ÜMMETTE BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ

ÜMMETTE BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ

BM Güvenlik Konseyi...

BM Güvenlik Konseyi Türkiye´nin girişimleri ile önemli bir karara imza attı. Karara başlıklar halinde bakalım?
-Kudüs´ün başkent ilan edilmesi kararı ABD içindeki seçmen nezdinde bile kabul görmemişken dünya kamuoyu tarafından nasıl kabul görebilir ki? Trump´un hesap-kitap bilmediğini uluslararası kamuoyu teyid etmiştir.
-Bu karar Müslümanlar açısından son 80 yılın en önemli kararıdır.
-ABD seçmeninin oy verdiği Trump´ı ve küstahlıklarını dünya Müslümanları tasvip etmemiştir.
-Karar öncesi ABD tarafından yapılan ?Yardımları keseriz? küstahlığı ise fitili ateşlemiştir.
-İsrail´in ?BM kararını tanımıyorum? açıklaması ise İsrail´in varlığını tartışmaya açacaktır.
-Bu karar neticesi ABD seçmeni, şımarık ve katil İsrail´i daha fazla taşımamaları gerektiğini tartışacaktır.
-Yine Trump´ın siyasi geleceğini de bu karar tartışmaya açacaktır.
Olur olmaz her ülkeye darbe planlayan derin ABD, ABD´nin düşürüldüğü bu hazin durum karşısında Trump için de elbette bir şeyler planlayacaktır. Yakında göreceğiz.
Önümüzdeki günlerde karşımıza çıkaracakları konulara gelince;
Evangelik ve Siyonist çete illa ki içimizde terör planları yapacak. Durmayacaklar. Darbelerle başaramadılar? Amaçları uluslararası müdahaleye açık hale getirilmiş bir Türkiye. Buradan bir Irak, bir Suriye ve bir Libya hedefliyorlar. Hedef bu. Tabiri caizse Arap Baharı´na Türkiye´yi de dahil etmek istiyorlar. Bunun için Ortadoğu ülkelerini esir alan ?Arap Salakşörleri? kullanıyorlar.
Peki, amiyane tabirle Arabın artistliği niyedir? Batı tümüyle ekonomik ve siyasi kriz içinde boğuşuyor. Baksanıza Almanya aylardır hükümet kuramadı. Kendi kirli çamaşırlarını toparlamanın derdinde. Meseleye sponsor arıyorlardı Araplar içindeki maşalarını buldular. Konu bu kadar net.
BEŞ´ler çok bunlarda? BM içindeki 5´li çetenin yanı sıra bir de Siyonist 5´li çete var. Bunlarda çete bitmez. Beşli çete; Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, ABD, İsrail ve Mısır´dır. Bunların en saldırgan oldukları konu ise Kudüs´tür. Boş durmayacak ve Türkiye´nin tüm hamlelerine, karşı hamle yapacaklar.
İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi toplandı ve Kudüs ile ilgili önemli gelişmelerin temeli bu toplantıdaki mutabakatta atıldı. İslam ülkeleri son 80 yıldır özlemi duyulan bu toplantıda ilk kez ümmet olmanın bilinci ile hareket ettiler. BM konseyi son toplantısında tarihi Kudüs kararına vardı. Alnı öpülesi bir karar oldu. Bitti mi? Hayır. Oyun yeniden başlıyor.
Ortadoğu siyasetini takip edenler iyi bilir ki, İsrail ve ABD kendi aleyhlerine alınan hiçbir karara uymadı. Aksine hep katliam ve zulüm yaptılar.
İsrail´in kural tanımazlığı burada da kendini gösterecek. Gücünü kaostan alan bir ülkedir İsrail.
Nereye kadar? Buraya kadar.
Buna son verecekler mi? Asla ve kat´a son vermezler. Kudüs ile ilgili eziyetler; yılan kuyruğu ile birlikte ezilene kadar devam eder.
Yapmamız gerekenleri sıralayacak olursak;
Yapmamız gereken uluslararası arenada Kudüs gündemli toplantıları sürdürmek. Kudüs davasını çözüm lehimize olana kadar sürdürülebilir kılmak. Haysiyet yoksunu arap idarecilerin ipliğini pazara çıkarmak, arap toplumunu bilinçlendirmek, oralarda kamuoyu oluşturmak ve sahte yöneticilere hareket alanı bırakmamak; ilk etapta yapılması gerekenler olarak sıralanabilir.
Bunun yanında Yahudi ile Siyonist´i birbirinden ayırarak İsrail ve Avrupa içindeki Yahudiler üzerinde de bir kamuoyu oluşturmak çalışmanın önemli bir ayağıdır. Samimi Yahudilerin Siyonistlerden ayrışmasını sağlamak zorundayız. Zira kaleyi içten fethetmenin stratejisi budur. Kendi içlerinde çatışmayı başlatmadan ve Siyonistlerin Yahudi toplumuna verdiği zararı anlatmadan işi çözemeyiz. Gerçek diplomasi burada yatıyor.
Müslüman toplumların tamamında ve ülkemizde eğitim sisteminde gençlerimizi bu anlamda bilinçlendirici eğitim çalışmaları yapmak çok büyük önem arz ediyor. Okullarda yapılacak olan Kudüs eksenli çalışmaların öneminin farkına varalım. Müminler için Kudüs meselesi çözüme kavuşmadan Sulh´ün mümkün olmadığını tüm dünyaya anlatmalıyız.
Mezhep üzerinden yürütülen tüm siyasetlerin siyonist oyunu olduğunun bilinci ile hareket etmeliyiz. ?Yurtta Sulh Dünyada Sulh? ilkesini evvela ?Ümmet içinde Sulh? şeklinde uyarlamalıyız. Bu sulhü de mezhep çatışmalarından uzaklaşarak ve mezhebi farklılıkları bir kenara bırakarak tesis etmeliyiz. Ümmet içi sulhü tesis edebilecek tek güç; haçlılarla işbirliği yapmamış ve onların oyunlarını sürekli bozmuş olan Müslüman-Türk toplumudur. Ümmet içinde barışı tesis etmiş bir topluluğu hiçbir ordu mağlup edemez.
Tek çözüm: Ümmet İçinde Tesis Edilecek Sulh´tür

Nihat Ağdemir