Yine yeniden Ayasofya ülke gündeminde en ön saflarda yer almakta bir taraf hakkımız elbet de ibadete açarız derken bir taraf da tam aksine ne Ayasofya’sı Sultanahmet Camisi bile müze olsun gibi uçuk kaçık fikirlerini mikrofonlara oradan TV’lere salarak ülkeyi yine yeniden içinden çıkılmaz bir tartışmaya sürüklemekteler.
Bu tartışma özeli için fikir beyan etmeden ülkenin asıl konusun asla bu ve bunun gibi konular olmadığını en can yakan sorunumuzun şuan ekonomimizdeki her geçen gün biraz daha büyüyen sıkıntılar olduğunu belirtmek isterim. Ülkemizde çalışanların gelirlerindeki artış ne kadar minimum ile sınırlanmış ise giderleri ise bunun tam aksine olabildiğince maksimum seviyelere çıkmıştır. Serbest piyasa ekonomisini ‘Kör Tuttuğunu’ mantığıyla işleten bir esnaflığın hüküm sürdüğü ülkemizde hiçbir ürünün fiyatı 10 gün sabit kalmamakta ama çalışanın maaşı minimum 6 ay aynı kalmaktadır. Devlet ise yaşanan bu dengesizlik ve adaletsizlik karşısında kalıcı sorun üretmek yerine sürekli vatandaşı borçlandıracak günübirlik tedbirler alarak yaklaşan felaketin boyutunu daha da fazla arttırmaktadır. Her ekonomik sıkıntıda yeni bir kredi paketi açılmakta ve bu kredilerin ödemesinin bu şartlar altında nasıl yapılacağı düşünülmemektedir. Bakınız çalışan sıkıntıda, çiftçi sıkıntıda, küçük esnaf sıkıntıda ama ülkede araba ve konut fiyatları alabildiğince artmakta. Bu nasıl bir çelişkidir onu da anlamak mümkün görünememektedir.
Gelelim asıl olmayan ama bu yazım için asıl konumuz olan Ayasofya ibadete açılmalı mı adlı tartışmamıza;
Değerli dostlar Ayasofya İstanbul sınırları içerisinde ve İstanbul da Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde olduğuna göre her yönü ile bizimdir ve buradaki yasal ve tek hak sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Dolayısı ile tartışmaya ya da işi beğenmediğiniz kararlar verdiğinde kararlarını yok hükmünde sayıyorum diye meydanlarda haykırdığınız bir mahkemenin kararını beklemeye ne hacet bir satır Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir gecede Ayasofya ibadete açılır ve herkes gider orada ibadetini yapar. Konu bu kadar nettir.
Gelelim işin fiiliyatına; Ayasofya’da ne birilerinin söylediği gibi çan sesleri yankılanmakta ne de Ayasofya Müslümanların ibadetine kapalı durumdadır. Ayasofya da çan sesi duyulmamakta beş vakit ezan okunmakta ve bir bölümünde de ibadet yapılmaktadır. Peki, o zaman sorun nedir?
Sorun İslami değil sorun tamamen siyasidir.
Benim görüşüm nedir diye sorarsanız Ayasofya tarihi bir mirastır ve bu mirasın sahibi tüm insanlıktır aynı Selimiye Cami gibi. Bugün siyasi gayelerle bu tartışmayı yürütenlerin siz isteseniz de istemeseniz Hristiyanlarlar için çok değerli olan bu mabet için alınacak karara kendi hükümran olduğu topraklarda tepkileri acaba nasıl olacaktır?
Bugün İslamafobi zaten dünyada ayyuka çıkmışken, camiler psikopat manyaklar tarafından basılıp cemaati katledilirken üstelik hiçbir sorun yokken bu olaydan sonra ülke dışında yaşayan Müslümanlar acaba ibadetlerini rahatça yapabilecekler mi? Yurt dışındaki camilerimiz ve insanlarımıza yapılması muhtemel saldırılar nasıl engellenecek? Herkes biliyor ki batının ruhban sınıfı içerisinde çok katı ve işi kin ve düşmanlığa kadar götürecek çok ciddi bir kalabalığın olduğu herkesin malumu iken hem ülkemiz içindeki Müslümanlar hem de Türk olmayan yeryüzündeki diğer Müslümanlar bu hamlemizden nasıl etkilenecekler acaba hiç düşündünüz mü?
Devletler duygu ile değil akılla yönetilmelidir ve aklın yolu ise bu konuda bir kez daha düşünülmesi ve bir iç siyaset hamlesi uğruna zaten yeryüzünde onca eza ve cefa çeken Müslümanların daha fazla eziyete ve ayrımcılığa tabi tutulmasına yol açabilecek hamlelerden uzak durulmasını gerektirmektedir.
Bu konuda da atılacak adımlar bu tür handikaplar da düşünülerek atılmalı ve bin kişi Ayasofya’da namaz kılacak diye binlerce Müslümanın vatanlarından uzakta ibadetleri engellenmemeli ya da sadece Müslüman oldukları için insanlara eziyet etmek için fırsat kollayanlara fırsat yaratılmamalıdır.
Ha biz bunu düşündük ya da umurumuzda değil diyorsanız 15 Temmuz tarihini beklemeye ne gerek var hemen yarın Ayasofya ibadete açılsın ve gidip orada namazlarımızı kılalım.
