CEMAL ŞAFAK


BEYAZ GEMİ

Türk? Bir yıldız kümesi...


1990´ LI YILLAR VE UZAYIP YÜZYIL OLAN TÜRKİSTAN OCAĞINDA ?

        Türk? Bir yıldız kümesi gibi dünya coğrafyasına dağılıp ya da dağıtılıp, üzeri bir örtüyle kapatılmaya çalışılan Türk? Kollarındaki zinciri gönlündeki istiklal ateşiyle yakıp parçalayan yüce Türk? Ve O´nun batır evlatları? Şimdi tek tek önümden geçiyor. Başları dik, alınları açık, yürekleri kabarık olarak? Bir ocakta pişen aşı içmeye uğraşıyorlar. Bir halkanın zümrütleri, bir şarkının nağmeleri gibi? Birbirimize tutunmaya çalışıyoruz. Daha doğrusu geçmişin azap sularından bir beyaz gemiyle gelen bizlere Türkistan toprağı öyle bir otağ kuruyor ki, başımızın üzerinde uzansak tutabileceğimiz aylı yıldızlı bir gök çadır ve ruhumuzu ateşleyen altın güneşimiz olmak üzere? Biri Göktürk´ün canını, diğeri Göktürk´ün kanını verdiği ulu semboller olmak üzere?

      Benim için çok çok anlamlı bir göreve başlamıştım ata topraklarında. Türkün esintilerini alıp bu kutsal yuvaya koşup gelen gençlerimizin dil öğrenmeleri ve üniversiteye uyum sağlamaları için omuzlarıma çok ağır bir yük verilmişti o yıllarda. ?Bir çiçek bahçesi? demiştim çok uzak coğrafyalardan bu manevi ocağa koşup gelen canlarımız için. Arada sevgisi yaratılmış bir çiçek bahçesi? Uzak iklimlerden gelen rüzgarlarla yaşamak, hele ki, Türkistan´da yaşamak bir tutku oldu 1990 lı yıllarda bizler için. İçindeyken özlediğimiz, dışındayken özlediğimiz bir tutku.

       Bu çiçek bahçesinden bazen isimler deriyorum. İsimler? Özü, sözü benim olan isimler. Önümden geçen isimleri izlerken üstü başı rüya içindeki destan kahramanlarımı da görür gibi oluyorum.

       Oş dağlarının hangi atlılarımıza yol verdiğini sormak istiyorum. Kırgız balalarıma. Cengiz Aytmatov´u merak ediyorum. Dünyanın roman tahtına oturttuğu Cengiz Atamı. Onlar anlatıyor. ?Cemile´nin aşkını,? ?Sultanmurat´ın hırsını,? ?Cengiz Han´a Küsen Bulut´u?, ?Gün uzar Yüz Yıl Olur?u? Kitaplarını alıyorum. Her günün yeni başlangıcında ve akşamın alaca karanlığında mor ufuklara karşı Kentav-Türkistan arasındaki köhne servis aracında okuyorum bu destansı eserleri, evde okuyorum, bozkırda okuyorum, okuyorum değil de sanki yutuyorum cümle cümle. Okuduğum romanlar içinde ilk defa ?Gün Uzar Yüzyıl Olur?da  burnuma yemek kokusu geliyor.  Yedigey´le yaşıyorum KGB´nin acımasızlığını, Mangurtların korkunçluğunu. Nayman Ana´yı tanıyorum, Orman Göğüslüleri tanıyorum. Juan juanlarla efsanelerde kanat çalıyorum.

       Elveda Gülsarı bana çocukluğumda birlikte büyüdüğüm Avşar atımla geçirdiğim günleri hatırlatıyor. Ölümünde başucunda ağladığım Avşar? Ne kadar da benziyormuş Gülsarı´ya. Tanabay ben miyim yoksa!

      Cemile´de gerçek aşkın tanımını öğreniyorum. Derin ve tertemiz sevdalar kaplıyor içimi, kucaklıyor her yanımı ve satırlara esir oluyorum adeta. Ne büyüksün Cengiz Ata?Kalemine kurban olduğum Cengiz Ata?Kahraman Manas?Kırgız Atam!

Türkistan-1999