SİYASET Mİ İHANET Mİ

SİYASET Mİ İHANET Mİ

Ak partinin yazmakla bitmeyen yanlışlarına, çözüm süreci denilen bebek katilinin muhatap alındığı gaflet sürecine,

Ak partinin yazmakla bitmeyen yanlışlarına, çözüm süreci denilen bebek katilinin muhatap alındığı gaflet sürecine, devlet televizyonlarının hainlere tahsis edildiği , terörist yemek masalarının hesaplarının Devlet kasasından ödendiği günlere, üç beş oy uğruna ihanetin resmiyet kazandığı sürece rağmen HDP’nin PKK terör örgütü ile kola,kola girmiş terör örgütü destekli siyasetlerine, bebek katiline Milletin Meclisinin kürsüsünden sayın diye seslenmelerine yetmezmiş gibi Gazi Meclisin koridorlarında PKK marşı söyleyip, bölücü örgüt sloganları atacak kadar ihaneti yüksek sesle seslendirme pervasızlığına tek kelime etmemek Demokrasinin bir gereği değil bizzat Vatana ihanetten evvel Demokrasiyi terörün emrine tahsis ederek Demokrasiye ihanet etmektir.

Evet parti kapatmak çözüm değildir, parti kapatmak ona oy verenlerin siyasi haklarını ellerinden almaktır. Ancak bir partinin kapanmasına karşı durmanın ilk şartı da o partinin siyasi bir parti olmanın gereklerini yerine getirmesi , siyaseti millet için yapma ilkesine sıkı sıkıya bağlı olması, halk iradesini temsil noktasından şaşmaması , halk iradesinin verdiği yetkiyi dağdaki eşkıyanın emrine ve inisiyatifine terk etmemesi zorunluluğunu ve gerekliliğini olmazsa olmaz temel ve evrensel bir kural, vazgeçilemez bir kaide olarak ,amasız fakatsız kabul etmesi ön şartına bağlıdır.

Hadi samimi olarak ve elimizi vicdanlarımıza koyarak cevap verelim bugün ki HDP bu saydığım hususların kaç tanesine riayet ediyor ?

Ak partiyi terör örgütü ile bir süreç yönetmeye kalkıp buradan siyasi ikbal devşirme gayretleri için ne kadar haklı olarak ve alabildiğine eleştiriyorsak aynı örgüt ve aynı örgüt liderleri ile iç içe, can cana hatta kan kana ilişkileri için HDP'yi Demokrasi kahramanı ilan edip eleştirmemek hangi hakkaniyet duygusuna sığmaktadır.

Ak parti teröristler ile kol kola yürüdüğü için ona tepki verip sırf Ak Parti bir zamanlar bunları yaptığı için şimdide HDP bunun kat be katını yaparken sesiz kalmak ve onların bu durumunu Demokrasiye sadakat ve riayet diyerek susup kalmak hatta HDP’ye destek vermek hangi eşitlik ve adalet duygusu ile anlatılır.

Siyasi parti olmamakta ısrar eden tüm siyasetini kandilin stratejisine göre şekillendiren, bölge insanın oylarını alıp onların kaygıları yerine kandilin kaygılarını önceliği olarak gören ve bunun bir tezahürü olarak da kandilde bestelenen, söz ve müziği emperyalist ABD, Siyonist İsrail, komünist Rusya, faşist Almanya, sömürünün başkentleri İngiltere ve Fransa’ya ait olan PKK marşını Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisinin koridorlarında söyleme gaflet, dalalet ve ihanetini fütursuzca sergileyen HDP’nin Kandilin emir erlerine asla ve asla destek olmadığım gibi milliyetçiliğini asla samimi bulmadığım Ak Parti iktidarından bir kerecik olsun Devlet yönetenin ciddiyeti ile iktidar olmanın gereğini yerine getirerek bu rezalet ve ihanet girişiminde bulunan herkesten hesap sormasını talep ediyorum.

Bu Devlet ona sadakat ile bağlı ırkı, mezhebi, meşrebi, dini ve inancı her ne olursa olsun herkesin Devleti, bu aziz Vatan onu mukaddes gören herkesin Vatanı ve Şanlı Al Bayrak gölgesinden rahatsız olmayan herkesin bayrağıdır.

Bu mukaddes Devlet, Aziz Vatan ve Şanlı Bayrak Meclis koridorlarında evlatlarının katili için slogan atan, kandilin ihanet marşını boğazları patlarcasına okuyan, sıkıştıklarında ihanetlerini Demokrasi boyası ile boyayanların asla değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır.

Daha bu millet için bir dikili taşınız yokken , bebek katilinin heykelini dikeceğiz diye haykırmanızın üzerinden çok geçmemişken bu sefer de Meclis koridorlarında bebek katili için sloganlar atarak haykırmanız Demokrasi falan değildir bu olsa, olsa ihanetinizin düpedüz dışa vurulmuş hali, yüreklerinize toplanmış irinin ve cerrahtın bulduğu bir delikten yer yüzüne fışkırmasıdır.

Halk için SİYASET ise gayeniz yanınızda Terör örgütü için İHANET ise gayeniz (Açıkça belli ki gayeniz İHANET) dimdik karşınızdayız.

Sinan KARAÇAY

Çıldırmanşet- İstanbul