https://cildirgoluseyahat.com.tr/

SİNAN KARAÇAY


AŞIK ŞENLİK KÜLTÜR DERNEĞİ GECESİ ÜZERİNE

İnsanoğlu umudunu her zaman ve her şartta taze tutmalı ...


İnsanoğlu umudunu her zaman ve her şartta taze tutmalı tabi tutmasına da tek başına bu duygu yetmez insana bu duyguyu tamamlayan duygu ise umut beslenilenlerin kendilerini umut olarak görenleri mahcup etmemek için gayret ve çaba içerisinde olması gerçeğidir. 
Benzeri yazıları birçok sefer yazdığımı beni takip etme nezaketi gösteren herkes mutlaka hatırlayacaktır süreç kendini geliştirmeyince haliyle benim yazdıklarımda kendimi tekrardan öteye gitmiyor maalesef. 
‘’Aşık Şenlik Kültür Derneği’’ bu başlık öyle sıradan ve alelade bir başlık değildir onun içerisinde ihtiva ettiği manayı ve önemi bilenler için. Üstelik bu dernek sadece Şenliğin köylülerinin değil bölgeye dair en ufak bilgisi olan herkesin çok büyük önem atfettiği ve haklı bir saygı gösterdiği bir kurumdur. İşte bu nedenledir ki bu kurum yaptıkları kadar yapamadıkları ile de her zaman göz önündedir. 
Normal şartlarda şubat ayında yapılması planlanan ancak ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketi sonrasında ise yönetim kurulu kararı ile 22 Nisan Cumartesi günü akşamına ertelenen Aşık Şenlik Kültür Derneğinin Geleneksel Kaz Gecesine her sene olduğu gibi büyük bir heyecan ve umutla gitmedim bu sene işin doğrusu. Neden derseniz yaşanan deprem felaketi sonrasında her ne kadar üzerinden seksen güne yakın bir süre geçse de sazlı sözlü ve eğlenceli bir geceden ziyade yaşanan felakette kaybettiğimiz kardeşlerimizin anıldığı, deprem gerçeği ve felakete maruz kalan kardeşlerimizin yaralarının sarıldığı bir gece olmasını arzu edenlerdendim ben. Ama bir dernek üyesi olarak karar verme konusunda yetkim yoktu ve yönetim kurulu ise kendi içerisinde aldığı karar ile eğlenceli bir gece tertip etme konusunda karar vermişlerdi.  
Bu karar da elbet bir tercihti ve kendi içerisinde mutlaka haklı gerekçeleri vardı diye düşünürken geceden hemen birkaç gün önce köyümüz halkından bir büyüğümüz vefat etmiş ve yine gecenin düzenlenmesine sayılı saatler kale bu sefer köyümüzde bir büyüğümüzün ani vefatı ile geceye acının gölgesi düşmüştü. Dernek yönetimi mutlaka gereken taziye ve müsaadeler ile ilgili görüşmüşlerdir ki bu gece içeriğinde hiçbir değişikliğe geçilmeden yapıldı. 
Ancak;
- Köyümüzde daha kaldırılmamış bir cenaze varken gecenin eğlence içeriği ve dozunun en ufak bir sadeleştirmeye bile tabi tutulmamasının çok da yakışık alan bir durum olduğunu düşünmediğimi belirtmek isterim. Salonu erken terk ettim ancak sonradan yapılan paylaşımları görünce sanki biraz daha eğlenirken ölçülü olunsaydı diye geçti içimden.
- Ciddi bir katılımın olacağı belli iken ve dernek yöneticilerinden bazılarının haklı bir gurur duyarak iki bin bilet (Kıymeli dostlar yazıda geçen 2.000 basıldı bölümü 1.000 olması gerekirken sehven 2.000 olarak yazılmıştır konuya dair gerekli düzelmeyi sorumlu gazetecilik ilkesi gereği bir borç biliyorum.) geceyi içerisinde salondaki sahneye de masa koyarsanız eğer en fazla 900 veya 1.000 kişinin anca sağlıklı bir şekilde ağırlanacağı salonda ağırlanmasının mantıkla izah edilir bir yanı var mı acaba?
- Geceye hazırlık yapılması konusunda ayalarca vakit olduğu hepimizin malumu iken gecede yaşanan karmaşa ve curcuna bize gösterdi ki organizasyon konusunda bugüne kadar yapılan gecelerin en kötülerinden birisine şahit olduk.
- Bu kadar karmaşanın olduğu bir gecenin satılan bilet, verilen yemek ve yapılan harcama konusunda sağlıklı bir hesabının dernek üyelerine verilmesi nasıl mümkün olacaktır çok merak ediyorum. Denetim kurulunu göreve davet ediyorum.
- Salondaki inanılmaz kalabalığın yanı sıra ses sisteminin bu kadar kötü olduğunu nasıl kimse fark etmedi onu da anlamış değilim. Ne konuşulanlar duyuldu ne aşıkların ne söylediği sahnedekiler kendileri söyledi kendi duydu bir de ön tarafa konuşlanan sayısı iki yüzü geçen toplumun önderleri protokol güllerimiz duydu tabi.
- Haklarını yememek gerekir yönetim çok kötü hazırlanmıştı geceye belki ama bir de şu ön sırada oturunca aklı artacak zanneden üstelik çok büyük bir bölümü de bilet parası bile vermeyen beleşçi protokol tayfasının gecenin curcunasına renk kattığını söylemezsem olmazdı. 
Aynı yörenin hatta aynı köyün çocuklarının birbirine protokol havası atmasının hangi psikolojik ezilmişlik hissiyle yapıldığının uzmanlar tarafından araştırılması gerektiğine inanıyorum.
- Çıldır ilçesine bağlı en büyük yerleşim yeri olan bağrından Aşık Şenliği çıkaran bir kasabadan geceyi sunmak için bir tane ana yiğit ya da babayiğit nasıl çıkartamamışız onu da merak etmiyor değilim.
- Zaten yer sıkıntısı nedeni ile anlamsız bir gürültü tufanı ile insanın yanındaki kişiyi bile zor duyduğu bir ortamda üstelik köylülerin birbirine hasret gidermek için İstanbul’un trafiğinde saatlerce yol tepip geldiği geceyi siyasilerin miting meydanı haline getirmek birlik ve beraberliğimize ya da kültürümüze neler kazandırdı bilen var mı?
- Belki de köyümüzün dertleri ile ilgili en çok bizlere bilgi verecek kişiler olan bin altı yüz kilometre yol kat ederek geceye gelen üç tane gencecik muhtarımızın köylülerimize hitap etmesi bir kenara dursun adamların adının selamlama konuşmasında anılmaması bizim vefa ve nezaket duygumuzu sorgulamaya yetmez mi diye düşünüyorum.
- Gecenin Aşık Şenliği tanıtma ve kültürümüz konusunda bizlere nasıl bir katkısı olduğunu bilen varsa bana anlatabilir mi?
- Gecede ikram edilen ve asla yöremiz ile alakası olmayan kaz etinin bölgesel bir değerimizi markalaştırmak yerine itibarsızlaştırdığını ve değersizleştirdiğini düşünen benim gibi kaç kişi var caba? Gelin bizim başlattığımız bu KAZ GECESİ işini yine biz sonlandıralım çünkü artık bu ithal kazlar yöremiz değerlerine yeterince zarar verir hale geldi bence.  
- Bir diğer husus Aşık Şenlik Çıldır ilçesine Çıldır ilçemiz ise Ardahan ilimize bağlı diye biliyorum. Hatta Çıldır İlçemizin kendine ait olan Aşık Şenlik dernekler üstüdür diyerek haklı bir serzeniş ile son iki dönemdir derneğimizin delege vermekten imtina ettiği Çıldır Federasyonumuz yerine Arpaçay Federasyonumuza bağlandık da bizlerin mi haberi olmadı?
- Gece yapılmadan önce naçize kıymetli Yönetim Kurulu üyesi değerli büyüklerimiz ile yaptığım sohbetlerde her gece yapılmadan önce köyümüzdeki iş adamlarının kapılarının çalınıp gece için destek istenmesi yerine gecede bir stant kurularak İstanbul da sayısının 35.000’e yakın olduğu köylülerimizden olabildiğince sayıda derneğe üye kaydının yapılmasının derneğimizi hem büyüteceği hem de ekonomik olarak kendi ihtiyaçlarını fazlası ile karşılayabileceğini iletip bir öneride bulunmuştum. (Mesela bugün üye sayısı 1.300 küsürlerde olan derneğimizin  üye sayısı 5.000  olsa ve bu üyelerin tamamı cep telefonu sistemine dahil edilerek aylık 7 TL aidat alındığında 7 TL* 5.000= 35.000 TL bir gelir elde edilecektir ki bu gelir ile her türlü sosyal ve kültürel alanda etkinlikler yapılabilecektir.) Evet öneri sundum sunmasına ama gece açılan tek stant yöresel ürünler satış standaydı. Hoş oturmaya yer yoktu üye kaydı nerede ve nasıl yapılacaktı ki?   
- Gecenin belki de en güzel hareketi kurucu üyelere plaket taktim edilerek onları onore etmekti diyebilirim.
Ez cümle ön hazırlığı aşamasında sahada sadece bir iki tane yöneticinin onlar da davetiye satmak için uğraştığı davetli sayısı ile mekânın uygunluğu alakasız olan içerik ile ilgili ise katılanların çok büyük bir bölümünü tatmin etmeyen köyümüzün kendi değerlerinin geri planda  bırakılıp dışarıdaki değerleri daha çok önemseyen yine köyümüz insanın hissiyatı konusunda yeterli hassasiyetin gösterilmediği ekonomik olarak denetlenebilirlikten çok uzak olan gidenlerin büyük bölümünde hayal kırıklığı yaratan keşke olmasaydı dediği bir geceyi yaşatan yönetim kurulundaki her birini bireysel olarak çok sevdiğim değerli yöneticilerimiz ile sayın başkanın oturup uzunca düşüneceği son yılların en sorunlu ve sıkıntılı gecesini üzülerek geride bıraktığımızı düşünüyorum.
Ayrıca benim nerdeyse yapılanların tamamına katıldığım gecelerimizden en erken olarak ayrıldığım ve ayrılırken Aşık Şenlik adına üzüldüğüm gece olduğunu üzülerek belirtmek isterim.
Bu yazdıklarım sadece benim değil salonda beni görüp duygularını bana aktaran dostlarımızın duygularıdır amacım sadece eleştirmek değil Aşık Şenliğin adına yakışan etkinliklerin bundan sonrası için yapılmasında minik de olsa bir katkı sunmaktır. 
Bu vesile ile her ne kadar sorunlu bir gecede olsa ortada bir emek vardı emeği geçenlere de teşekkürlerimi sunuyor bize yakışır gecelerde buluşmak üzere hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.
Olmadı maalesef Özdal Başkanım olmadı….

https://cildirgoluseyahat.com.tr/