www.cildirgoyce.com

TRUMP´UN ASKERLERİ´NİN SONU BARZANİ GİBİ OLACAK

TRUMP´UN ASKERLERİ´NİN SONU BARZANİ GİBİ OLACAK

Kuzey Irak´taki sözde

Kuzey Irak´taki sözde referandumu hatırladınız değil mi? Türkiye´nin sert bir şekilde karşı çıkması ile referandum yok sayıldı ve Barzani tası tarağı toplayıp çekildi. 
Bölgede aynı hataya ABD´de düştü ve yeni bir ordu kurmaya heveslendi. Heveslerini kursaklarında bırakacağız az kaldı. ?Trump´un Askerleri?nin sonu da Barzani gibi olacak.

Meseleye girmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın yakın dönem stratejisini anlamakta fayda var:
1) Cumhurbaşkanı Erdoğan; ABD ve Almanya ile kontrollü gerginlik stratejisi yürütüyor, bununla?
-İpleri koparmadan ABD ve Almanya´ya yeni formatlar yüklemeyi,
-Batı´da Eski Türkiye algısının yerine Yeni ve Güçlü Türkiye algısını oturtmayı amaçlıyor.

2) ?Stratejik müttefik´e karşı bir güven testi olmak üzere Rusya ile ?Stratejik Ortaklık´ atağı yapıyor?
Erdoğan bu kapsamda gerçekleştirdiği S-400 anlaşmasının ardından Afrin´de Rusya´nın desteği ile terör devletinin ve terör ordusunun kurulmaması için harekat yapıyor. 
Bu 2 unsur ile Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Batı´ya vermek istediği mesaj: 
?Biz Büyük Türkiye´yiz ve başımızın çaresine bakmasını biliriz? imasından başkaca bir şey değildir.

Bu analizi yapmadan Afrin operasyonunu anlamak mümkün değildi... 
Gelelim yazımızın ana konusuna?

TÜRKİYE-ABD KARŞILAŞMASI YAŞAYACAĞIZ
ABD savaş için geldiği Afrin´de, savaşın adını koymaktan ve kendi askerini karşımıza çıkarmaktan çekiniyor. Üniformasını ve aklını değiştirdiği haçlı terörünü ise bizlere ?Kürt terörü? olarak yutturmaya çalışıyor. ABD aylardır yaptığı sevkiyatlarla bu terörü yasal bir orduya dönüştürme gafletine düşüyor.

En başta söylemekte fayda var? Bütün amaçları güney sınırımızda Hatay´ın da içinde olacağını hesapladıkları Akdeniz´e ulaşan bir terör koridoru oluşturmak. Türkiye ilk andan itibaren kararlılıkla buna müdahalede gecikmedi ve gereğini yaptı. Bu andan itibaren sesler ABD´den ve içimizdeki avanesinden yükselmeye başladı ve terörün hamisi ifşa olmuş oldu. Akabinde ABD 15bin+15bin kişilik bir ordudan bahsetmeye başladı. 
Bu ordunun teçhizatları nereden? Aylardır sevkiyatı yapılan 5 bin TIR yoluyla ABD´den?
Hangi silahlar vardı bu tırlarda? Manpad denilen bireysel kullanım amaçlı güdümlü füzeler dahil olmak üzere bir orduyu teçhiz edecek silah ve mühimmat vardı.

Hatırlatmakta fayda var ABD Senatosu kararıyla Suriye´deki muhaliflere "taşınabilir hava savunma füzeleri" (MANPAD) verildi. Bu: ?Bir kişi tarafından kullanılabilen güdümlü füzeleri yakında göreceğiz? anlamına geliyor. Suriye´deki savaşı farklı bir boyuta taşıyacak olan Manpadlar uçak ve helikopterlere karşı kullanılıyor ve kızılötesi ışın kullanımı esaslı güdümlü füzeler olarak biliniyor. 
Türkmenlere yolladığımız 3 insani yardım TIR´ının hain işbirlikçileri ile önünü kesip dünyayı ayağa kaldıranlar; ABD´nin 5 bin TIR silahına karşı ayak parmaklarını oynatmadılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın sert açıklamaları ise önümüzdeki günlerin şifrelerini veriyor. Erdoğan dünkü konuşmasında ?Teröristlerle aramızdan çekilin? diyerek teröre olan desteğin artık sonlanması gerektiğini deklare etti ve kararlılığını vurguladı. Erdoğan haçlı teröristlerini üniformaları ve bayrakları ile gömeceğini peşinen gözlerinin içine soka soka ifade etti.

Buna mukabil ABD, bir yandan YPG´ye desteğini kesmeyeceğini ve Suriye´nin geleceğini etkileyecek faaliyetlere hız vereceğini açıktan açığa ifade ediyor. Gördüğünüz gibi YPG tehlikesi ABD eliyle gittikçe büyütülüyor. Bu durum Türkiye´nin yeni bir operasyon gerçekleştirmesini zorunlu kılıyor. 
Yani bundan sonra ABD ile daha yakın temaslarla ve daha fazla karşı karşıya geleceğiz.

AFRİN NEDEN ÖNEMLİ?
Fırat Kalkanı operasyonu ile Türkiye, Cerablus?El Bab arasındaki bölgeyi kontrolüne alarak koridorun Afrin ile birleşmesinin önüne geçti. Teröre bir manada set çekildi.

Yakın dönemde Türk askeri İdlib´e girdi ve Afrin´in güneyinde gözlem noktaları oluşturdu. Bununla İdlib´deki çatışmasızlık gözetlenerek ve Afrin´in güneyi kontrol altına alınması amaçlandı. Bu yapılmamış olsaydı İdbil´e giren ordumuza PKK´lıların saldırıları kaçınılmaz olurdu. Bundan sonra Afrin´deki PKK varlıkları vurulacak ve yapılan harekata vereceği destek ile Rusya´nın samimiyeti test edilmiş olacak. Türk uçaklarının ve Fırat Kalkanı güçlerinin destek atışları ile İdlip-Halep bağlantısı kurulacak ve koridor sağlama alınmış olacak. Bu harekatta İran´ın desteğine ihtiyacımız var. Bu destek İran´ın gerçek niyetinin test edilmesi açısından oldukça önemli. Zira PKK sıkıştığı an İran´a sığınma ihtiyacı duyacaktır. İran destek vermezse bölge PKK´ya ve ABD´ye dar edilecektir.

Türkiye´nin Suriye´deki herhangi bir oldu-bittiye müsaade etmesi ve PKK´nın ABD eliyle bölgede hakim olmasına göz yumması asla mümkün değildir. Erdoğan´ın ve Türk dış politikasının son yıllarda sürdürdüğü diplomatik atakların arka planı daha da anlam kazanıyor.

Afrin´in ardından? Etnik yapıtaşlarına bakılmaksızın Arap-Kürt-Keldani demeden Münbiç ve Tel Abyad gibi bölgelerde de PYD´nin varlığı sonlandırılmalıdır. 
Bugün yapmazsak, önümüzde bir 40 yıl daha terör belasını görmemiz kaçınılmaz hale gelecektir.

Tek hedefimiz var? ?Trump´ın Askerleri?ne bölgeyi dar etmek.