bizi vatansız  bırakmayanlara Kahramanlık keliesinin bile kifayetsiz kalacağı bir Destan. İnsan bu gerçekleri okuduktan sonra Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşı olan Türk`ü Kürt`ü Laz`ı Çerkez`inin neler yaşadıklarını, neler çektiklerini, nasıl bir mücadele verdiklerini ne kadar hissedebiliyoruz diye düşüneye başlıyor…

    Yitirilen bunca canı hatırlarken ne kadar özverili davranıyoruz. Bir dakikalık saygı duruşuna sığdıra bilirmiyiz 57 bin canı. (TSK kayıtlarına göre) Oysa Sarıkamış yanı başımızda duruken 60 bin askerimiz kurşun bile sıkamadan hayata gözlerini yummuşken böyle bir acıyı her an ensemizde hisederken bizler bugün ne kadar birlik ve beraberlik içerisindeyiz…

   Japonyada bile öğrencilere ilk önce Hiroşime anlatılarak geleceklerini ona göre hazırlanmaları gerektiği bilinci uayndırılırken bizler Çanakkale  Destanını ne kadar biliyoruz. Gelecek nesillere ne kadar aktarıp bu duyguyu onlara yaşatabiliyoruz. Günde tek öyün üzüm hoşafıyla destan yazan kahramanlarımızn neler yaşaıklarına ne kadar biliyoruz.

     18 Mart 1915’te Dünya’ya kafa tutanlar için, bir gün bile olsa birlik ve beraberliğimizi ne kadar sağlaya biliyoruz. Aynı acıyı kaçımız hissedebiliyoruz. Bugünlere gelmemizi sağlayan Şehitlerimizi, Gazilerimize olan minnettarlığımızı nasıl gösteriyoruz.

    Bugün artık manevi duygular içerisinde bir olma gündür. Sevgilisini, karısını, anasını; sıcak yatağını bırakıp elde tüfek karın içinde donarak ölmek ile yeryüzündeki hangi fedakârlık kıyaslanabilir? Emin olun, beğenmediğimiz ABD`de böyle bir tarih olsa, 18 Mart tarihi geldiğinde 320 milyonu aşkın nüfus için hayat durur! Bir ABD`nin Irak`ta hayatını kaybeden insanlar için yaptıklarına bakın, bir de bizim memleketimizde hayatını kaybeden insanlar için yaptıklarına...

     Hepimiz rahat edelim diye kolunu-bacağını kaybeden askerlerin hiç mi hatırı olmaz? Sadece TSK’ya, Hükümet’e bırakmayalım bu işi. Bu ülkenin onuru için hayatını kaybedenlere 70 milyon insanımızda saygı göstermeli…

     Gelin hep beraber bir ilke imza atalım Kaymakalık, Belediye, Siyasi Parti Temsilcileri, Stk’lar hepimiz bir araya gelim 18 Mart’ta elimizde Çanakkale menüsüyle üzüm hoşafı dağıtalım bunu ilk Çıldır’dan başlatalım…

     Bizlere bu günü yaşatan şehitlerimiz için 18 Mart’ta birgünümüzü üzüm hoşafıyla geçirelim…

           M. Ahmet Vural / m.ahmetvural@hotmail.com