Son Seçim Yazısı

Son Seçim Yazısı

Ne yazayım ki...

   Ne yazayım ki, yani... Ne diyeyim? Yazmışım zaten yazacağımı...
Daha ne anlatayım? Aşiret mensubu değilim ki, eş-dost-akrabaya söz geçireyim? Partim de yok... Kitlem de yok... Öyle sözü geçen bir gazeteci de değilim? Ne diyeyim? Ne dersem insanların tercihini etkileyebilirim?
   Düşündüm...
   Sonra bir hikâye anlatmak istedim. En azından içinde bulunduğumuz durumu özetler de belki 1 kişi çıkar anlayacak diye...
   Şöyle:
  İki yakın arkadaş, yıllaaar yıllar sonra bir araya gelmişler. Eski günleri uzun uzun yâd etmişler. Sonra iş gelip, çocuklarının durumuna dayanmış. Biri diğerine sormuş:
   - Ya Efendi, senin bir kız vardı n´oldu?
     Diğeri anlatmaya başlamış:
  - Valla Mîr´im bizim kız önce atölyede ortacı olarak çalışmaya başladı sonra şef bunu bi sevdi bi sevdi, sorma... Hemen tezgâhlardan birine oturttu... Burada da çalışması Müdürün dikkatini çekmiş olacak ki, Müdür bunu bi sevdi bi sevdi, hooop; iki ay sonra şef oldu... En son patronun dikkatini çekmiş çalışkanlığı... Patron da bunu bi sevdi, bi sevdi; yaklaşık 5 yıldır Müdür olarak görev yapıyor.
   Lafı bitince durmuş, bizimkine dönüp sormuş:
  - Eee, senin kız ne yaptı?
    Bizimki boynunu bükmüş:
  - Valla benimki de kötü yola düştü ama ben senin gibi güzel anlatamıyorum...
 Ferdi Güngör / İstanbul