SÜRGÜN YERİ Mİ, ÖDÜL YERİ Mİ?

SÜRGÜN YERİ Mİ, ÖDÜL YERİ Mİ?

Son günlerde bir basın organında çıkan...

    Son günlerde bir basın organında çıkan ve Ardahan´ı sürgün yeri olarak gösteren haberde Ardahan´ın ülke kamuoyu önünde yanlış tanınmasına ve değerlendirilmesine yol açan haberin içeriği ne olursa olsun, Ardahan gerçeğini yansıtmadığını belirtmekte yarar vardır. Ancak öncelikle Ardahan´ın tarihçesine özetle bir bakmak gerektiğini düşünüyorum.
    Ardahan ili yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olup, 628 yılında Hazar Türklerinin bir kolu olan Arda Türklerinin eline geçerek Ardahan adını almıştır. 1068 yılında Sultan Alparslan tarafından fethedilmiştir. 29 Mayıs 1555 Osmanlı İmparatorluğuna dâhil edilmiştir. 1877 Türk-Rus Savaşı´na kadar Osmanlı İmparatorluğunun ?Ardahan Sancağını oluşturmuştur. 1878´de 93 Harbi diye ifade edilen savaş sonucunda yapılan anlaşma gereğince Batum ve Kars´la birlikte Ardahan savaş tazminatı olarak Rus Hâkimiyetine bırakılmıştır. 3 Mart 1918 yılında imzalanan Brest-Litovsk Anlaşması ile 40 yıllık Rus hâkimiyeti son bulmuş ve Osmanlı Devletine iade edilmiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla ordularımızın geri çekilmesi sonucu düşman birliklerinin işgaline uğramıştır. 23 Şubat 1921´de düşman işgalinden kurtarılmıştır. 7 Temmuz 1921 tarihinde mutasarrıflık yapılan Ardahan, 1926 yılında ilçe yapılarak Kars iline bağlanmış, 27.05.1992 tarihinde ise il olmuştur.(Alıntıdır-Ardahan Valiliği web sitesi)
    Kırk beş yıllık esareti yaşamış bir ilin mensubu olarak, ilimizin bu haberle kötü imaja büründürülmesi, orada yaşayan halkımıza hakarettir diyebilirim. Aslında sadece orada yaşayan halka değil, devleti temsil eden her kademedeki yöneticilerimize, özünde devletimize ve devletin en üst kademelerinde ki herkese hakarettir diye düşünüyorum.
Buna bağlı olarak ta aşağıdaki soruları sormak gerektiğini düşünüyorum:
1-Sabah Gazetesi bu tür manşetleri atarken, nereye gittiğini hesaplayarak mı atıyor?
2-Devletimizi ve devleti temsil eden her kademedeki bürokrasiyi yıpratmak amacı mı taşıyor?
3-Ya da kaş yaparken göz çıkardığını hesap etmedi mi?
    Neyse buna benzer birçok soru sorulabilir. Ama asıl önemli olan ülke kamuoyunun bilmesi gereken bilgileri vermekte yarar olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda Ardahan ilinin isminin öne çıkması ve ülke kamuoyunda önem arz etmesi birilerini rahatsız mı ediyor, bilmiyorum ama şu gerçeği biliyorum:
    -Ardahan yaz ve kış turizm potansiyeli olarak ülkenin en önem arz eden gözde turizm merkezleri arasına girmeyi başarmıştır. Hatta son yıllarda tur şirketlerinin ilgisini çekmiş ve turlar düzenlenmeye başlamıştır. Birazcık gelişim, değişim ve dönüşüme başladı diye kim veya kimler rahatsız oluyor.
    -Çıldır Gölü, Yalnızçam Kayak Tesisleri, Şeytan Kalesi, Kura Nehri, Damal Atatürk Silueti gibi çok önemli turizm merkezleri yerli ve yabancı turistlerin de sürgün yeri midir?
    Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Cenubi Garbi Kafkas Cumhuriyeti´ni sürgün edilen insanlar mı kurdular?
    -Türkiye Cumhuriyetine Senato Başkanı olmuş Sırrı Atalay´ın yaşadığı yer, sürgün yeri miydi?
   -Doğu Ekspresi´nin en önemli turistik ulaşım aracı olması için mücadele eden, Çıldır Gölü´ne turistik amaçlı bir tekne veren, ana ilimiz Karslı Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan´ın da sürgün yeri mi?
    -Parlamentoda önemli görevlerde bulunan Milletvekilimiz Prof. Dr. Orhan Atalay´ın da sürgün yeri mi?
    -Devletimizi temsil eden ve önemli başarılar sağlayan ve daha sonra farklı il valiliklerine atanan ya da daha farklı devlet görevlerinde bulunan valilerimizin de sürgün yeri mi? Oysa bana göre deneyim kazanma merkezi ve daha farklı görevlere gitmeleri ödül değil de nedir?
    -Yüz yıllardır devletimizin sınır bekçiliğini yapan önemli bir bölümü il dışında bulunan altı yüz bin civarında insanın yaşadığı yer, sürgün yeri mi?
    -Sınır bekçiliğinde önemli görevler üstlenen ordu mensuplarımızın da sürgün yeri mi?
    Bu haber bence alenen kurumları rencide etmeye yönelik olmuştur. Ayrıca bu haberin yapılmasına gerekçe oluşturan Yalova Belediyesi de bir o kadar günahkârdır. Yani 1700 kilometre uzaklıkta bir ile geçici görev mi olur? İnsanları beğenmemek ya da yaptıkları görevden dolayı bu şekilde cezalandırmak akla, mantığa sığacak bir durum değildir.
    Ülkemizin Kafkaslara açılan en önemli Sınır Kapılarının bulunduğu yer sürgün yeri mi, ödül yeri mi olur? Halkı onur ve şerefi için yaşayan Ardahan haysiyetli ve dik duruşuyla onur ödülü hak etmiş bir ildir. 1876 yılında Rus esareti altındayken bile, Rus komutanın baskısına rağmen meydan okuyan halk ozanı Âşık Şenlik´in yaşadığı bir yer ödül yeridir. Kışı sert, insanı mert, güneşin bile üşüdüğü şehrin bir bireyi olmaktan mutluluk ve onur duyan insanlarla olmayı her insan kendine ödül olarak kabul etmelidir.
     Serhat şehri Ardahan´ın bir bireyi olarak Sabah Gazetesini ve bu olumsuz haberi yaptırma gerekçesinden dolayı Yalova Belediyesi´ni de kınıyor ve işlemini gözden geçirmesini bekliyorum. Nerede olursa olsun her hangi bir görevliyle ilgili ne tür yaptırım gerekiyorsa hak, hukuk, kanun ve adalet eliyle yapılmasının doğru olduğunu düşünüyorum.
 
Yaşar GELER / İstanbul