Siyasete olan itaatimiz olaylara karşı samimiyetimizi baltalar hale geldi artık. Kendi siyasi fikriyatımızın dışında olanların yaptığı yanlışı dev aynasında görme bizden olanlar aynı hatayı yapınca ise onu minimize etmek için türlü bahaneler üretme gayretimiz samimiyetimizi elimizden alıp götürdü.
Geçen gün yaşanan İyi Partili vekil Lütfü Türkkan’ın tüm edep ve adap kurallarının dışına çıkan tepkisinde kullandığı nahoş cümleler bir anda gündemi meşgul etmeye başladı.
Yıllardır Ak Partinin çözüm süreci adını verdiği ve adeta bir çözülme süreci haline gelen sürecinde milli duygular ve şehitlerimize olan vefasızlıklar ile dolu yanlışlarına haklı eleştirileri sıralayanların bu durum karşısında olayı ‘’İşte bu şehit ailesi değil’’ ‘’Ama o vatandaşın abisi de bizim genel başkana hakaret etti’’ ‘’Vatandaş da küfretti ‘’ gibi bahaneler ile olayı olabildiğine küçültüp yok sayma gayretlerini üzülerek takip ediyorum.
Aslında olay çok net her ne sıfatla olursa olsun millete vekil olan bir siyasetçinin kendine tepki gösteren bir vatandaşa üstelik teröre bir kardeş vermiş canı yanan bir insana bu kadar ağır bir tepki vermesi ne edeple ne adapla ne de nezaketle bağdaşmamaktadır. NOKTA
Tabi bir de diğer taraf var bu edepten ve adaptan uzak tepkiyi ajandalarına yazıp milliyetçilikte ve aziz şehitlerimize saygıda zirveye ulaşma gayretinde olanlar var.
‘’Efendim şehide saygısı olmayanın devlete hiç saygısı olur mu?’’
‘’ Şehitlerimizin mukaddes emaneti ailelerini incitmek kimsenin haddi değildir hesabı sorulmalıdır’’
Gibi birçok haklı tepki cümlesi kuranların samimiyetlerini görmek için bundan birkaç yıl geriye gidince kurulan bu cümlelerin samimiyet ile değil siyaset ile kurulduğu vicdanı olan herkesin malumudur.
Efendim;
Aziz şehitlerimizin ruhlarının incinmesinden samimi olarak rahatsızlık duyanlar onların sayılarını beyan ederken ‘’kelle’’ ifadesinin kullanılmasından da rahatsız olanlardır.
Yine aziz şehitlerimizin ruhlarının incinmesinden samimi olarak rahatsız olanlar onların katilinin mektubunun onların uğruna kan döktüğü topraklarda tüm televizyonlardan canlı yayın ile bir şenlik havasında okutulmasından rahatsız olanlardır.
Yine aziz şehitlerin ruhlarının incinmesinden samimi olarak rahatsız olanlar teröristlere çadırdan mahkemeler kurup, ayalarına hakimler gönderilip, üstü açık araçlar ile zafer tutu atmalarından ve devletin o katillere yemek ısmarlamasından rahatsız olanlardır.
Yine aziz şehitlerin ruhlarının incinmesinden samimi rahatsız olanlar bebek katiline ekranlarını açıp onun kanlı mektubunu o aziz şehitlerin uğruna can verdikleri devletin televizyonunda yayınlattıklarında rahatsız olanlardır.
Ve yine şehitlerin ruhlarının incinmesinden samimi olarak rahatsız olanlar Barzani denen teröristi kongrelerinde şeref konuğu ilan edip kafasına gül atanlar ile binlerce ocakta evlatsız kalan onca ana gözyaşı dökerken bağrına taş basmış halde Türkiye Cumhuriyeti Teröristtir diyecek kadar ihanetini ilan eden Şivan Perver denen terörist borazanının türkülerine protokolde gözyaşı dökülürken de rahastsız olanlardır.
Ez cümle aziz şehitlerimizin iki elleri iktidarı ile muhalefeti ile aziz şehitlerimizin şehadetleri üzerine siyaset inşa etme uğraşında olanların yakasında olacaktır gelin bu vebalin altına girmeyi bırakın gidin başka yerlerde siyasetin kirli oyunlarını sahneleyin olur mu? NOKTA
Sinan KARAÇAY
Çıldırmanşet/İstanbul
