Özgürlüğün, demokrasinin ve yeniden dirilişin timsali Ulu Önder Mustafa Kemal´in aramızdan ayrılışının 77. yıl dönümde saygı ve minnetle anarken Mustafa Kemal´i ne kadar tanıyoruz.
1905 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak orduya atanarak Trablusgarp´tan Çanakkaleye kadar bir çok kahramanlık örneği göstererek yok olmaya mahkum bırakılan bir İmparatorluğu, yeniden var eden bir lideri biz ne kadar tanıyoruz.
Hasan Tahsin´in ilk kurşunuyla beraber ölüm fermanına karşılık Milli mücadeleyi başlatmak için Samsun´a çıkan geri durmayan. Bütün rütbelerini bir kenara bırakıp. ?Bizim başka milletlerden hiçbir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, yüksek maksatlar uğrunda ölmesini biliriz.? diyerek başlattığı milli mücadeleden Dünyaya Türk milletinin büyüklüğünü bir kez daha kanıtlayan lidere minnettarlığımızı o´nu daha fazla anlayarak daha fazla yaşayarak göstermeliyiz.
Dünya üzerinde büyüklüğü bu denli kabul edilen, Cumhuriyeti kurduktan sonra üniformasını bir kenara bırakarak halkını demoktik özgürlüklerle buluşturan, eğitime, bilgiye, dine, ahlaka önem vererek hakına her konuda örnek olan Mustafa Kemal muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için hiç bir zaman çalışmakatan vaz geçmemiştir.
Matematik´te bir çok terimden vatandaşlık birlisine kadar bir çok kitap yazan. Okuduğun ki tapların sayısı hesaplanamayan Mustafa Kemal´e karşı pervasızca eleştiride bulunan gerçekte onun hakkında neler biliyorlar.
Nutuk Kitabını kapağını bile açmadan pervasızca eletiri yapan Osmanlıyı Atatürk yıktı gibi bir anlayışa sahip olan kişilerin bugün pervasızca davranmaları, Atatürk tek başınamı kurtar gibi kıt zekalı fikirleriyle sözde Atatürk eleştirmenleri, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak ilerleyenler...
Bilgiye bu kadar hızlı ulaşılan bir dönemde dahi kulaktan dolma savsatalarla kendilerini tatmin etmeye çalışsanlar Ulu Önder´in yüceliğini ve büyüklüğünü attıkları her adımda hissederek yaşamaktan başka bir çareleride olmayacaktır.
Mustafa Kemal´i ve Cumhuriyeti eleştirenler... Atatürk´ün Osmanlı´nın yetiştirdiği bir subay olduğu Osmanlı Hükümdarlığına bir çok zafer kazandırdığını, bilinçsizliğiyle davrananlara en güzel cevabı diyen Ulu önderin kendisi 1914 yılında Sofya´da kıyafet balosunda giydiği Yeniçeri kıyafeti olacaktır.
Bunun sadece bir kıyafetten ibaret olmadığını, geçmişini ne kadar bildiğinin, kültürüne bağlılığının ve en önemlisi ulusuna ne denli sahip çıktığının bir göstergesi olarak hafızalarda yer etmiş ve balonunda en beğenilen kıyafeti olmuştu.
Mutlak Monarji ile yönetilen bir toplumu kendi kendini yönetme fırsat tanıyan %7 lerdeki okuma- yazma oranını on yıl gibi kısa bir sürede %50 lere taşıyan, tarım hayvancılıktan sanayiye kadar bir çok dalda devrimler gerçekleştirerek halkı´nın refahından başka hiç bişey düşünmeyecek kadar asil bir lidere hadsizce saldırılar olsada...
Ata´ın izinde yürüyen milyonlar arasında boğulup kalacaklardır...
M. Ahmet Vural / m.ahmetvural@hotmail.com
