TEZKEREYE RED OYU VEREN CHP

TEZKEREYE RED OYU VEREN CHP

Dün mecliste yapılan sınır ötesine asker gönderme ve ülkede yabancı asker bulundurma tezkeresi....

Dün mecliste yapılan sınır ötesine asker gönderme ve ülkede yabancı asker bulundurma tezkeresi CHP ve HDP’nin RED oylarına karşın Ak Parti, MHP ve İYİ Partinin KABUL oyları ile meclisimizden geçti. Bu gelişmeden sonra ülkede her geçen gün bozulan ekonomi ile adeta nefes alamaz hale gelen iktidar kanadı ve onların destekçileri CHP tarafından her sıkıştıklarında olduğu gibi uzanan bu nefes arasını değerlendirmekten geri durmadılar. Haklılarmıydı eleştirilerinde EVET haklılar.

Mecliste kabul edilmesi için Ak Parti ve MHP’nin oylarının yeterli olduğu bir tezkere için CHP neden RED oyu vererek Ak Partinin elindeki kalan tek argüman olan milliyetçilik üzerinden niye eleştiri getirip prim yapmalarına neden olur anlamak pek de mümkün değil gerçekten. Sonucu değiştirmeyen bir oyunuz var ve o oyu milletin ekseriyetinin destek verdiği bir konuda aleyhte kullanıyorsanız gelecek eleştirileri de kabul etmekten başka bir çareniz yoktur. Şahsi kanaatim bu hamle zaten geçeceğini bildikleri bir tezkereye artı destek olmak yerine yaklaşan seçimlerde kendi adaylarına oy isteyebilmek için HDP’ye sıcak yapma gayesini taşıyan bir hamledir.

TEZKERENİN İÇERİĞİ;

Dün meclise gelen tezkere bundan öncekilerden birkaç yönü ile farklı bir tezkereydi neydi bu farklar; Bundan önce Kuzey Irak’ta asker bulundurma tezkeresi ayrı Kuzey Suriye’de asker Bulundurma tezkeresi ayrı İdlip de askeri misyon bulundurma tezkeresi ve Türkiye’de yabancı asker bulundurma tezkeresi ayrı olarak meclise gelirken bu sefer hepsi tek tezkerede toplanarak meclisin önüne konuldu. Yani meclisimiz sınır dışına güvenliğimiz için asker gönderme izini verirken aynı zamanda sınırlarımız içerisinde konuşlanacak yabancı askeri güce de izin vermiş olduk.

Bir diğer konu tezkerenin süresi bu tezkereler ilk önce 6 aylık süre için alınmaya başlamış sonra u süre bir yıllık süreler olarak uzatılmıştı. Ancak bu sefer ilk kez iki yıl gibi bir süreyi kapsadı.

BAŞKA DÜN MECLİSTE NELER OLDU;

Meclisimiz dün bir vekilimizin verdiği bürokratlarımızın kamuda birden fazla yerden huzur hakkı, maaş ve danışmanlık ücreti adı altında gelir elde etmelerinin önüne geçmek için verilen kanun teklifi Ak Parti ve MHP milletvekillerinin oyları ile RED edildi.

Yani kamuda birden fazla maaş alma haksızlığına ve vicdansızlığına bizzat meclis eli ile son verilmek yerine devem edin denildi.

BÜYÜKELÇİLERİN GERİ ADIMI;

Geçen günlerde on tane ülkenin büyükelçileri bir araya gelerek hakkında dört senedir hüküm verilmeyen Osman Kavala için AHİM’in verdiği serbest bırakılsın kararının uygulanmasını talep eden bir bildiriye imza attılar ve kıyametler koptu.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu büyükelçiler için derhal istenmeyen adam ilan edilsin diye dışişleri bakanlığına talimat verdiğini açıkladı ve zaten alev, alev yanan piyasalardan bir alev daha yükseldi. Doların ateşi arttı ve 10 TL’yi zorlayan dolar Büyükelçilerin bizler bulunduğumuz ülkenin iç işleri ve yargısına saygı gösteriyoruz diyerek açıklaması ile yeniden dolar 9,50 TL bandına geriledi ve sevindik. (Sevindiğimiz şeye bakın daha bir ay önce 8 TL olan doların 9,50 TL’ye düşmesine seviniyoruz)

Neydi bu olayın içeriği Türkiye Cumhuriyeti bazı yasa dışı oluşum ve kalkışmaların müsebbibi olarak gördüğü bir kişiyi tutuklamış hakkında dava açmış ancak bu dava dört senedir bir sonuca ulaşıp tutukluluk durumu hükümlülüğe dönüşmediği için bu şahıs AHİM’e gitmiş ve AHİM uzu tutukluluk süresi nedeni ile bu şahsı haklı bulup serbest bırakılması yönünde karar vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukunda bağlayıcı olarak kabul ettiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları da bağlayıcı olarak kabul edilmek zorundadır. Bunu kabul etmemek için AHİM’i tanımaktan vazgeçmek ön şarttır.

Bu on büyükelçi de bu duruma işaret ederek Türkiye Cumhuriyeti üzerinde siyasal bir baskı kurmak için bu hukuksal durumu kullanmışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanının sert çıkışına konu olan istenmeyen adam uygulaması yapılmış olsaydı piyasaların halini düşünmek bile istemiyorum.

Ancak yürütülen diplomasi ile bu büyükelçiler söylediklerimiz yanlış demeseler de ülkenizin egemenlik haklarına saygı duyuyoruz diyerek bir nebze krizi dondurmuş oldular.

Ancak bunu derken ABD’nin Sayın Cumhurbaşkanının söylediklerini not ettik demesi de ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur kanımca.

Bu durum Ak Parti cenahında dik duruşumuz karşısında Avrupa pes etti diye bir zafer olarak algılanırken Avrupa cenahında ise sonra görüşürüz denilerek geriye atılmış bir hesaplaşma olarak kayıtlara geçti.

Buradaki iki önemli konu neden bir mahkeme dört senedir bitmez ile AHİM’in birçok ülke için aldığı ama o ülkelerce uygulanmayan kararlarının uygulanması için hiçbir ülkeye bu kadar ısrarcı olunmazken bizim için bu kadar ısrarcı olunmasının neden olduğudur.

İşte gündeme dair birkaç konu ve şahsi mülahazalarım….